Yaşadığın ülkeyi sevmemek cool mu?

A -
A +
İfrat ve tefrit, Türkiye siyasetini ve sosyolojisini açıklamak için çoğu zaman anahtar kelimeler.
Dışlayıcı, ötekiyi düşman gören etnik milliyetçilik Türkiye'deki sekülerler arasında en yaygın ve belirleyici ideoloji oldu uzun zaman. Kürtler, Ermeniler, Yahudiler, Rumlar ve diğer gruplar bu sürecin kurbanı oldu. Seküler Türkler bu gruplara düşmanlık etrafında birleşti, kenetlendi.
"Yeni Türkiye" atmosferi aslında Türkiye'deki sekülerleri de dönüştürdü. Oluşan yeni iklimde, siyasi doğruculuk baskın geldi. Bu gruplara yönelik eski söylemler sürdürülebilir olmadı.
İfrat bitti, sıra tefrite geldi.
Etnik milliyetçilik yerini ülkeden duygusal kopuşa bıraktı.
Ak Parti'nin ne seçim sandığında, ne de darbe veya diğer türlü operasyonlar ile devrilemeyeceği gerçeği ile yüzleşen sekülerler kendi etnik kökenlerini fazla sevmekten, ülkelerinden nefret etmeye sürüklendi.
Yeter ki iktidar devrilsin, gerekirse ülke batsın ana strateji oldu.
Türkiye'de bombalar patlarken acı üzerinden hükümete çakan solcular ve sözde liberaller, bombalar Brüksel'de patlayınca "acımız ortak" söylemine geçti.
Kendi ülkesinden nefret etmek ilerici ve cool olmanın ana koşulu haline geldi.
Ve Türkiye'de muhalefet bir kere daha kendini marjinalleştirmek konusunda ne kadar mahir olduğunu ispatladı.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.