Türkiye ABD'den eli boş mu döndü?

A -
A +
Malum Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Washington gezisinden bir hafta önce ABD Başkanı Donald Trump, PYD'ye direkt silah vermeyi öngören bir karara imza attı. Wall Street Journal'ın haberine göre, PYD'ye sevk edilmesi düşünülen silahlar arasında anti-tank füzeler de var. Bu karara rağmen Erdoğan-Trump görüşmesi sıcak bir havada geçti. Trump, Türkiye'ye ve Erdoğan'a yönelik övgü dolu ifadeler kullandı ortak basın açıklamasında. Aynı açıklamada, Erdoğan PYD ve PKK konusunda Türkiye'nin hassasiyetlerini ve kırmızı çizgisini aktardı. Peki son geziden Türkiye'nin kazanımları ne oldu? Sabah gazetesinin Washington muhabiri Ragıp Soylu'ya göre, ABD'li yetkililer Türkiye'ye üç alanda taviz sözü verdi. 1- ABD'li yetkililer PKK'nın kuzey Suriye'deki faaliyetlerine dair daha fazla istihbarat sağlamayı taahhüt etti. Bu doğrultuda Ankara'daki Pentagon biriminin operasyon kapasitesi iki kat attırılacak. 2- Rakka'nın DEAŞ'tan kurtarılmasından sonra, PKK-PYD tarafından değil, yerel Arap unsurlar tarafından yönetileceği sözünü verdi ABD'li yetkililer. Bu vaade ihtiyatlı yaklaşmakta fayda var. İki nedenden: a) Bundan önce Başkan Barack Obama, Ankara'ya bizzat söz vermiş ve DEAŞ'ın temizlenmesinden sonra Menbiç'ten PYD-PKK'nın çekileceğini söylemişti. Lakin bu gerçekleşmedi. b) Rakka'nın PYD-PKK tarafından DEAŞ'tan temizlenmesinin sonunda hangi Arap unsurlar yönetimde olacak sorusu da ayrı bir muamma. Zira Rakka'nın Esad rejimine yakın unsurlara teslim edileceğini açıklıyor, Batılı diplomatlar. Ankara'nın buna tepkisinin ne olacağını göreceğiz. 3- Sincar'daki PKK konuşlanmasını yok etmek için ABD full destek sözü veriyor. Bu hem Türkiye'yi, hem de Irak Bölgesel Kürdistan Yönetimini rahatlatan bir tavır. Bununla beraber Soylu'nun haberine göre, Türk yetkililer uygun gördükleri zaman Suriye'deki PKK-PYD unsurlarına askerî müdahale uygulayabileceklerini net bir şekilde ifade etmiş. Sınır hattında 30 km'lik bir de facto kırmızı çizgi hattı belirlenmiş. PYD-PKK unsurlarının bu sınırı ihlali bir güvenlik tehdidi olarak görülecek ve gerekli askerî müdahale yapılacak. Yani, Türkiye ABD'den eli boş döndü demek doğru değil. PYD-PKK'ya askerî destek verilmesi kararı elbette kabul edilemez, ancak ABD'li yetkiler bu kararın konjonktürel bir iş birliği olduğu yönünde Ankara'yı ikna etmeye çalışıyor. Ve DEAŞ'ın temizlenmesinden sonra bu ittifakın devam etmeyeceğini söylüyor. Peki ABD'liler bu sefer sözlerini tutacak mı? Bunu elbette zaman gösterecek...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.