Trabzon sundu Fener yiyemedi

Trabzonspor orta sahası o kadar aciz bir oyun sergiledi ki, Sörloth perişan oldu ama buna rağmen kazandı…

Ligimizin üst sıralarını alevlendirebilecek ve daha oynanmadan havası gerilen maçta ev sahibi Trabzonspor orta sahası, sahada bulunup da oyunda hiç olmayan ekibiyle ezildi dersek yanlış söylemiş olmayız. Çünkü F.Bahçe'nin Tolga sigortalı takımı bile sanıyorum ve iyi hatırlıyorum sezon başından beri kazandığı maçlar da dâhil hiçbir oyunu bu kadar rahat oynamamıştı.
İstediği gibi pas yapabilen, oyun yönünü sağa sola rahatlıkla değiştirebilen, dikine derinlikler bulan F.Bahçe, skor olarak bu maçta zorlandı ama futbol olarak hiç sıkılmadan ve rakibine neredeyse pozisyon bile tanımadan oynadı. Obi Mikel, Sosa ve Ndiaye'den kurulu Trabzonspor orta sahası o kadar aciz bir oyun sergiledi ki, Sörloth perişan oldu. Ekuban da ona zaman zaman yardımcı olabilen isimken Trabzon teknik heyetinin kenardan bu feci manzarayı Doğan'ı oyuna sokana kadar nasıl izlediğine doğrusu şaştım.
F,Bahçe'de özellikle geriye düşüldükten sonra Tolga'nın 62'ye kadar oyunda kalışı da bana göre Ersun Yanal'ın hatasıydı. Daha önce öne doğru etkisi ve aktivitesi olan bir oyuncunun alınması gerekirdi.
Kaleciler arasındaki bir fark da bugün karşımızdaydı. O da, Uğurcan'ın yaptığı kurtarışlara karşı, Altay'ın yerinde hâlâ saydığını gördük.
Maçın hakemi Ali Palabıyık kartlarında ve faul tanımlamalarında tamamen F.Bahçe tarafındaydı. Özellikle Uğurcan hava toplarında rakibi Altay'dan çok ama çok önde gözüktü. Ben uzun zamandır orta sahası ne savunmada ne hücumda hayat gösteremeyen bir takımın karşısındaki etkili organizasyon ve paslarla oyuna hâkim olmasına rağmen kazanmasına da şaşırdım diyebilirim. Tabii ki Ekuban'ın yerine Sturidge'in alınması da bir Trabzon teknik heyeti yanlışı idi. Asıl enteresan olan, henüz takım arkadaşlarının ismini bile ezberleyememiş olan Guilherme'nin de oyuna katılması sanki bir başka macera arayışıydı.

MAÇIN ADAMI: Uğurcan Çakır