Hakiki yarı final
İkinci yarının başındaki gol, iki takımın da ilk yarıdaki 'Aman sakata gelmeyelim' felsefesinden kurtulmasını sağladı…
Bu bir kupa maçıydı. Yani iki ayaklı bir oyun. Dolayısıyla konuk takım rövanştaki kendi saha avantajını kullanma üzerine kurgulu olabilirdi. Zaten öyleydi de F.Bahçe. Kruse sol kenarda, Ozan sanki bir kenarda, orta saha da hayli kalabalıktı yani. Buna karşılık Trabzonspor da ev sahibi olmasına rağmen herhangi bir kazaya karşı dikkatli bir oyun kurgusu sergiliyordu oyunun başlarında. Ama Ndiaye'nin yine takımı 10 kişi oynatışı, orta sahada Trabzonspor için büyük sancı olurken F.Bahçe'nin öndeki kanatsız takımı tabii ki doğal olarak topa daha kolay sahip oluyor ve klasik tabirle oyunu tutabiliyordu.
Soyunma odasına nasıl gidilir diye düşünülürken Falette sedyelik olup oyundan çıkarken F.Bahçe'nin Gustavo'yu stopere alıp Tolga'yı oyun alanına sürüşü de düşündürücüydü. Ancak ne var ki Ndiaye'nin de sakatlanıp çıkması, Guilherme'nin oyuna girşi, Trabzonspor'un orta alandaki etkisizliğinin de son buluşu idi. Soyunma odasına golsüz gidildikten sonra ikinci devre başlar başlamaz Sörloth F.Bahçeli üç oyuncunun birden neredeyse içlerinden çıkarak aldığı topu gol yapışıyla oyun bir anda maç başlangıcı ve koca ilk yarı içindeki felsefesinden kurtuluyordu.
Trabzonspor'un hiçbir şey oynayamayan ama kâğıt üzerinde en önemli kozu gibi görünen ön kenar adamlarından Ekuban, koca oyundaki tek etkili hareketiyle Novak'a ikinci golü attırdı. Bu arada F.Bahçe'deki birçok oyuncunun çakma görevi tabii ki Trabzon'un özellikle Vedat Muriç tarafından atılan golle sarsılmasında çok etkili olmasını engelledi.
Bir önemli oluşumun daha altını çizmekte yarar var; Şenol Güneş'ten sonra Trabzonspor'un kaleci yetiştirip büyütme fabrikası bir örneğini de dün akşam Erce'de izledik. Üç muhteşem şutu sanki Muslera'ya nazire edercesine bu Erce kurtardı.
Tabii bu bir kupa maçıydı. Konuk takım, rakip sahadaki birinci ayağı 2-1 kaybettiyse bu işin finalinde "Benim de galip gelmiş ev sahibi kadar şansım var" demesini sağlamıştır...
MAÇIN ADAMI: Erce Kardeşler