ABD’de iktidar kavgası!..

A -
A +
İnkârı mümkün olmayan bir gerçek şu anda ABD’de Pentagon (Ulusalcılar) Trump ile küresel sermaye (Global çete) Clinton arasında iktidar kavgası vardır. Yahudi ağırlıklı küresel sermaye yeniden iktidar olmak istemektedir. Trump, Beyaz Saray’da huzursuzdur. Çok hassas dengeler üzerinde hareket etmektedir. Trump karşıtlarına göre: “Rusya merkezli medya şirketleri seçimi manipüle etmek maksadıyla 80 bin paylaşımda bulunmuştur. Paylaşımların eriştiği Amerikalı sayısı 126 milyondur...”
S. Arabistan’da "saray darbesi" ile 11 prens, 4 bakan ve çok sayıda eski bakan ve iş adamının yolsuzluk bahanesiyle gözaltına alınması ABD’deki iktidar kavgasıyla ilgilidir. Gözaltına alınanlar ABD’nin küresel sermaye taraftarıdır. S. Arabistan kralı ve veliaht ilan ettiği, Pentagon taraftarıdır. ABD İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana asla ve asla bağımsız olmamıştır. Siyonizm, İsrail, Yahudi lobisi ve Yahudi sermayesinin hâkim olduğu küresel sermayenin vesayeti hatta esareti altındadır.
Trump “ulusalcı”dır. Ve ABD halkının millî iradesinin iktidarı olacağını vadederek seçilmiştir. Ama ABD hâlen küresel sermayenin vesayeti altındadır. Trump, Erdoğan ve AK Parti gibi millî iradeye saygılıdır. Başarılı olması da şüphelidir. ABD’de “para” daima kazanmıştır.
Geçmişte, 1960'lı yılların başında Kennedy küresel sermayeye, aşırı silahlanmaya karşı çıktı. "Küba Krizi" ile Sovyetler Birliğinin ABD ile savaşı göze alamayacağı gerekçesiyle silahlanmaya tahsis edilen paranın bir kısmını halkın refahı için harcama kararı aldı. Dolar basımını ise Yahudi bankasından alarak merkez bankasına verdi. Ve Teksas-Dallas’ta CIA ve MOSSAD’ın suikastı sonucu hayatını yitirdi. Yerine gelen Johnson’ın ilk icraatı dolar basımını yeniden Yahudi bankasına vermek oldu...
ABD iktidar kavgasında, Kılıçdaroğlu ve ekibi Pentagon’un yanındadır. Akşener ise küresel sermayenin yanındadır. Akşener’in başdanışmanı Selda Akdoğan, turuncu devrimlerin mimarı National Endowment for Democracy (NED) adlı kuruluşun desteklediği denge ve denetleme ağının temsilcisidir. Bu yapının üst aklı ise milyarder Soros’tur. Diğer bir gerçek de başta Orta Doğu olmak üzere ABD güç kaybetmektedir. ABD liderliğinde “Atlantik İttifakı” Türkiye-İran-Irak “Batı Asya İttifakı” karşısında Barzani’nin bağımsızlık hayali hüsrana uğradı.
ABD dış politikasının tek hedefi vardır. Bu da “İsrail’in güvenliği”dir. ABD’li bir diplomata göre: “ABD bir fildir. Filin terbiyecisi İsrail’dir. Elindeki kamçı 3 parçadır. Siyonizm, ABD Yahudi lobisi ve küresel sermaye. S. Arabistan’da ABD’nin isteği ile taht kavgası devam edecektir. S. Arabistan ekonomik bir kriz içindedir. Trump’ın baskı ve tehdidi ile 350 milyar dolarlık anlaşmanın parasını Katar’ı işgal ile ele geçirme projesini Türkiye; daha doğrusu Erdoğan önlemiştir. Gözaltına alınan prens ve iş adamları, bakan ve bürokratların paralarına el koyan ABD’dir ve krallığın korunması için 350 milyar doların kendisine ödenmesi ihtimali vardır. Atılan füze Yemen’e ait değildir.
Trump, Netanyahu’nun ABD’deki genel valisidir. İsrail Irak ve Suriye’yi enkaz hâline getirmiştir. Şu anda ABD’yi kullanarak S. Arabistan-Mısır-Körfez ülkeleri ile İran’a savaş açmaktadır.
Irak, kolay yutulacak lokma değildir. Barzani bile yutamadı, boğazında kaldı. Devlet Başkanlığını kaybetti. İsrail’in sömürgesi olan ABD’nin 2 düşmanı vardır: Türkiye ve İran...
S. Arabistan’daki saray darbesi aslında Türkiye’ye yapılmıştır. Katar’a alınan ambargo kararı da aslında Türkiye’yedir. Türk üssü Katar’dan çekilip Katar işgal edilecekti. Türkiye bu oyunu bozdu...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.