Terörün gerçek kaynağı

A -
A +
Siyonizm hezimete uğramadıkça dünyaya huzur, güven, barış asla ve asla gelmez. Terör sona ermez. Siyonizm “Sion” kelimesinden gelir. Sion "Büyük İsrail" ya da "Büyük Sion Krallığı"dır. Siyonizmin 3 temel hedefi vardır. Şu anda bir numaralı hedefini gerçekleştirmek için bir nevi sömürgesi olan ABD’yi kullanmaktadır. ABD’li bir sağduyu sahibi siyasiye göre: ABD dev bir fildir. Bu filin terbiyecisi İsrail'dir (Şu anda Netanyahu'dur.) Ve elindeki kamçının ucunda 3 tane şok kırbacı vardır. Siyonizm ABD’deki Yahudi lobisi ve küresel sermayedir (dünyayı sömüren global çetedir.) Bu çete dünya nüfusunun yüzde birine denk düşmekte ama servetleri dünya nüfusunun yüzde 99’unun servetinin çok üstündedir. Bunun da çoğu 85 aileye aittir. Bu ailelerin çoğunluğu da Yahudi asıllıdır. Peki bir numaralı hedef nedir? Orta Doğu’da İslam Dünyasının sırtına hatta göğsüne hançer gibi batırılmış İsrail’in güvenliği için, bu bölgedeki İslam ülkelerini kan ve gözyaşı gölüne çevirmek, katliamlarla milyonlarca kişiyi öldürmek ve İslam ülkelerini enkaz hâline getirmek. (Irak ve Suriye gibi...) Dahası "Büyük Ortadoğu Projesi" adı altında “Fas’tan Endonezya’ya kadar 22 İslam ülkesinin sınırlarını, dengelerini, istikrarlarını, iktidarlarını değiştirerek bu ülkeleri bölme politikasıdır.” Bu proje Iraklı Müslümanların katili baba Bush, iktidarında tespit edildi. Ve 3 bin Amerikalının öldüğü İkiz Kule saldırısında sadece 1 Yahudi ölmüştür. Saldırıyı CIA, MOSSAD ve Pentagon yaptı. Ancak birkaç fanatik Arap asıllı insanı kullandı. Siyonizmin ikinci sırada hedefi “Nil’den Fırat’a Büyük İsrail”dir. 3. Hedefi ise “Akdeniz-Karadeniz-Kızıldeniz-Basra Körfezi arasındaki toprakları ABD’nin kullanması suretiyle Siyonizm için; siyasi ekonomik, mali ve kültürel bakımdan bağımlı hâle getirilmesidir. 1992 yılının Şubat ayında The Sunday Times’tan Bryan Appleyard’ın görüşleri şöyledir: “Asırlardır Müslümanlar, Hıristiyan Batı’nın kendilerine hazırladığı kültürel, ekonomik, makro-siyasi tuzaklarla durgunluk devri yaşadılar. Ama son yıllarda Asr-ı Saadet ölçüleriyle aydınlatılan Müslümanlar uzun süren felç durumundan kurtulmuşlardır. Batı’nın en az 300 yıl süren altın çağı kapanmak üzeredir. Batı’nın liberal demokrasisi, üzerine çöreklenen inançsızlık boşluğu sebebiyle yıkılmak üzeredir. Son asırda pek çok Müslüman toplum, Batı kültüründe eriyen ve şekillenen liderler ve aydınlar sebebiyle başarısız kaldılar. Ama şimdi tam manasıyla Müslüman olan devletleri kurma zamanı geldi. Yüzyıllar boyunca Batı komünizmi anlayamadı. Müslümanlara karşı kullandığı bu gücü kendi yıktı. Sonunda komünizmi anlamasının manası yoktu. Çünkü ortada anlaşılmaya değer bir şey kalmamıştı. Batı bin yılı aşkın bir zamanda da İslamı anlayamadı. Ama bu kez bunun çok önemi var. Çünkü Allah’ın sevk edici gücü ile yürüyen bir sistem ekonominin zoru ile işleyen bir sisteme kıyasen çok daha kalıcı ve akılcıdır. İslamın ilerleyişini -aleyhimize olmasına rağmen- göz ardı edemeyiz. Liberal demokrasi modeli yıkılıyor. Hıristiyan Batı çökerken İslam hızla yükseliyor.” Türkiye ve parmakla sayılacak kadar İslam ülkesi hariç İslam ülke, lider ve iktidarları; ABD ve İsrail emrindeki Haçlı ve Siyonist ordusunun "Truva Atı"dır. Halka ve Hakka dayanmıyorlar. Allahü teala zulmetmez. Zulüm sıfatı yoktur. Ama İslamiyetten uzaklaşan Müslümanların başına bir zalimi musallat eder. Bu zalimler İsrail ve emrindeki ABD’dir.  Kurtuluşun reçetesi çok basittir. Âlemlere rahmet olarak gönderilen güzeller güzeli Sevgili ve Şerefli Peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) tebliğ ettiği emir ve yasaklara uymak ve O’nun güzeller güzeli ahlakı ile şereflenmektir. Aksi takdirde kâfirlerin postalları altında ezilmeye mahkûmuz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.