HDP'ye saldırı kimin işine yarar?

HDP'ye baraj atlatmak için bir yandan paralel yapı ve onun yayın organları, bir yandan yeminli Erdoğan düşmanı solcular ve liberaller, diğer yandan da yine Erdoğan ve Türkiye'yi durdurmaya çalışan dış aktörler ve en önde de PKK ve Orta Doğu'da birkaç ülkenin gizli servisleri yoğun bir çaba içinde. Buna bir de, 'Erdoğan ve AK Parti kaybetsin de ne olursa olsun' noktasına gelmiş olan bazı basın ve iş âlemi baronlarını ekleyin. Ne yazık ki düne kadar HDP-PKK çizgisine karşı varını-yoğunu ortaya koyan merkez medya ve paralel yapı, bugün HDP barajı aşsın diye varını-yoğunu ortaya koyuyor. Saftirik Demirtaş da o eski Türkiye aktörleriyle iş tutuyor. Bu eski Türkiye aktörleri Kürtleri bir kaşık suda boğar. Bunun geçmişte birçok örneğini gördük.

HDP, hem iktidar partisinin hem de ana muhalefet partisinin sahip olmadığı kadar medya desteği alıyor. Bir yanda merkez medya, diğer yanda paralel medya Demirtaş'ı göklere çıkarıyor.

Selahattin Demirtaş ve HDP, Doğu ve Güneydoğu'da silahın baskısı ile PKK'nın vatandaşa uyguladığı her türlü tehdit-şantaj ve gözdağının desteğinde seçime hazırlanıyor. 6-7 Ekim'de Selahattin Demirtaş'ın talimatı ile 56 inançlı muhafazakâr-PKK'ya karşı olan Kürt kardeşimiz katledildi. Camiler, Kur'an Kursları ve okullar yakıldı. O günden bugüne bölgede AK Parti'nin seçim büroları ve otobüsleri saldırıya uğradı. PKK, devletin valisine köyünde yemek veren muhtarı kurşunladı. Bugün güvenlik güçlerinin aldığı tüm tedbirlere rağmen PKK-KCK Doğu ve Güneydoğu'da seçmeni tehdit ediyor, baskı altında tutuyor. Bir zamanlar derin devletin-askerin ve bürokrasinin baskısından usanan Kürt kardeşlerimiz, şimdi de daha beter baskı ve zulmü PKK ve HDP'den görüyor. Bilboardlarda musluklardan kan akıtarak seçmene mesaj veren HDP'li Demirtaş, batıda mitinglerde barış güvercinleri uçuruyor. Adana-Mersin-İzmir-İstanbul'da yaptığı konuşmalarda ağzından bal damlıyor. Barış-demokrasi-halkların kardeşliği-Türkiyelilik-bir arada yaşama kültürü, filan diyor. Ama Doğu ve Güneydoğu'da HDP dışında kimsenin siyaset yapmasına-siyasi faaliyet yürütmesine KCK ve PKK'yı devreye sokarak müsaade etmiyor. Doğu ve Güneydoğu'da saldırgan çakal, batıda barış güvercini ikiyüzlü bir bukalemun siyaseti. Bir yandan Kâbe'yle dalga geçmeler, din dersi ve Diyanet'i kaldırma girişimleri, imam- hatipleri kapatma önerileri, Kürtçe ezan ve Kürtçe ibadet zırvaları, diğer yandan da muhafazakâr-dini bütün Kürtlerin oyunu alabilmek için emekli müftüleri vekil adayı yapmalar. Doğu ve Güneydoğu'da Kur'an Kurslarını-camileri yakacaksın ama seçime yakın Marksist kafayla Müslüman mahallesinde salyangoz satacaksın. Yutturamazsınız, kandıramazsınız! Kürtler akıllandı artık. Müslüman aynı delikten iki defa geçmez.

HDP'nin akıl hocaları baktılar ki; HDP'nin barajı aşmasını bırakın, oyları düşüyor hemen Adana ve Mersin provokasyonlarını devreye soktular. HDP'yi mağdur hale getirip Kürtlerin oylarını HDP'de toplamaya çalıştılar. Kürt seçmenin mağduriyet psikolojisiyle HDP'de toplanmasına yönelik saldırılar gerçekleşti. Bu saldırıyı kim veya kimler yaptı, sorusuna cevap bulmak istiyorsanız; 'bu saldırılar siyaseten kimin işine yarar?' sorusuna cevap aramalısınız. Bu saldırıların sonuçları siyaseten HDP'nin işine yarar, onların değirmenine su taşır. Bu saldırıdan kim zarar görür? İktidar partisi-Hükümet zarar görür. Seçim ortamının güvenliğinden iktidar partisi sorumludur. Bence Sayın Demirtaş, Adana ve Mersin'de HDP il binalarına yapılan saldırının faillerinin kim olduğunu biliyordur, gerçekten bilmiyor ve haberi yok ise kimler olduğunu tahmin edebiliyordur. Demirtaş, hedef şaşırtıp devleti-hükümeti adres göstermeye kalkıyor. Demirtaş da gayet iyi biliyor ki, seçime 20 gün kala iktidar partisinin HDP'nin işine yarayacak, ona hayat öpücüğü gibi gelecek böyle bir eyleme müsaade etmesi için aptal olması gerekir. Kim siyaseten ayağına kurşun sıkar? Bu olayda amaç HDP'yi Kürtlerin gözünde devlet tarafından saldırıya uğramış mağdur bir siyasi hareket olarak algılatmak. Böyle bir algı oluşursa bu mağduriyet duygusu ile HDP'ye gidecek oylar artacaktır.

Ama inşallah güvenlik güçlerimiz failleri en kısa sürede bulur ve bu mağduriyet oluşturma oyununu bozar. Mersin ve Adana HDP il binalarına yapılan saldırı profesyonelce hazırlanmış bir saldırıdır. Olağan şüpheliler paralel yapı, PKK ve Suriye istihbaratı veya bunların kurduğu iş birliğidir. Kimse hedef şaşırtmaya kalkmasın. PKK, HDP'yi mağdur gösterip Kürt oylarına HDP'de bloke etmek için seçimlere kadar maalesef benzer girişimlerde bulunabilir. Kimse oyuna gelmesin.