Bir seçimin ardından...

A -
A +

7 Haziran seçimi sonuçlandı. Neticenin milletimiz, ülkemiz ve ümmet için hayırlı olmasını diliyorum. Çıkan sonuçlar milletin iradesini yansıtıyor, hoşumuza gitse de gitmese de saygı duymak zorundayız. Millet böyle bir tablo istedi ise bize düşen buna saygı göstermektir.

Benim de milletvekili adayı olduğum AK Parti siyasi hareketi, 2011 genel seçimleri ile kıyasladığımızda oy kaybetti. 13 yıldır iktidarda olan bir partinin oy kaybetmesi doğaldır. Ancak ilk kez genel başkan olarak seçime katılan Sayın Davutoğlu için bu netice iyi bir başarıdır.

Genel Başkan Ahmet Davutoğlu, galibiyet çığlıkları atan CHP ve MHP liderlerinin toplamı kadar oy almıştır. Başarılı ve en tecrübeli 70 ağır topunu değiştiren, teşkilatlarını yenileyen, genel başkan değiştiren ve 13 yılın olumsuzluklarının da hesabını veren bir partinin oylarının düşmesi normaldir. 3 dönem bu partiyi aralıksız iktidara taşıyan ve bu dönemde de açık ara birinci parti yapan milletimize şükran borçluyuz.

Milletvekili aday adayı olduğum tarihten bu yana kendi adıma arı gibi çalıştım. Adaylığımın Ankara ikinci bölgeden kesinleşmesi üzerine buradaki  AK Partili belediye başkanları, ilçe teşkilatları, seçim koordinasyon merkez başkan ve görevlileri, il başkanı ve il teşkilatı, kadın-gençlik kolları, meclis üyeleri ve mahalle temsilcileri ile birlikte bıkmadan kapı kapı dolaştık. Tüm vatandaşlarımıza dokunmaya çalıştık. On binlerce insanı dinledik. Kitle iletişim araçlarını ve sosyal medyayı en iyi şekilde kullanarak herkese sesimizi ve mesajlarımızı duyurmaya çalıştık. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız müthiş bir performans gösterdi. Allah razı olsun iyi çalıştı, biz hızına yetişemedik. Bu süreç içerisinde hiçbir çıkar gözetmeden, hiçbir beklenti içerisine girmeden fedakârca gece gündüz koşturan, ter döken teşkilat mensuplarına ve özellikle kadınlara-gençlere teşekkür ediyorum. Binlerce isimsiz kahramanın fedakâr çabalarına şapka çıkarıyorum. Allah hepsinden razı olsun. Ankara ikinci bölge olarak çok şükür fena bir performans göstermedik. Ama kendimizi kandırmayalım, ikinci bölgenin hakkı yüzde 60'tır...

Hiç kimse, hiçbir AK Partili üzülmesin. Bize düşen üzülmek, karalar bağlamak değil. 'Ya Bismillah' deyip kaldığımız yerden tekrar işe koyulmaktır. Genel Başkanımızdan başlayarak mahalle temsilcisine kadar hepimiz bir vicdan muhasebesi yapacağız. Neden 8-9 puan kaybettik? Nerede hata yaptık? İnsanımızı neden küstürdük? Hem parti olarak, hem belediyeler olarak, hem teşkilatlar hem de adaylar olarak vatandaşın gönlüne neden giremedik? Onları üzecek, kızdıracak hangi yanlışlarımız oldu? Vatandaşın hangi beklentilerini karşılayamadık? Bu soruların hepsinin cevaplarını bulacağız. Kendimizi sorgulayacağız. Önce kendi hesabımızı vereceğiz. Tüm hataları ve eksikleri gidermek için bugünden tezi yok çalışmaya başlayacağız...

Ortaya çıkan siyasi tablo tabii ki ilginç. Ben kendi adıma sonuçlara saygı duydum, tek şeye üzüldüm. AK Parti siyasi hareketi Doğu ve Güneydoğu'da hem bölgesel olarak hem de Kürt etnik kökenli vatandaşlarımız için, hem Kürt sorununun çözümü hem de terör belasının sonlandırılması için devrim niteliğinde işler yaptı, müthiş reformlara imza attı. Ben, o bölgeden çözüm sürecini başlatan ve onu tamamlayabilecek tek aktör olan AK Parti'ye daha fazla oy bekliyordum. Belki etnik milliyetçilik, belki silahın gölgesi nedeniyle az oy çıktı. Oyları etnik milliyetçilik yapan ve PKK'yı baskı unsuru olarak kullanan HDP aldı. Şimdi Kürtlerin HDP'den "Hadi terör sorununu bitir. PKK'ya silah bıraktır" deme hakları var.

Bundan sonra ne olur? AK Parti'nin çıkarı ülkenin yönetimini CHP-MHP ve HDP üçlüsüne bırakmak. Millet bir de onların yönetimini görsün. Bir sonraki seçimde AK Parti eski gücüne rahatlıkla ulaşır. Ülkenin çıkarı ise AK Parti'nin belirleyici olacağı bir koalisyon hükümeti kurmak. Yine koalisyon için benim gönlümden geçen formül AK Parti MHP koalisyonu. Ama ülkemizin çıkarına olan da bir AK Parti CHP koalisyonudur. Hep birlikte gelişmeleri takip edip, ülkemiz ve milletimiz için dua edelim.

Bu işe karar verdiğim günden bu yana bana müthiş destekler veren İhlas camiasına, Enver Ağabey'in yol arkadaşlarına, Tokat ve Ankara'daki AK Parti teşkilatlarına, tüm gazeteci arkadaşlarıma, iş arkadaşlarıma ve dostlarıma çok teşekkür ediyorum. Beni yalnız bırakmadınız. Allah hepinizden razı olsun...

Değerli okuyucularım bir haftalık izne ayrılıyorum. Mübarek ramazanın başladığı gün buluşmak üzere Allah'a emanet olun...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.