Normalleşme zamanı...

A -
A +
Gücünü milletten alanlar kazandı. Bu seçimde paralel yapıya, lobilere, terör örgütlerine, sermayeye, medya patronlarına güvenen ve sırtını onlara dayayanlar kaybetti. Millet, çözüm sürecini dinamitleyen, barış ortamını bozanları, kan dökenleri, başka güçlere taşeronluk edenleri cezalandırdı. 7 Haziran'dan itibaren uzlaşmaz bir tutum sergileyenleri; her şeye 'hayır' demeyi üstün bir siyaset sananları, ülkeyi beş ay hükümetsiz bırakanları ve siyasi sorumluluktan kaçanları affetmedi.

Millet, 7 Haziran seçimlerinde verdiği mesajları doğru okuyan ve ikazlarının gereğini yapan AK Parti'yi de ödüllendirdi. AK Parti; MYK'sını yenileyerek; vekil adaylarını yeniden belirleyerek ve seçim beyannamesinde gerekli değişiklikleri yaparak milletin 7 Haziran mesajlarını aldığını gösterdi-hissettirdi. Seçim beyannamesinde kendi asıl tabanını oluşturan fakir fukara, garip gurabaya geniş yer verdi. Yine AK Parti, tabanını oluşturan orta direk memur-emekli-Bağ-Kur'lu ve küçük esnafa bütçeden ciddi pay ayıracağını ilan etti. Diğer yandan reformcu kimliğine tekrar döneceğinin güçlü sinyallerini verdi. Kamu düzenini sağlayıp vatandaşların can ve mal güvenliğini ne pahasına olursa olsun koruyacağına herkesi inandırdı. AB hedefinden asla vazgeçmeyeceğini ısrarla belirtti. Tüm düzenlemelerde insan onurunu her şeyin üzerinde tutacağının altını çizdi. 7 Haziran'dan başlayarak 1 Kasım'a kadar geçici hükümetle de olsa ülkeyi yönetti, seçime götürdü. Tüm provokasyon girişimlerine rağmen ülkenin kaosa sürüklenmesine izin vermedi ve devlet işleri tıkır tıkır yürüdü.

Tüm bu ve buna benzer nedenlerle milletimiz AK Parti'ye müthiş bir ödül verdi. Oy kullanan iki kişiden biri AK Parti'yi seçti. Herkes 2 Kasım sabahında huzur içinde uyandı. Türkiye'nin en önemli zenginlik kaynağı olan güven ve istikrarı tekrar milletimizin engin sağduyusuyla yakaladık. Döviz düştü, borsa yükseldi. Tüm ekonomik parametreler,  belirsizlikler ortadan kalktığı için hızla iyileşmeye başladı. Millet; kararı ile tüm tartışmalara, çekişmelere ve kavgalara son noktayı koydu. Geçici hükümet, Türkiye'ye huzurlu bir seçim ortamı sağladı. YSK'yı kutluyoruz, iyi iş çıkardılar.

Ayrıca Başbakan Davutoğlu ve AK Parti teşkilatları, adayları diğer partilerin en az iki misli performans gösterdiler. Çalışan kazandı.

Kaybedenlerden ciddi bir öz eleştiri bekledik. Ama o kadar pişkinler ki hiç kimsenin koltuğu bırakmaya niyeti yok. Öncelikle Demirtaş ve Bahçeli, ardından da Kılıçdaroğlu başarısızlıklarını kabul edip istifa ederlerse partilerine büyük iyilik yapmış olurlar. Ama öyle görünüyor ki koltuğa yapışmaya devam edecekler.

Ülke olarak neredeyse 30 aydır seçim sürecindeyiz. Bu uzun seçim ortamı herkesi gerdi. Toplumsal birliğimiz ve barışımız seçim ortamından olumsuz etkilendi. Hem muhalefet partileri öncelikle de iktidar partisi toplumsal barışın tekrar inşası için üzerine düşeni yapmalı. Herkes normalleşmeye katkı vermeli. 30 aylık hasar giderilmeli.

Bir yandan hızlıca hükümet kurularak Türkiye'nin reformlara dönmesi-yeni bir anayasa yapmasının şartları oluşturulmalıdır. Huzura ve istikrara ihtiyacımız var. Millet, sandıkta istikrarı getirdi. Huzuru sağlamak için yapılacak epey iş var. Hükümet bir an önce kurulmalı ve huzur ortamını tesis etmelidir...

İktidar partisine iki önerim var. Ortamın normalleşmesinin de etkisiyle başladığınız işi yarım bırakmayın. Kim ne derse desin terörle mücadelede terör örgütü tamamen ülkemizden çekilip silah bırakıncaya kadar devletin tüm imkânlarını kullanarak kesintisiz ve kararlı bir şekilde mücadeleyi devam ettirin. Diğer yandan paralel yapı denilen aygıtı tüm devlet kadrolarından temizleyin, işi yarım bırakmayın. Suç işleyenleri hukukun önünde çıkarın.

İkinci önerim, AK Parti'nin fakir fukara ile dezavantajlı kesimlerle ilişkisini ve ilgisini artırması. Reformlara ve AB sürecine devam edilmeli. Hükümet herkesi kucaklamalı-siyasi tansiyonu düşürmelidir.

Son not; kurucu liderinizin birikimlerinden yararlanın.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.