İran, Erdoğan’ı dinlemeli…

A -
A +
Başbakan Davutoğlu, dün açıkladı. Memurlara, 2016 yılı ilk yarısında yüzde 6 zam, 0.90 TL de ikinci dönem (2015) enflasyon farkı veriliyor. Yani; memur ve emekli maaşları kümülatif olarak 6.90 oranında arttı.
Hükümetin orta ve düşük gelir grubunda yer alan memur ve emeklilere sağladığı iyileşmeler sosyal devlet olmanın gereğidir. Az bile yapıyorlar...
           ***
Asıl müjde, bu cuma itibariyle çalışanların gönül rahatlığı ile ibadetlerini yerine getirebilecek olmaları. Neredeyse yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede çalışanların çalışma saatleri uymadığı için cuma ibadetini yapamıyor olmaları yanlış ve tutarsız bir uygulamaydı. Birçok insan mecburen suç işlemek birileri de suça göz yummak zorunda kalıyordu. 28 Şubatvari dönemlerde de bu durumdaki insanlara eziyet ediliyordu. Normale dönülmüş olması sevindirici. Sebep olanlardan Allah razı olsun. Özgürlüklerin önündeki tüm engeller kaldırılsın isteriz...
           ***
İran, Batı ile ilişkilerini onarıp ambargoların kıskacından kurtulunca Orta Doğu’daki güç ve hakimiyet mücadelesini hızlandırdı. Önce Yemen ve Bahreyn’deki Şiileri ayaklandırdı. Yemen’de Husilere destek verdi. Daha sonra Orta Doğu’nun çeşitli ülkelerinde etkisi altındaki gruplar üzerinden sürdürdüğü güç savaşına Suriye’de bizatihi katıldı. Arap Baharı ile birlikte Suudi Arabistan’ın doğusundaki Şiiler de hareketlendiler.
İran, Suud’un içini karıştırmaya çalışıyordu. Şii bir din adamı Suudi yönetimince idam cezasına çarptırıldı. Ancak o ceza bugüne kadar infaz edilmedi. Suudi yönetiminin İran korkusu hep vardı, ancak Suriye meselesi her iki ülkenin ilişkilerini iyice gerdi. Suudi Arabistan da İran’a karşı bazı gruplar üzerinden sürdürdüğü mücadeleyi Yemen’de doğrudan savaşa girerek, Bahreyn’de doğrudan müdahale ederek yeni bir boyuta taşıdı.
İran’ın Irak’ı tamamen kendi etkisi altına alması, Suriye’de Rusya ile birlikte mesafe katetmesi ABD ve Batı ile sorunlarını çözüp Orta Doğu’ya daha fazla enerji harcaması Suudi Arabistan’ı telaşlandırdı. Suudi Arabistan böyle bir ortamda yılın başında Şii din adamını idam etti.
Yaklaşan seçimleri de iç siyaset malzemesi olarak kullanmak isteyen İran yönetimi çok sert açıklamalar yaptı. Suudi Arabistan yönetiminin Tahran’daki elçilik binasının ateşe verilmesi diplomatik ilişkileri bitirdi.
Aslında Şii din adamının idamı yanlıştı. Ama bir diplomatik temsilciliğin yakılıp yıkılması daha da yanlış bir yöntemdi. Suudi Arabistan, elçiliği yakıldıktan sonra İran’la tüm diplomatik ilişkilerini kesme kararı aldı.
Öteden beri İran’la Suudi Arabistan arasında Körfez üzerinde hakimiyet kurma çabası, İslam dünyasında liderlik iddiası, enerji kaynaklarının kontrolü konularında rekabet var. Şimdi bir de Batı ile ilişkilerini onarmış bir İran ile rekabet etmek daha da zor.
Ancak şu bir gerçek ki, İran rahat durmuyor. Sürekli bölgeyi karıştırıyor. Kendi güç savaşı için maalesef Şia kartını zaman zaman kullanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İranlı yetkililere “Ne Sünni, ne Şii, İslami-İslami” dediğini söylüyor. Çünkü Erdoğan bir mezhep çatışmasının Türkiye dahil İslam dünyasına verebileceği zararı çok iyi biliyor. Bu nedenle de Türkiye mezhep tartışmalarına her platformda şiddetle karşı çıkıyor.
Aslında şu anda İran’la Suudi Arabistan arasında olup biten mezhep çatışması değil. Mezheplerin enstrüman olarak kullanıldığı çıkar ve hakimiyet mücadelesi. Irak yönetiminin son yıllarda tamamen İran endeksli davranması İran’ın mezhep kartının kullanmasının bir sonucudur. İran’ın Şia’yı yayma hırsı tehlikeli boyutlara doğru ulaşmaktadır. Bu hırstan Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen ve Türkiye gibi ülkeler olumsuz etkileneceklerdir.
Suudi Arabistan’ın İran korkusu, İran’ın Şia’yı yayma hırsı inşallah İslam dünyasının başına iş açmaz... 
           ***
Türkiye her iki ülkeyle de diyalog kurabilen ender İslam ülkelerinden. Türkiye iki ülke arasındaki gerilimi düşürmek için azami çaba sarf etmelidir. İran el altından, vekiller üzerinden Irak’ta, Suriye’de hatta Güneydoğu’da Türkiye’ye zarar veriyor olsa da Türkiye’nin iki ülke arasında muhtemel bir çatışmayı engellemek için elinden geleni yapması lazım.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.