Türkiye, Avrupa’nın arka bahçesinde

A -
A +

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, sanayiciden inşaatçıya,  turizmciden madenciye kalabalık bir iş adamı heyetinin de katıldığı Batı Afrika gezisi sürüyor. Fransa’nın eski kolonisi Fildişi Sahili ilk durağımızdı...

Avrupa’ya fildişi gönderildiği için bu ülkenin adı "Fildişi Sahili" olarak kalmış. Gana sahilinden altın gönderildiği için “Altın Sahili, Benin’e “Köle Sahili”, Liberya sahillerinde de Avrupa’ya biber gönderildiği için “Biber Sahili” ismi verilmiş. 1960’ta bağımsızlığını kazanan Fildişi Sahili’nde nüfusun yüzde 30’unu Müslümanlar oluşturuyor. 2010 yılında yaşanan cumhurbaşkanlığı seçim krizine BM ve Fransa’nın müdahalesiyle ülkede güvenlik sorunu çözülmüş. 2011’de buraya gelen BM, gelecek yıl ülkeyi tamamen terk etmeyi planlıyor...

              ***

Fildişi Sahili’ne geç saatte inmemize rağmen Sayın Cumhurbaşkanı burada büyük bir coşku ile karşılandı. BM bünyesinde 5 yıldır burada görev yapan bir arkadaşım “İlk kez bu seviyede, bu kadar sıcak ve büyük bir karşılama gördüm” dedi. Ellerinde Türk bayrakları olan yüzlerce insan akşamın o saatinde Sayın Erdoğan’a sevgi gösterilerinde bulundular. Şehrin her yerinde Türk bayrakları ve Erdoğan posterleri vardı. Cesaretle mazlum milletlerin sözcülüğünü, savunuculuğunu yaptığı ve muhtaç olanlara dar zamanda cömertçe el uzattığı için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ünü yayılmış. Halk kendisine müthiş bir sevgi besliyor.

Fildişi Sahili, Batı Afrika’nın en gelişmiş ülkelerinden biri. Büyüme hızı yüzde 8. Kakao, kahve, pamuk, doğal kauçuk ve petrol en önemli ihracat kalemleri. Ülkede petrol, doğalgaz ve zengin altın-elmas rezervleri mevcut.  Bu ülkeye her şey satmak mümkün. Kahve, kakao, doğalgaz ve tropikal meyveler hariç neredeyse her şeye ihtiyaçları var. Undan makarnaya tekstilden bisküviye kadar her şeyi ithal ediyorlar. Ticarette Lübnanlılar hakim. Tüm lokantaları onlar işletiyor. Ticarethaneler onların. Türkiye’den de buraya mal getiriyorlar. En etkili ülke ise hâlâ Fransa. Telekomünikasyondan altyapıya, madenlerden ulaşım sektörüne, kakaodan turizme kadar gelir getirici her şey onların kontrolünde. Onlardan sonra Çin ve Fas etkili. Türkiye de bu pazara yeni girmiş. Çinliler ve Türkler Fransızları zorlayacak gibi. Fransızlar her şeyi çok pahalı yapıyorlar. Müthiş kâr marjları var. Türkiye’nin bu bölgeye ilgisi ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın özel alakası Fransızları da, İngilizleri de çok rahatsız ediyor. Ama yerel halk bu ilgiden çok memnun. İlk defa kendilerini sömürmeyecek, aşağılamayacak, dost olabilecekleri bir beyaz adamla karşılaştılar. Türk müteahhitleri buraya gelmeye başlamış. Limak Grubu büyük bir çimento fabrikası kuruyor. Beton santralleri yapanlar var. Büyük inşaat şirketlerimiz burada iş kovalamaya başlamış. Tüccarlarımız iş adamlarımız ve müteahhitlerimiz buralara acele bir şekilde gelmeli. Çünkü Fransız ve İngilizler bu garibanları müthiş kazıklıyorlar. Kâr marjları yüzde 150. Abidjan ileride "Afrika’nın Paris’i" olmaya aday bir şehir. Bu şehirde Afrika’nın en büyük açık pazarı olan Adjame’yi gezdik. Atlantik Okyanusunun kenarında uçsuz bucaksız kumsallara sahip eski başkent Grand Bassam müthiş bir tatil beldesi. Türk emniyet teşkilatı bu ülkede BM bünyesinde güzel işler yapıyor. İstihbarat, kaçakçılık ve terörle mücadele konusunda eğitim desteği veriyorlar. Özellikle Fransa, Türkiye’nin bu ülkeye ilgisinden rahatsız...

              ***

Dün gezimizin ikinci durağı olan Gana’daydık.  Burası Fildişi’ne göre biraz daha zengin. Altın madenlerini kendileri çıkarıp işleyebiliyorlar. Gana’da 44 Türk firması iş yapıyor. THY’nin Akra’ya haftada 7 seferi var. Gana 1957 yılında bağımsızlığını kazanmış eski bir İngiliz sömürgesi. Portekizliler ve İngilizler zengin altın madenleri ve köle ticareti için Gana’ya gelmişler. Afrika kıtasında son 20 yıldır istikrarını koruyan ve demokrasinin en iyi işlediği ender ülkelerden biri Gana. Altın, kakao, kereste, alüminyum, elmas ihraç ediyorlar. Gıda, demir ürünleri ve otomobil yedek parçaları ithal ediyorlar. Halkının yüzde 20’si Müslüman. Diyanet İşleri Başkanlığımız burada hayırseverlerin de desteği ile on bin kişilik cami ve külliye inşa ediyor. Gana Millî Camii bitmek üzere. Bu ülkeyle askerî ve savunma sanayi alanlarında ciddi iş birliği imkânları var. TİKA’nın bu ülkede yardım faaliyetleri dikkat çekiyor. Gana sağlık personeli  Türkiye’de eğitim alıyor...

              ***

Rotamızın üçüncü durağı Nijerya olacak. Avrupalıların köle ticaret merkezi olarak kullandıkları bu topraklardan tarihte 20 milyon Nijeryalının esir olarak satıldığı tahmin ediliyor. Eski bir İngiliz kolonisi. 1963 yılında bağımsızlığını kazanmış. 1967-1970 yılları arasında cereyan eden iç savaşta bir milyondan fazla insan hayatını kaybetmiş. Bu ülkede ABD benzeri başkanlık ve eyalet sistemi uygulanıyor. Ülke halkının yüzde 50’si Müslüman. Nijerya, Afrika kıtasında ticaret hacmimizin en yüksek olduğu ülke. Bu ülkeden sıvılaştırılmış doğalgaz alıyoruz. Türkiye ile bavul ticareti de yapılıyor. Türkiye’de 3 bin Nijeryalı öğrenci eğitim görüyor. 181 milyon nüfusla büyük bir ülke. İslam İşbirliği Teşkilatı ve D-8 Grubu üyesi ülkeler arasında yer alan Türkiye ve Nijerya arasında uluslararası kuruluşlarda yakın bir iş birliği hakim. Nijerya, Afrika kıtasının en büyük ekonomisi. Ciddi petrol rezervleri var. Ancak bunu işlemede yetersizler. Elektrik üretim ve dağıtımında sorun yaşıyorlar. Şiddet eylemleri en büyük sorunları. Türkiye-Nijerya ilişkileri hızla gelişecek gibi görünüyor...

              ***

Güzelim ülkemizde birileri sığ, saçma sapan tartışmalara devam etsin, Anayasa Mahkemesi Başkanı Cumhurbaşkanı’na laf yetiştirmeye çalışsın. Sayın Cumhurbaşkanı gözü kara iş adamlarımızla, THY-TİKA, SSM-Yunus Emre Enstitüsü ve diğer devlet kurumları ile Batı Afrika’da geleceğin temellerini inşa ediyor. Türkiye’yi içine kapatmak isteyen, Orta Doğu ve Kafkaslarla bağını kesmeye çalışanlara inat Avrupa’nın arka bahçesine giriyor, yerleşiyor. Bunu da karşılıklı saygı, karşılıklı çıkar, karşılıklı yardım çerçevesinde yapıyor. Siyah adamlar belki de ilk kez sömürmek amacının dışında insani amaçlarla gelen bir beyaz adamla kucaklaşıyorlar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.