Kurtuluşları yok…
13 Temmuz 2016 02:00
Mübarek ramazan ayının ikinci yarısından başlayarak bugüne kadar yazılarıma ara verdim. Şükürler olsun çok rahat ve verimli bir ramazan yaşadık. Rahmetli büyüğümüz Enver Ağabeyin kurduğu bu kurumlarda çalışmanın en büyük avantajı inanç özgürlüğünün ve ibadet ortamının mükemmel düzeyde var olması. Namazınıza, orucunuza istediğiniz kadar vakit ayırabilirsiniz. Hatta ramazan ayında çalışma şartları oruca göre düzenlenir, kolaylaştırılır. Allah herkese, her Müslümana böyle bir çalışma ortamı nasip etsin...
***
9 günlük uzun bir bayram tatilinin ardından Türkiye hızla gündemine döndü. Başbakan Binali Yıldırım Kurban Bayramı tatilinin de 9 gün olacağı müjdesini verdi. Bu elbette ki turizmci, esnaf ve ücretli kesimler için iyi bir haber. Ancak üretim, sanayi, inşaat gibi sektörler için çalışma performansının en yukarıda olduğu bu aylarda bu kadar tatilin ben büyük bir kayıp olduğunu düşünüyorum. İki bayramda toplam 18 gün tatil çok uzun bir süre. Mesela resmî kurumlara taahhüt işi yapan inşaat firmaları hiç hesapta olmayan bir 10 günlük süre sorunu yaşayacaklar. Meseleye sadece turizm ve iç tüketim penceresinden bakmak doğru değil. Kanaatimce 9 günlük süre çok uzun, o kadar tatili hak edecek ne ürettik, ne iş yaptık? Zaten yarışa çok geriden başladık. Neyse, hayırlısı bakalım...
***
Gündem yine oldukça yoğun. Hükümet ekonomiye de nefes aldıracak bir dizi reformu açıkladı. Binali Bey sempatikliği, doğallığı ve hızlı icraatı ile işi iyi götürüyor. Cumhurbaşkanlığı ile aralarındaki mükemmel uyum uluslararası ilişkiler başta olmak üzere her icraata pozitif olarak yansıyor.
AK Parti Grubu, başkanlık ve anayasa gibi en büyük sınavından önce TBMM tatile girmeden iç tüzüğü değiştirmek istiyor. Çünkü mevcut meclis iç tüzüğü ile yeni bir anayasa yapmak neredeyse imkânsız gibi. İç tüzükte iyi bir başlangıç yapıldı. Değişiklik için 4 parti uzlaşma komisyonu kurulmasını benimsedi. AK Parti, meclis iç tüzüğünü değiştirdikten sonra sonbaharda başkanlık sistemini de kapsayan yeni anayasa önerisini meclise getirecek...
***
Bu arada terörle mücadele bütün hızıyla devam ediyor. Türkiye’nin dış politikasında önemli değişiklikler ve yenilikler var. Türkiye’nin özellikle de Rusya ile ilişkilerini normalleştirmesi mükemmel bir gelişme. Türkiye terörle mücadele konusunda Batı dünyasının ikiyüzlülüğünü gördü. Türkiye, geleceğini sadece ABD’nin ve AB’nin insafına bırakamaz, bırakmamalıdır. Türkiye bölgede Rusya ve İran ile ilişkilerini en üst seviyeye çıkarmalıdır. Bu nedenle Sayın Binali Yıldırım’ın patenti Sayın Cumhurbaşkanı’na ait olan “Dostlarımızı artıracağız, düşmanlarımızı azaltacağız” sözü önemlidir. İçeride iç barışın tesisi, kırgınlık ve dargınlıkların giderilmesi için de adımlar atılacaktır. Yeminli Tayyip Erdoğan düşmanları, teröre destek verenler ve eski Türkiye özlemi çekenler, paralel çete hariç herkesle kucaklaşmak gerekir...
***
Hükümet, ağustos ayındaki YAŞ toplantılarını da fırsat bilerek paralel yapının TSK içindeki uzantılarını tasfiye etmelidir. Bu yapı TSK içindeki tayin, personel ve kurmay subay daireleri gibi kritik yerlere sızdı maalesef. PDY’nin ülkemize zararı açısından PKK’dan bir farkı olmadığı görüldü. Bu yapı acilen tasfiye edilmelidir. Yargı ve emniyetteki tasfiye ile at başı TSK’dan da bu yapının tasfiyesi kaçınılmazdır...
***
Kırmızı liste ile aranan terörist elebaşlarından Fehman Hüseyin’in öldürülmesi teyide muhtaç da olsa gerçek gibi duruyor. Yüzlerce, binlerce şehidin kanının sorumlusu olan bir alçağın ortadan kaldırılması sevindirici bir durum. Bu ülkenin güvenlik ve istihbarat kaynakları kırmızı listede yer alan diğer terör elebaşlarını yani Cemil Bayık ve Duran Kalkan gibi alçakları da en kısa sürede ortadan kaldırmak için her türlü imkânı ve fırsatı kullanmalıdır. Şehitlerimize karşı bu bir namus borcudur. O alçaklar da bilsin ki eninde sonunda kıstırılacaklar, kurtuluşları yok.