FETÖ’nün yeni adresi Kanada

Gülen yeni adresi olarak gösterilen Kanada’ya kaçmak için her türlü hazırlığı yaptırmış. Neden Kanada? Birinci sebep; Kanada’nın ABD’ye coğrafi yakınlığı ve âdeta ABD’nin arka bahçesi olması.

 

Dünyanın en büyük tiyatro oyunlarının oynandığı BM Genel Kurulu çalışmaları sona erdi ve yurda dönüyoruz. İkinci dünya savaşından galip ayrılan ABD, Rusya, Fransa, İngiltere ve Çin BM’nin veto hakkına sahip 5 ülkesi. Bu 5 ülkenin tamamı istemeden buradan ne yazık ki dünyanın hayrına bir karar çıkmıyor. Bu 5 daimi üye aralarında anlaştıklarında ise her türlü adaletsizliğe sebep olabilecek kararlar alabiliyor. Mesela bu 5 ülke Suriye ile ilgili bir karar alamadığı için yüz binlerce Suriyeli öldü, milyonlarcası da mülteci durumuna düştü. Bu yapı reforme edilmediği için dünya barışına ve uluslararası sorunların çözümüne yeterli katkıyı sunamıyor. Âdeta birkaç devletin arka bahçesi gibi. Bu özellikleri nedeniyle Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu yapıya itirazı var. “Dünya 5’ten büyüktür” çıkışıyla sürdürdüğü bu itirazı bu yılda tüm liderlerin gözünün içine bakarak yüksek sesle tekrarladı. BM’de oynanan tiyatronun farkında olduğunu ve buna itiraz ettiğini dünyaya haykırdı. Âdeta mazlum milletlerin sesi oldu. Sayın Erdoğan’ın bu ısrarı sırtını BM’ye dayayarak birçok insanlık dışı uygulamaya imza atan kimi ülkeleri rahatsız ediyor, etmeye devam edecek.
              ***
15 Temmuz kanlı darbe girişiminden sonra Türkiye, eylül başında Çin’de düzenlenen G-20 zirvesini fırsat bilerek FETÖ’cü kalkışma ve elebaşının yaptıklarını dünyaya birinci elden anlatma imkânı bulmuştu. BM zirvesi bu imkânı ikinci kez sundu. Sayın Cumhurbaşkanı başta ABD olmak üzere birçok etkili ülkenin zirvesine FETÖ tehlikesini, Gülen’in iadesini ve faaliyetlerinin tüm dünyada yasaklanmasının gereğini tekrar anlatma imkânı yakaladı. Öte yandan sınır komşumuz Suriye’de yaşanan insanlık dramı, mültecilerin durumu, DAEŞ ve YPG terörü ile mücadele, Türkiye’nin Fırat Kalkanı harekâtı, güvenli bölge ihtiyacı, Rakka ve Musul  operasyonları  gibi konularda Türkiye’nin görüşleri tekrar teyit edildi.

Ayrıca FETÖ dâhil tüm bu başlıklarda oluşturulan yanlış algıyı düzeltmek için ABD’deki basın kuruluşlarına mülakatlar verildi, etkili STK’larla bizzat Sayın Cumhurbaşkanı görüşmeler yaptı, Amerikalı yatırımcılarla bir araya geldi.
              ***
Sonuç olarak bu çabaların sonunda artık herkes 15 Temmuz darbe kalkışmasını kimin yaptığını biliyor. Gülen’in darbenin planlayıcısı olduğu konusunda kuşkular ortadan kalktı. Artık hiç kimse 15 Temmuz kanlı girişimine “tiyatro” deme terbiyesizliğini göstermiyor. Özellikle Amerikalı yetkililer Türkiye’nin Gülen’le ilgili son gönderdiği delilleri inandırıcı ve çarpıcı buluyor. Artık “Eğer Gülen’in darbe ile ilişkisi varsa” diye bir soru sormuyorlar. Gelinen noktada ABD belli ki Gülen belasından kurtulmak istiyor. Erdoğan-Biden görüşmesinde tekrar bu konuların üzerinden geçildi. Gülen’in iadesi konusunda ABD yönetimi üzerinde sıkı bir baskı kurulmuş durumda. Önemli bir Amerikalı yetkilinin “Elimden gelse Gülen’i Mars’a gönderip ondan kurtulmak isterdim” cümlesi bile Gülen konusunda ABD yönetiminin nasıl sıkıştığını gözler önüne seriyor.
              ***
Bir taraftan ise Türkiye’nin iade talebi ile ilgili süreç devam ediyor. Birkaç hafta içerisinde Adalet Bakanı Bekir Bozdağ; ABD Adalet Bakanı ile gelinen son durumu görüşmek üzere bu ülkeye gelecek. Anlaşılan süreç daha da hızlanacak…
              ***
Ancak gelen haberlere göre Fetullah Gülen’in son gelişmeler karşısında ABD’den kaçma planına hız verdiği söyleniyor. Gülen yeni adresi olarak gösterilen Kanada’ya kaçmak için her türlü hazırlığı yaptırmış. Neden Kanada? Birinci sebep; Kanada’nın ABD’ye coğrafi yakınlığı ve âdeta ABD’nin arka bahçesi olması. ABD derin devleti pis işlerinden kalan artıkları, ABD’yi rahatlatmak için genelde Kanada’ya atar. Kanada, âdeta ABD’nin bir eyaleti gibidir. Bu ülkede ABD ne derse o olur. FETÖ’nün yatırımlarının çoğu ABD’ye kaydırıldığı ve Kanada hükümetlerine ABD etki edebileceği için Kanada seçeneği ağırlık kazanıyor. Kanada seçeneğinin öne çıkmasının bir sebebi de Türkiye ile Kanada arasında suçluların iadesi anlaşmasının bulunmayışı. Fiziki yakınlık, ABD’nin bu ülke üzerindeki etkinliği yani siyasi yakınlık ve iade anlaşmasının olmaması Gülen’in ABD derin devleti tarafından Mars’a olmasa da Kanada’ya uçurulacağını gösteriyor. Terörist başı Gülen’in yeni memleketi muhtemelen Kanada. Türkiye bu ihtimal ile ilgili tedbirlerini almaya başladı bile.
              ***
Kasımda yapılacak ABD seçimlerine çok kısa bir zaman kala büyük yarışta ibre Cumhuriyetçi Trump’tan yana kayıyor. Kim ne derse desin Trump’ın seçimi kazanma şansı yükseliyor. Trump seçim kazansın diye ABD’de her gün bir yeri patlatıyorlar. Yarışta sona yaklaştıkça Trump’ın şansı giderek yükseliyor gibi…

              ***
Öte yandan Suriye’de güvenli bölge oluşturulması konusunda sonunda ABD’nin Türkiye ile aynı çizgiye geldiğini görmek iyi bir şey. ABD Dışişleri Bakanı Kerry’nin bu yöndeki demeçleri umut verici. Umarım geç de olsa bu karar hayata geçirilir. ABD-YPG yakınlaşması ile ilgili Türkiye’nin rahatsızlıkları da gezi vesilesiyle en üst düzeyde ABD’ye iletildi. Bakalım önümüzdeki günlerde bu uyarı ne sonuç verecek…