17 Nisan’da önümüze bakalım…

A -
A +
Bugün demokrasimiz için bayram günüdür. Çünkü demokrasiyi güçlendiren en önemli şey sandıktır.  Bugün sandık başına gidip bir tercih yapacağız ve ülkemizin geleceğinde söz sahibi olmanın gururunu yaşayacağız.  Yani sandıkta ülkemizdeki hükümet sistemini değiştirmeyi öngören anayasa değişikliğini oylayacağız.
                ***
Mevcut sistemimizin istikrarsızlık ürettiğini; vesayete imkân verdiğini, on yılda bir darbelere ortam hazırladığını, güçlü ve etkin bir devlete olanak tanımadığını, cumhurbaşkanını halk seçtiği için çift başlı bir yapı oluştuğunu ve bunun devlet yönetiminde sorunlar çıkardığını düşünen siyasi partiler sistem değişikliği teklifini Meclis’e getirdiler. Öneri önce komisyonda sonra genel kurulda aylarca tartışıldı. Tartışmaların sonucunda Meclis değişiklik teklifini milletin onayına sunmaya karar verdi.
                ***
Sistem değişikliği önerisini getiren ve bu öneriye karşı çıkan siyasi partiler referandum yolunda binlerce saat konuşma yaptı.  Binlerce satır yazı-yorum-değerlendirmeler medya aracılığı ile topluma ulaştırıldı. Millet her şeyi izledi, dinledi. Her şey milletin gözleri önünde yaşandı. Bugün sandık başına gidip bu sistem değişikliğine ‘Evet’ ya da ‘Hayır’ diyeceğiz. Siyasi tercihlerimiz farklı da olsa çıkacak sonuç hepimizi aynı ölçüde etkileyecektir. Toplumun sağduyusu, milletin hassas terazisi, ülkemiz ve milletimiz için en doğru sonucu bulacaktır.
                ***
Suriye’de devam eden acımasız iç savaş ve bize olan etkileri; ABD-İran gerginliği, PKK-PYD terör örgütlerinin Irak ve Suriye sınırımızın hemen ötesinde kurmaya çalıştıkları terör koridorunun etkileri, bölgemizde ABD-Rusya gerginliği, FETÖ-PKK terör örgütlerinin içeride ve dışarıda ülkemize karşı giriştikleri topyekûn saldırılar nedeniyle Türkiye hassas günlerden geçmektedir. Zamanında ve etkili tedbirler alınamaz ise ülkemiz önemli beka sorunlarıyla karşı karşıya kalacaktır. Böyle bir dönemde, güçlü bir devlete-güçlü yönetimlere ve güçlü siyasi liderliklere her zamankinden daha çok ihtiyacımız var bugün.
                ***
Referandum kampanyaları eksiği ya da fazlasıyla sona erdi. Herkes eteğinde taşı döktü. Söyleyecek sözü olan herkes meramını her platformda dile getirdi. Şimdi söz ve karar sırası millette. İçeride ve dışarıda bu referandum ile ilgilenen herkes yüce milletimizin sandıkta çıkacak kararına saygı göstermek zorundadır.
                ***
Özellikle bazı AB ülkelerinin ve Türkiye düşmanı terör örgütlerinin (PKK-YPG-DHKP-C ve FETÖ) referandumda taraf olmaları ve ‘hayır’ sonucu çıkması için adeta seferber olmaları milletimizi derinden üzmüştür.
Türk milletinin kimsenin aklına, tavsiyesine ihtiyacı yoktur. Başta Almanya ve Hollanda olmak üzere AB kurumlarını da bu işe alet ederek batı dünyasının milletimizin kararını etkileme girişimleri ibretlik bir durumdur. Kimse bu millete, bu ülkeye kendi doğrularını, kendi çıkarlarını dayatamaz.  Bu dış eksenli dayatmalar ters tepecektir.
                ***
Demokrasinin en değerli buluşu olan sandıktan ister ‘evet’ ister ‘hayır’ çıksın, batı dünyası dâhil herkes bu milletin sandıktan çıkan kararını saygı ile karşılamalıdır. Bunun dışındaki yorum ve değerlendirmeler milletimizin iradesine saygısızlık olacaktır.
Milletimizin iradesine saygısızlık edenler, o iradeyi anti demokratik yol ve yöntemlerle saf dışı bırakmak isteyenlere milletimiz 15 Temmuz’da gerekli dersi vermişti. Bu millet bağımsızlığı ve iradesi için canını feda edeceğini 15 Temmuz gecesi bir kez daha bütün dünyaya göstermişti. Tüm bu nedenlerle bugün milletimizin sandıkta vereceği karara kimse dil uzatmamalı, işine gelse de gelmese de bu kararı sindirmeye ve saygı göstermeye çalışmalıdır.
                ***
Cumhuriyetin kuruluşu kadar önemli olan bu sistem değişikliği oylamasına mutlaka katılmalıyız. Bu mesele siyasi partilerüstü bir meseledir. Ülkemizin, çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceği ile ilgili bir konudur. Burada şahıslar-partiler-siyasi görüşler değil sistem değişikliği oylanacaktır. Bu ülkenin havasını teneffüs eden her vatandaş sandığa gidip oyunu kullanmalıdır.
                ***
17 Nisan sabahı bu çilekeş milleti sevindirelim. 17 Nisan sabahının galibi, kazananı millet olacaktır. 16 Nisan’ın kaybedeni PKK-YPG-FETÖ-DHKP-C ve DEAŞ terör örgütleri ve bu alçak örgütleri ülkemize karşı kullanan küresel ve bölgesel aktörler olacaktır. Bu alçak terör örgütlerini ve onları maşa olarak kullananların heveslerini kursaklarında bırakalım.
                ***
Sonuç ne çıkarsa çıksın birliğimize, kardeşliğimize huzurumuza, iç barışımıza zarar gelmesine izin vermeyelim. Herkes milletin tercihini baş tacı etsin. Önümüze bakalım ve kötü olan her şeyi arkada bırakalım. Sonucun ülkemiz, milletimiz, çocuklarımız, mazlum milletler ve gönül coğrafyamız için hayırlı ve uğurlu olmasını Allahü tealadan niyaz ediyorum.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.