Milletin Diyanet’i
28 Nisan 2017 02:00
"Kutlu Doğum Haftası" ile ilgili tartışmayı anlamamakta hâlâ ısrar edenler var. Konuyu başka mecralara çekmek isteyenler var. Kutlu Doğum Haftası’na kimse karşı çıkmıyor.
Mütedeyyin-sıradan insanların hesapsız-kitapsız karşı çıktığı üç nokta var. Tek kutlu doğum vardır o da Mevlit Kandilidir. Buna alternatif bir kutlu doğum olamaz. Eğer içinde ‘Kutlu Doğum’ kelimesi geçiyor ise bu miladi takvime bağlanıp sabitlenemez. Efendimizin doğum günü hicri Rebi’ul-Evvel ayının on ikinci gecesidir. Bu kutlu geceyi de içine alacak ve hicri takvime göre düzenlenecek bir Kutlu Doğum Haftası olmalı. Miladi takvime bağlayıp 20-26 Nisan tarihleri arasına sabitlemek yanlış olur. Tıpkı ramazan ayı gibi hicri takvime göre de her yıl bu tarih değişir. Kutlu Doğum Haftası eskisi gibi Rebi’ul-Evvel ayında yapılmalıdır. Eskiden olduğu gibi Mevlit Kandilini de içine alacak şekilde Kutlu Doğum Haftası yapılmalı.
Nisan’a sabitlemek, hele hele FETÖ elebaşının doğum günü olan 27 Nisan’dan bir gün önce bitmesi yanlış. İnada gerek yok.
Mütedeyyin-sıradan insanların hesapsız-kitapsız karşı çıktığı üç nokta var. Tek kutlu doğum vardır o da Mevlit Kandilidir. Buna alternatif bir kutlu doğum olamaz. Eğer içinde ‘Kutlu Doğum’ kelimesi geçiyor ise bu miladi takvime bağlanıp sabitlenemez. Efendimizin doğum günü hicri Rebi’ul-Evvel ayının on ikinci gecesidir. Bu kutlu geceyi de içine alacak ve hicri takvime göre düzenlenecek bir Kutlu Doğum Haftası olmalı. Miladi takvime bağlayıp 20-26 Nisan tarihleri arasına sabitlemek yanlış olur. Tıpkı ramazan ayı gibi hicri takvime göre de her yıl bu tarih değişir. Kutlu Doğum Haftası eskisi gibi Rebi’ul-Evvel ayında yapılmalıdır. Eskiden olduğu gibi Mevlit Kandilini de içine alacak şekilde Kutlu Doğum Haftası yapılmalı.
Nisan’a sabitlemek, hele hele FETÖ elebaşının doğum günü olan 27 Nisan’dan bir gün önce bitmesi yanlış. İnada gerek yok.
***
İkinci itiraz Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinin mecrasından uzaklaştırılmasınadır. İşin sazlı-sözlü bir festivale dönüştürülmesi Müslümanları rahatsız etmektedir. Yoksa sevgili Peygamberimizin mesajlarının topluma ve dünyaya ulaştırılmasından; bunun için paneller-konferanslar düzenlenmesinden kim rahatsız olabilir?
Türkiye gazetesi, Efendimizin örnek hayatını; mesajlarını Türkiye’den Çin’e, Bosna’dan Amerika’ya, Afrika’dan Moğolistan’a kadar dünyanın dört bir yanına farklı dillerde ulaştırmak için bugüne kadar yaklaşık 40 milyon dinî kitap dağıttı. Peygamber Efendimizin sünnetini-mesajlarını topluma, insanlığa ulaştırmayı kendine asli görev olarak kabul eden bu camianın ne bedeller ödediğini, 28 Şubat sürecinde ve devamında ne baskılar gördüğünü, ne zulümlerle karşılaştığını herkes bilir. FETÖ o zulümlerin ortağı ve planlayıcısı idi. Kurum olarak bu konuda kimseden alacak dersimiz yok. Efendimizin mesajlarının toplumumuza ve insanlığa ulaştırılması konusunda kimsenin bize edecek bir sözü yoktur.
***
Amacımız gayet açık; Peygamber Efendimiz ile ilgili her türlü gayrete-çabaya sonuna kadar evet. Ama eğer işin içinde ‘Kutlu Doğum’ sözü geçiyorsa, bu etkinliğin tarihi Mevlit Kandilini de içine alacak şekilde yeniden düzenlensin. Ayrıca etkinliklerin yapılış biçimi, kutlamaların icra şekli tekrar gözden geçirilsin. Bizim, milletin Diyanet’inden beklentimiz budur. Yoksa kimsenin Kutlu Doğum Haftası'na filan karşı çıktığı yok. Milletin Diyanet’i milletten gelen talepleri dikkate almalı ve orta yolu bulmalıdır. Gerisi boş laf.
Amacımız gayet açık; Peygamber Efendimiz ile ilgili her türlü gayrete-çabaya sonuna kadar evet. Ama eğer işin içinde ‘Kutlu Doğum’ sözü geçiyorsa, bu etkinliğin tarihi Mevlit Kandilini de içine alacak şekilde yeniden düzenlensin. Ayrıca etkinliklerin yapılış biçimi, kutlamaların icra şekli tekrar gözden geçirilsin. Bizim, milletin Diyanet’inden beklentimiz budur. Yoksa kimsenin Kutlu Doğum Haftası'na filan karşı çıktığı yok. Milletin Diyanet’i milletten gelen talepleri dikkate almalı ve orta yolu bulmalıdır. Gerisi boş laf.
TSK’DAKİ FETÖ'CÜLER
MİT ve İçişleri Bakanlığı’nın müthiş bir operasyonu sonucunda Emniyet Teşkilatı içinde hâlâ kendini gizlemiş olan 9103 FETÖ’cü tespit edilip açığa alındı. Bin 9 mahrem imam da tespit edildi. FETÖ’nün Emniyet içinde tekrar teşkilatlanmasının önüne geçildi.
***
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu samimi mücadelesinden dolayı tebrik ediyoruz. Bu adamları bugüne kadar koruyup kollayan bürokrat ve siyasetçilere de mutlaka hesap sorulmalıdır.
Benzer bir çalışmanın TSK’da da yapılması şarttır. Siyasi otorite bu işin sorumluluğunu Genelkurmay’a ve Kuvvet Komutanlıklarına bırakmamalıdır. Bizzat Millî Savunma Bakanlığı TSK içindeki FETÖ mücadelesini yürütmelidir. TSK içinde varlığını sürdüren FETÖ’cüler hem TSK hem de ulusal güvenliğimiz için ciddi tehdittir. Bunların temizlenmesi TSK’yı yıpratmaz ve zaaf oluşturmaz. Bilakis ordumuzu güçlendirir.
***
İlgililere buradan soruyorum; 15 Temmuz darbe planlamasında FETÖ’nün göreve devam etmesini istediği 26 general ve amiral ile ilgili şu ana kadar ne işlem yaptınız? Bu 26 general ve amiral şu anda görevde. Bu durum sizi ürkütmüyor mu? Sizce FETÖ bu 26 general ve amiralin neden göreve devam etmesini planladı?
İlgililere buradan soruyorum; 15 Temmuz darbe planlamasında FETÖ’nün göreve devam etmesini istediği 26 general ve amiral ile ilgili şu ana kadar ne işlem yaptınız? Bu 26 general ve amiral şu anda görevde. Bu durum sizi ürkütmüyor mu? Sizce FETÖ bu 26 general ve amiralin neden göreve devam etmesini planladı?
İkinci sorum; 2010 KPSS sorularını çalıp dağıtan ve şu anda tutuklu olan 10 ‘abla’nın eşleri hâlâ TSK’da görev yapıyor. Bunlarla ilgili inceleme yapmayı düşünüyor musunuz?
Üçüncü sorum; TSK’daki ByLock kullanıcılarının tamamına yasal işlem yaptınız mı?