Oyunu bırakıp skora bakmak

A -
A +

Fenerbahçe matematiksel olarak şampiyonluk ortağı. Ancak, kimyasal olarak sahada gördüğümüz formül tartışmalı.

Denizlispor'u baskıyla boğmak için, 'motivasyon' anlamında ne varsa vardı Fenerbahçe'de.
* Galatasaray yenilmiş...
* Beşiktaş kaybetmiş...
* Şampiyonluk potasına girilmiş...
Üstüne havaya giremediğin Erol Bulut gitmiş, yerine 'ateşleyici' Emre Belözoğlu gelmiş. Maça agresif, boğucu bir tempoyla başlamak için daha ne olsun?
Ama ne gördük? Yavaştı Fenerbahçe, temposuzdu... Otomatik pilota bağlamış, rehavetten rahatsızlık duymayan, isyankâr ruhun yanından bile geçmeyen bir rotada gidiyordu.
Rakamlara baksan top göstermemiş Fenerbahçe... Gel gör ki, pozisyona gireni, gole yaklaşanı Sacko, Sagal ve Rodellega oldu.
Denizlispor'un ilk yarıda bulduğu çok net 3 pozisyonun her biri, Fenerbahçe için 'uyandırma servisi' gibiydi. Ama hayır, Fenerbahçe 'mahmurluğuna' isyan edip, maçı kazandıracak enerjiyi, Denizlispor'u boğacak o tepkiyi ortaya koyamadı. Emre Belözoğlu'nun varlığına dair hiçbir belirti yoktu. Bu görüntü bırakın şampiyonluğa ortak olmayı, Denizlispor galibiyetine bile yetmezdi.
Bununla beraber, Fenerbahçe'nin en büyük şansı, Denizlispor'un sınırlı güce sahip bir takım olmasıydı.
* * *
"Ben şampiyonluğun peşindeyim" mesajını vermesi için önünde sadece 45 dakika vardı ve Fenerbahçe ikinci yarıyı başlatan düdükle birlikte taraftarını az da olsa heyecanlandırdı. Pelkas savunmayı zorladı, direğe takıldı. Ozan kaleyi yokladı. Şöyle bir esti ama rüzgâr çabuk dindi.
Denizlispor bu momentumu oyunu soğutarak bozdu.
Emre Belözoğlu Fenerbahçe'nin durağan ve üretemeyen hâline 'tahammül' etmemeliydi, daha fazla beklemedi ve İrfan Can ile Osayi'yi sahaya attı.
Ve derin nefes aldıran gol 'ezberden' geldi. Caner ortaladı, Samatta kafayla dokundu.
Kilit kırıldı kırılmasına, 3 puan geldi gelmesine ama Fenerbahçe galibiyete karşılık maçı soru işaretleri ile bitirdi.
* * *
Fenerbahçe'nin ihtiyacı olan belki de 'sadece' skordu. Durum böyleyse mesele yok, 3 puan cepte.
Fenerbahçe matematiksel olarak şampiyonluk ortağı. Ancak, kimyasal olarak sahada gördüğümüz formül tartışmalı.
SON SÖZ: İrfan Can'ın filelere giden vuruşunda 'ofsayt' kararı bir yana, hakemin (Cüneyt Çakır) hiç konuşulmadığı bir maçın huzurunu özlemişiz.

MAÇIN ADAMI: Caner Erkin

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.