Teröristin sponsoru!..

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nı bugüne kadar pek çok haklı nedenle eleştirdim.

Yalanı doğruymuş gibi konuştuğunda "Yalan bu adamın ağzının içine yuva yapmış" dedim. "5 yıl görev yaptığı Beylikdüzü'nde elle tutulur bir tek hizmetini gösteremezsiniz" dedim. "Devletin valisine it diyen adam basittir" dedim.

Diyarbakır'a giderek görevden alınan HDP'li belediye başkanlarına gidişini eleştirdim. Kanal İstanbul konusunda milleti kandırdığını söyledim. Millete vadettiği hiçbir projeyi yerine getiremediğini, getiremeyeceğini çünkü bunları yapacak çapta biri olmadığını iddia ettim.

HDP'lilerin oyunu alabilmek için Selahattin Demirtaş'a yönelik ince mesajlarını dahi kısmen anladım. "Adam daha fazla oy alabilmek için onlara da şirin görünmeye çalışıyor ama bundan ileri gidemez" diye düşünüyordum.

Ama önceki gün gördüm ki Ekrem İmamoğlu bu noktadan çok daha ilerisine gitmeye kararlı...

Sözü nereye getireceğimi az çok biliyorsunuzdur. 

Selahattin Demirtaş kısa süre önce PKK'lı bir teröristin ismini verdiği Devran isimli kitabını piyasaya sürmüştü. Bu kitaptaki 5 ayrı hikâye tiyatro sahnesine taşındı. 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu ve önceki dönem HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş, Selahattin Demirtaş’ın "Devran" isimli kitabının okuma tiyatrosunu birlikte izledi.

Ve bu kitap daha sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait resmî kitap satış sitesinde satışa sunuldu. 

Sadece bu kitap değil...

Yine Demirtaş imzalı "Seher" isimli kitap da belediyenin resmî kitap satış sitesinde satılmaya başlandı.

Seher ismi size ilk etapta sıradan bir isim gibi gelebilir ama değil. Demirtaş'ın adını kitaba verdiği Seher Çağla Demir isimli alçak terörist, 13 Mart 2016 yılında Ankara'daki otobüs durağında bomba patlatarak 36 masum insanımızı şehit etmişti. Şehitlerden biri de anne karnındaki 6 aylık isimsiz bir bebekti.

Aynı saldırıda 344 insanımız da yaralanmıştı. Demirtaş bu kitabı 1 yıl sonra, yani 16 Eylül 2016 yılında o teröristin adını koyarak piyasaya sürdü.

Dahası da var.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait resmî kitap satış sitesinde Fransa'da suikast sonucu öldürülen Sakine Cansız isimli teröristin kitabı da satışa kondu.

Bugüne kadar yazdığım bütün eleştiri yazılarını bir kenara koyuyorum. 

Bu başka bir şey arkadaş!

Niye başka bir şey?

Çünkü bu ülkenin insanlarını katleden teröristleri öven kitaplar yazan Selahattin Demirtaş en az onlar kadar teröristtir. 

Bunu sadece ben demiyorum.

Yüz binlerce gazinin, milyonlarca şehit yakınının ve ülkesine, milletine sadakatle bağlı olan her vatan evladının gözünde Selahattin Demirtaş bir azılı teröristtir.

"Biz başkan APO'nun heykelini dikeceğiz" dediği için teröristtir. "PKK terör örgütü değil, bizim silahlı halk hareketimizdir" dediği için teröristtir. "PKK cenazelerine katılmayan milletvekilleri hakkında soruşturma başlatırım" dediği için teröristtir.

Çukur ve hendek savaşının başlatılması talimatı verdiği için teröristtir. 6-8 Ekim olaylarının talimatını verdiği ve 53 sivil vatandaşın katledilmesine neden olduğu için teröristtir.

Aynı zamanda eli kanlı bir katildir!

Kitabını yazdığı katil teröristler kadar katildir. Bizzat verdiği emirle Yasin Börü ile arkadaşlarının öldürülmesine sebep olduğu için katildir.

Bu adamın teröristler adına yazdığı kitaba destek veren ve o kitabı satışa koyan her kim var ise en az Selahattin Demirtaş kadar teröristtir. Çünkü bir kitabın satışına destek vermek, terör örgütü PKK'ya sponsor olmaktan başka bir şey değildir.

Benim gözümde bundan sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi halkın parasını teröristlere aktaran bir kurumdur. Çünkü bu kitaplardan gelecek olan paralar Selahattin Demirtaş'ın cebine değil, kitapta adı geçen teröristlerin ailelerine aktarılacak.

Ha PKK'ya doğrudan para vermişsin, ha kitabına sponsor olarak dolaylı yollardan para aktarmışsın. 

Arada zerre-i miskal fark yoktur.

Ve bir şey daha...

Selahattin Demirtaş'a "Terörist" dediğim için, "Katil" dediğim için beni farklı yol ve yöntemlerle tehdit eden, "Seni yaşatmayacağız, hesap soracağız. Yalvararak öleceksin" diyen her kim varsa...

Sizin gibi it sürülerinden korkan da namerttir. 

"Allah bize yatakta ecelimizle ölmeyi nasip etmesin. Vatan için, millet için şehadet nasip etsin" diyen biriyim ben.

Sizin o tehditlerinizi ben müjde kabul ederim.