Davutoğlu isyan etti: 5'ler karar veriyor bedeli biz ödüyoruz

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara'da düzenlenen W20 Türkiye Toplantısı'nda dünyaya “sığınmacılara yardım edin” çağrısında bulundu; sitem dolu sözler sarfetti. Bodrum sahillerine vuran cansız bedeni dünyayı ayağa kaldıran 3 yaşındaki Kobanili Aylan'ın fotoğrafının herkesi etkilediğini vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti: “O çocuğun annesinin yaşadıklarını tahayyül edebilir misiniz? Peki bundan kim sorumlu? Suriye'de, Irak'ta neden bu sıkıntılar var? Çünkü, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi doğru kararları doğru zamanda almayı başaramadı. 5 tane daimi üye, Güvenlik Konseyi'nde neyin olup biteceğine karar veriyor. Evet, biz münferit devletler olarak bu ülkelere saygı duyuyoruz. Ama Suriye'de ve Irak'ta olup bitenin bedelini onlar ödemiyor, biz ödüyoruz. 2 milyon sığınmacı o 5 ülkeye gitmiyor; Türkiye'ye, Lübnan'a, Ürdün'e gidiyor. Komşu ülkeler o insanları barındırmak için mülteci kampları inşa edebiliyor. Bu önemli bir husus. Bunun takipçisi olmamız lazım. BM sistemi içerisinde barış çalışmaları kapsayıcı bir sistemle gitmeli. Eğer Afrika'da ekonomik bir problem varsa ve eğer ekonomik karar alma süreçlerine Afrika ülkeleri katılamıyorsa o zaman bu kapsayıcılık değildir. Erkekler, kadınlar, gençler, yaşlılar, yoksullar, zenginler... Her tipten insan karar alma süreçlerine dahil edilmeli.” Kadınların önemine değinen Davutoğlu, “Öncelikle kadınlarla eşit olan erkekler olarak biz şunu kabul etmeliyiz. Tarih, bütün insanlar tarafından şekillendirilir. Sadece erkekler veya kadınlardan değil. Evde nasıl omuz omuza çalışıyorsak toplumun her yerinde omuz omuza çalışmalıyız. Aileyi ilgilendiren en önemli kararları hep kadınlar alır. Bu hayatın bir gerçeği. Ailelerin çoğunda böyledir. Çocukların ihtiyaçlarının bazılarından ben haberdar bile olmamGerçek karar verici evde annelerdir, neden dünyada da böyle olmasın?” şeklinde konuştu. 
KADINLARIN YÜZÜ GÜLÜYORSA...
Erkeklerin aldığı kararların bedelini genelde kadınların ödediğini anlatan Davutoğlu, “Kadınlar savaşın mağdurlarıdır. Savaş sonrası çocuklara, yetimlere bakmak zorundadırlar. Eğer kadınların yüzü o ülkede gülüyorsa; daha iyi bir dünyaya gülümsüyorsunuz demektir” dedi.