100 gün 'Yıldırım' gibi geçti
100 gün 'Yildirim' gibi geçti
Fırtınalı bir dönemde koltuğa oturan Binali Yıldırım, pek çok güçlüğü aştı, iç ve dış politikada atılımlar gerçekleştirdi. Başbakan, terör ve darbe gibi meselelerde demir yumruğunu masaya vurmaktan çekinmedi
Haber Merkezi ANKARA
Başbakan Binali Yıldırım, geride bıraktığı 100 güne âdeta bir tarih sığdırdı. 19 Mayıs’ta adı Ahmet Davutoğlu sonrası AK Parti’nin genel başkan adayı dolayısıyla başbakan olarak açıklanan Yıldırım, 25 Mayıs’ta başbakanlık koltuğuna otururken kısa sürede fırtınalı bir dönemi geride bıraktı. Yıldırım, adayken “düşük profilli” yıpratma çabalarını yüksek performansıyla ters köşe yaptı.
SAKİN BİR GÜÇ
Esprileri ve doğallığıyla kendine özgü üslubunu başbakan olarak da devam ettiren Yıldırım, terörle mücadele başta olmak üzere birçok konuda demir yumruğunu vurmaktan çekinmedi. “Sakin güç” olarak tanımlanan Yıldırım, henüz adaylığının ilk saatlerinde terörle mücadelede kararlığını PKK’nın hedefi olan Diyarbakır’ın Tanışık köyüne giderek verdi. 15 Temmuz’da da, “Bu bir kalkışmadır, gereği yapılacak” çıkışı ise 78 milyon vatandaşa güven aşıladı.
DEMİR YUMRUK
Darbe sonrası alınan seri kararlarla devlete çöreklenen FETÖ’yü temizleme politikası izleyen Yıldırım, OHAL kararı alındıktan sonra üst üste KHK’lar yayınladı. 23 Temmuz tarihinden itibaren çıkan kararnameler ile FETÖ ile mücadele konusunda önemli adımlar atıldı. TSK’nın yeniden yapılandırılması, FETÖ’cülerin TSK’dan ve kamu kurumlarından atılması, FETÖ’cülerle bağı olan okul, dernek ve vakıfların kapatılması gibi düzenlemeler uygulamaya konuldu. Binlerce memur açığa alındı, binlerce askerin TSK ile, binlerce polisin de emniyet ile ilişiği kesildi. FETÖ yuvası haline gelen askeri liseler kapatıldı.
DÜŞMAN AZALTAN HAMLELER…
Yıldırım, dış politikada “düşmanları azaltma, dostları artırma” stratejini devreye soktu. Kopma noktasına gelen Rusya-Türkiye ile İsrail-Türkiye ilişkileri yeniden sağlandı. Yıldırım, iç politikada da muhalefete zeytin dalı uzatarak siyasi tansiyonun geriletilmesinde önemli rol oynadı. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası toplum ve siyasette ortaya konan “Yenikapı ruhu” çerçevesinde CHP ve MHP ile diyalog kapılarını açık tutmaya özen gösterdi. Yıldırım, genel başkanlar Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’yle diyaloğa özen gösterdi.
DÖRT DUVARDAN ÖZGÜRLÜĞE
Yıldırım’ın kısa süreye sığdırdığı önemli bir hamle de binlerce mahkûmu sevindirmek oldu. 38 bin mahkûm tahliye olmaya başladı. Bu arada başta HDP’liler olmak üzere Türkiye’yi aylarca meşgul eden dokunulmazlık tartışmaları da Yıldırım’ın henüz adaylığının açıklandığı sırada çözüldü. 20 Mayıs’ta 376 oy ile TBMM’de kabul edilen anayasa değişikliği ile çok sayıda milletvekiline yargı yolu açıldı.
DEVLETİN ZİRVESİNDE UYUM
Ulaştırma Bakanlığı döneminde “yolları bölüp hayatları birleştiren”, hava yollunu “halkın yolu” haline getiren Yıldırım, Türkiye’nin kalıcı projelerine imza atmaya devam etti. 26 Ağustos’ta İstanbul Boğazı’na üçüncü gerdanlık olacak Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün açılışını Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte yapacak olan Yıldırım, dünyanın en uzun asma köprülerinden biri olan İzmit körfez geçişi Osman Gazi Köprüsü’nü de hizmete açtı. Yıldırım, “Cumhurbaşkanı’yla yarışan değil uyumlu çalışan” bir portre çizdi.
Yayın Tarihi
|
Bizi Takip Edin
YORUMLAR
