Türkiye Gazetesi E-Gazete Gazete Aboneliği
Türkiye Gazetesi
Arama
SON DAKİKA YAZARLAR BİZİM SAYFA GÜNDEM POLİTİKA EKONOMİ DÜNYA SPOR YAŞAM RESMİ İLANLAR HABER JET İzle
Türkiye Gazetesi
Türkiye Gazetesi
E-Gazete Abonelik
Gündem
  • Politika
  • Eğitim
Ekonomi
  • Borsa
  • Altın
  • Döviz
  • Hisse Senedi
  • Kripto Para
  • Emlak
  • Otomobil
  • Turizm
Spor
  • Futbol
  • Puan Durumu
  • Fikstür
  • Şampiyonlar Ligi
  • Avrupa Ligi
  • Basketbol
Dünya
  • Orta Doğu
  • Avrupa
  • Amerika
  • Afrika
  • İsrail-Gazze
Yaşam
  • Sağlık
  • Hava Durumu
  • Yemek
  • Seyahat
  • Aktüel
Kültür-Sanat
  • Sinema
  • Arkeoloji
  • Kitap
  • Tarih
Bizim Sayfa
  • Namaz Vakitleri
  • Sesli Yayınlar
Yazarlar
  • Bugünün Yazarları
  • Tüm Yazarlar
Diğer Kategoriler
  • Magazin
  • Teknoloji
  • Resmî Ilanlar
  • Haberler
  • Video Galeri
  • Foto Haber
Kurumsal
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Künye
  • Gazete Aboneliği
  • Danışma Telefonları
  • Yasal
  • Reklam Ver
Uygulamalar Türkiye Gazetesi App Store Türkiye Gazetesi Google Play
Takip Edin Favori mecralarınızda haber
akışımıza ulaşın
X Facebook LinkedIn YouTube Instagram TikTok Next Sosyal
© 2025 İhlas Gazetecilik A.Ş.
Tüm Hakları Saklıdır.
Haber Verin Editör masamıza bilgi ve materyal
göndermek için tıklayın
Bildirin
Kaçırmayın Ücretsiz üye olun, gündemi
şekillendiren gelişmeleri önce siz duyun
  1. Haberler
  2. Gündem
  3. Atilla Yayla, demokrasi her derdin ilacı değil
Gündem

Atilla Yayla, demokrasi her derdin ilacı değil

Son Güncelleme: 20 Mayıs, 2013 - 08:14
Whatsapp İkon Bağlantıyı Kopyala
Paylaş
Paylaş
Facebook Facebook X X WhatsApp WhatsApp LinkedIn LinkedIn Next Sosyal Next Sosyal Bağlantıyı Kopyala Bağlantıyı Kopyala
Atilla Yayla, demokrasi her derdin ilacı değil
Fotoğraf BaşlığıAtilla Yayla, demokrasi her derdin ilaci degil

Liberalizmin önemli savunucusu Atilla Yayla, "Türkiye, devletçi fikirler cenneti. Sağcı ya da solcu olsun herkes devletçi" dedi.

Kaydet
a- | +A
Prof. Dr. Atilla Yayla, İstanbul Ticaret Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı. Aynı zamanda Liberal Düşünce Topluluğu'nun da başında. Bu yanı önemli zira bu topluluk Türkiye'deki liberal gruplar içinde en etkin olanı. Atilla Yayla, yıllardır liberalizmin düşünce alanındaki ender savunucularından birisi. Eleştirilerini ifade etmekten çekinmiyor. Bu sebeple, geçtiğimiz yıllarda bir panelde yaptığı Kemalizm eleştirisi, bir operasyona dahi konu oldu. Medyanın ve bazı grupların bombardımanına maruz kalan Yayla hakkında, 'Atatürk'e hakaret'ten dava bile açıldı. Biz de Yayla'ya bugünlerde epey gündemde olan liberalizm tartışmalarını, medyada liberal olarak tanınan gazetecileri ve bunların AK Parti'ye yönelik sertleştirdikleri muhalefeti konuştuk.

Bir liberal olarak Türkiye'deki değişime ve yansımalarına baktığınızda, 'Yeni Türkiye' kavramına inanıyor musunuz?
Başına 'yeni' konan kavramları pek sevmiyorum. Bir Türkiye var, onun daha iyi olması ifade edilecekse, başka şekillerde de ifade edilebilir.

Nasıl mesela?
Daha liberal bir Türkiye, daha iyi bir Türkiye'dir benim için. Türkiye'de demokrasiye yönelik de bir abartma var. Demokrasiyi her derdin ilacı görme gibi bir yanlış var. Demokrasi daha çok bir mekanizmadır. Demokrasiye atfettiğimiz değerler, büyük ölçüde liberalizmden gelen değerlerdir. Hoşgörü, çoğunluk yönetiminin sınırlanması, bireysel özgürlük, bireysel özgürlüğün korunması için kuvvetler ayrılığının olması, siyasi iktidarın sınırlı ve sorumlu olması, ifade hürriyeti, din hürriyeti, basın hürriyeti gibi şeyler, liberalizmden gelir. Türkiye'de sistem bir türlü demokratikleşemiyor. Çünkü liberalleşemiyor.

Liberalleşememenin sebebi, zihniyet kalıpları mı?
E tabii ki. Birey değil kolektiflik öne çıkarılıyor. Devlete yönelik talepte bulunmayı teşvik eden bir siyasi kültür var. Devlete itaat etmeyi ve devlet otoritesinden gelecek şeylerin iyi olacağını bekleyiş gibi bir tavır var. Bir diğer önemli problem de piyasa ekonomisinin anlamını ve önemini kavrayamamak. Türkiye'de liberallik de iyi bilinmiyor.

Bu bilinmezlikte, kendini liberal olarak ifade eden düşünce adamlarının da payı yok mu?
Türkiye, devletçi fikirler cenneti. Neredeyse herkes, sağcı ya da solcu olsun, devletçi! Entelektüeller de buna dahil. O yüzden Türkiye'de, "İslamcılık", milliyetçilik, sosyalizm gibi devletçi akımların yüzyılı aşan geçmişleri var, entelektüel anlamda. Ama liberalizmin böyle bir geçmişi yok. Bir türlü kök salamadı. Topu topu 20 küsur senedir 'liberalim' diyen fikir adamları ve entelektüel oluşumlar mevcut. Devletçi unsurlar kavgaya tutuşmuş fakat bir çeşit kayıkçı kavgası gibi. Onlar büyük devlete karşı değiller. Sadece kendi istikametleri doğrultusunda çalışmasını istiyorlar.

Türkiye'deki birçok liberal için de bunu söyleyebilir miyiz?
Devletçiliği dışlayan, daha küçük ve sınırlı bir devlet isteyen düşünce ekolü yokmuş gibi bir hava var ancak bu yeterince değişmedi. Bir başka talihsiz durum ortaya çıktı. Medyada görünürlülüğü fazla olan bazı isimler bulunuyor. Liberalizme karşı olanlar, bu kişilere 'liberal' demeye meyilliler. Ama kendilerine 'liberal' denilen kişilerin liberal olup olmadığı bilinmiyor. Hemen hemen hiçbiri kendisini 'liberal' diye tanımlamış da değil. Liberal düşünce akımına, ciddiye alınması gereken bir katkıları da yok. Liberalizmi anlatan veya savunan bir makale yazmış, liberalliklerini deklare etmiş ya da liberalizme yönelik eleştirilere cevap vermiş değiller. Ama medyada aynı zamanda mesleki bir dayanışma da gerçekleştiriliyor. Gazeteciler, 'Tandoğan sendromu'na mahkumlar sanki!

Nasıl bir sendrom bu?
Liberal çıkacaksa, yine bizim içimizden çıkacaktır!

Bu da aslında devletçi bir reaksiyon?
Tabii. Bu yüzden liberalizmi temsil kabiliyetine, medyada genellikle kendilerine 'liberal' denilen kesimler sahip değil! Asıl nüve, akademik ortamlarda yatıyor. Liberal Düşünce Topluluğu, organizasyon olarak da liberal düşüncenin asıl temsilcisi. Bugün medyada kendisine liberal denilenlerin bir kısmının kendisine sosyalist dediğini, bir kısmının Kemalist olduğunu biliyoruz.

ATİLLA YAYLA'DAN İDDİALI ÇIKIŞ
Halk iradesi de sınırlı olmalı

"Liberaller hep sınırlı demokrasiden ve siyasetten bahseder. Bu da her yönetim biçiminin sınırı olması talebini getirir. Buna demokrasi de dahil. Yani halk iradesi de sınırlı olmalıdır."

Liberal olarak bilinen gazetecilerin AK Parti'ye karşı giderek yükselen muhalif tavrını nasıl yorumluyorsunuz?
Felsefi kaynaklardan haberdar bir liberal, partilere karşı konu konu, olay olay bakmak durumundadır. O gazeteciler, bu metodolojinin farkında değiller. Bir diğer problem, demokrasiyi eksik kavrayışları. Demokrasinin liberal kanadından haberleri yok. Bundan dolayı abartılı bir demokrasi vurgusu var. Demokrasi, yeryüzü cenneti var edecek bir model değil. Alternatiflerine göre daha iyi bir yönetim biçimi olduğu için tercih edilmelidir. Demokrasi adına birtakım haklar gasp edilebilir. O yüzden liberaller hep sınırlı demokrasiden, sınırlı siyasetten bahseder. Bu da her siyasi yönetim biçiminin sınırlı olması talebini getirir. Buna demokrasi de dahil. Yani halk iradesi de sınırlı olmalıdır! Zaten amaçlarında yüzde yüz uyuşmuş bir halk kitlesi de yoktur. Yani devlet iktidarı, vatandaşın her alanına burnunu sokmamalıdır. Liberal olarak nitelendirilen gazetecilerin pek çoğunun bundan haberi yok. Mesela kendisini liberal gören bazıları, Avrupa'yı sanki medeniyetin yegane kurumu gibi görüyor. Liberal felsefeden haberdar olsanız, AB'ye çok ciddi eleştiriler getirirsiniz. Felsefi liberaller, kayıtsız şartsız AB sevdalısı değildir.

İKİ LİDER İKİ FARK
Erdoğan Özal'dan daha şanslı

"Erdoğan iktidara geldiğinde, Türkiye'de liberal bir birikim ortaya çıkmıştı. Özal, aşağı yukarı tek başına yaptı her şeyi."

Bir insan hem liberal hem sosyalist olabilir mi?
Olamaz tabii ki. İkisi birbirini dışlayan şeyler. Felsefi anlamda sosyalizm, bireye değil gruba dayanan, özel mülkiyeti reddeden, piyasa ekonomisini kabul etmeyen bir çizgide. Liberalizm ise tam tersidir.

Bir liberal olarak, terazinin bir ucuna Erdoğan'ı bir ucuna Özal'ı koyduğunuzda hangisi ağır basar?
İkisi de kıymetli şeyler yaptı; fakat Erdoğan, Özal'dan daha şanslıydı. Çünkü toplum daha fazla çeşitlenmişti. Ayrıca, Erdoğan iktidara geldiğinde, Türkiye'de liberal bir birikim ortaya çıkmıştı. İnsan gücü de buna göre zenginleşmişti. Özal aşağı yukarı tek başına yaptı her şeyi. Ne bir entelektüel dayanağı vardı yardım alabileceği, ne de etrafında, birkaç kimse dışında, kendisini anlayabilecek kişiler vardı! Vesayetçi tahakküm geleneğinde ilk geldikleri Özal hatta ondan önce de Menderes açtı. AK Parti iktidarı, bu sürecin zirvesi görülebilir ki hâlâ yeterli değil. O yüzden AK Parti'yi bir sebep değil, sonuç olarak da görüyorum. AK Parti çıkmasa, MAKP çıkacaktı; çünkü bunun toplumsal altyapısı kendisini hazırlıyor.

SÖZLERİNE SAHİP ÇIKTI
Liberalizmle Kemalizm uzlaşamaz

"Kemalizm'in ilerlemeden çok gerilemeye tekabül ettiği şeklindeki sözlerim ifade özgürlüğü sınırları içindedir. Asıl hedef AK Parti'ydi."

Size karşı yakın zamanda çok ciddi bir linç kampanyası yürütüldü. Kemalizm eleştiriniz, Atatürk'e hakaret olarak gösterildi. Kim yürüttü bu operasyonu?
O kampanyada asıl hedef ben değildim. "Kemalizm'in ilerlemeden çok gerilemeye tekabül ettiği" şeklindeki sözlerim; ifade özgürlüğü sınırları içindedir. Orada asıl hedef AK Parti'ydi.

Kampanyanın arkasında asker var mıydı?
Somut bir bilgim yok ama herhalde onaylamışlardır. Hoşlarına gitmiştir. Çünkü askerlerden de konuşanlar oldu. Orada AK Parti'yi yıpratmak için bir koz bulduklarını düşündüler.

Size bu kadar ağır bedel ödettiklerini görünce, "Keşke konuşmasaydım" dediniz mi?
Hiçbir zaman öyle düşünmedim. Geriye baktığımda iyi yanları da oldu. Çünkü liberalizmle Kemalizm birbiriyle uzlaşamaz. Bu yaşanan olay, bunu kanıtlamış oldu. Aksi takdirde bazı liberaller, Kemalist bir çizgiye kayabilirlerdi. CHP'nin de taktiği bu. Liberallerin çoğunun hayat tarzı, CHP'lilerin hayat tarzına yakın. CHP'nin tabanı çok fanatiktir. Partinin icraatlarını beğenmeseler bile gidip CHP'ye oy verebilirler. Siyasi anlamda yenilgiye alıştılar ama CHP hep iktidardaydı. Eğitimi hep onlar dizayn etti. Namaz kılan birisi Cumhurbaşkanı olunca, başörtülü bir kadın Köşk'e çıkınca tedirginlik duydular. Kendilerini rakipsiz gördüler. Röportaj - Hazırlayan: FATİH VURAL
Editör: TÜRKİYE GAZETESİ
Whatsapp İkon Facebook İkon Bağlantıyı Kopyala
Paylaş
Paylaş
Facebook Facebook X X WhatsApp WhatsApp LinkedIn LinkedIn Next Sosyal Next Sosyal Bağlantıyı Kopyala Bağlantıyı Kopyala
Yayın Tarihi | 20 Mayıs, 2013 - 08:14
Haberle İlgili Daha Fazlası
Gündem
Bizi Takip Edin Bizi Takip Edin
X ikonu Facebook ikonu LinkedIn ikonu Next Sosyal Google Haberler ikonu
YORUMLAR
Yorum   0 yorum
ÇOK OKUNANLAR
  • 1
    Dev proje devam ediyor! Samsun'a 3,2 milyar liralık yatırım
    Dev proje devam ediyor! Samsun'a 3,2 milyar liralı...
    Kaydet
  • 2
    Güllü'nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter'in babası konuştu: Yakalanmadan önce mezara gidip ağlamış
    Tuğyan Ülkem Gülter'in babası konuştu
    Kaydet
  • 3
    Tuğyan Ülkem Gülter evli mi, çocuğu var mı? Tuğyan itiraf etti mi? Güllü'nün kızı tutuklandı!
    Tuğyan Ülkem Gülter evli mi, çocuğu var mı?
    Kaydet
  • 4
    Cumartesi-pazar uyarısı geldi! Meteoroloji'den İstanbul dahil çok sayıda il için kritik rapor
    Cumartesi-pazar uyarısı geldi!
    Kaydet
  • 5
    Asgari ücret zammında bir uzman daha aynı oranı telaffuz etti! 10 gün içinde...
    Bir uzman daha aynı oranı telaffuz etti!
    Kaydet
YAZARLAR
  • Ömer Faruk Ünal
    Ömer Faruk Ünal İlk 11 dakika yetti!
    Kaydet
  • Ömer Faruk Bingöl
    Ömer Faruk Bingöl 2026’dan ilk sinyaller
    Kaydet
  • Geniş Açı - Fikir Ve Tartışma
    Geniş Açı - Fikir Ve Tartışma Ekranlar ve fıtratı bozulan çocuklarımız
    Kaydet
  • Halime Gürbüz
    Halime Gürbüz Fark var
    Kaydet
  • Ömer Ekinci
    Ömer Ekinci Bir düşüşün ardından: Yargı, merak ve ibret
    Kaydet
Bize Haber Verin

Editör masasıyla bilgi ve materyal paylaşmak için tıklayın

GÖZDEN KAÇMASIN
  • Bulut'tan şampiyonluk tahmini: Sonuna kadar gidemezler
    Bulut'tan şampiyonluk tahmini: Sonuna kadar gidemezler
    Kaydet
  • İBB'ye cami tepkisi! 6 yıldır çivi çakmadılar
    İBB'ye cami tepkisi! 6 yıldır çivi çakmadılar
    Kaydet
  • Etrafı kolaçan eden 2 çocuk damacanaları kucaklayıp kaçtı!
    Etrafı kolaçan eden 2 çocuk damacanaları kucaklayıp kaçtı!
    Kaydet
  • Fenerbahçe'nin iki yıldızı Samandıra'dan ayrıldı
    Fenerbahçe'nin iki yıldızı Samandıra'dan ayrıldı
    Kaydet
  • Trump
    Trump "Ateşkes sağlandı" demişti! Tayland Kamboçya'yı F-16'larla vurdu
    Kaydet
ÖNE ÇIKANLAR
Forklift kazasında vücudunun yarısını kaybetti: Sadece başım kalsa bile yaşamak istedim
Forklift kazasında vücudunun yarısını kaybetti: Sadece başım kalsa bile yaşamak istedim
Kaydet
Sidney'de saldırı mı oldu? İki şüpheli gözaltına alındı
Sidney'de saldırı mı oldu? İki şüpheli gözaltına alındı
Kaydet
Salah, Galatasaray yolunda! İtalyan medyası maaşına kadar yazdı
Salah, Galatasaray yolunda! İtalyan medyasından çarpıcı iddia
Kaydet
SONRAKİ HABER
Türkiye Gazetesi
Google Haberler E-GAZETE ABONE OL GİRİŞ
Gündem
  • Politika
  • Eğitim
Ekonomi
  • Borsa
  • Altın
  • Döviz
  • Hisse Senedi
  • Kripto Para
  • Emlak
  • Otomobil
  • Turizm
Spor
  • Futbol
  • Puan Durumu
  • Fikstür
  • Şampiyonlar Ligi
  • Avrupa Ligi
  • Basketbol
Dünya
  • Orta Doğu
  • Avrupa
  • Amerika
  • Afrika
  • İsrail-Gazze
Yaşam
  • Sağlık
  • Hava Durumu
  • Yemek
  • Seyahat
  • Aktüel
Kültür-Sanat
  • Sinema
  • Arkeoloji
  • Kitap
  • Tarih
Bizim Sayfa
  • Namaz Vakitleri
  • Sesli Yayınlar
Yazarlar
  • Bugünün Yazarları
  • Tüm Yazarlar
Diğer Kategoriler
  • Magazin
  • Teknoloji
  • Resmî Ilanlar
  • Haberler
  • Video Galeri
  • Foto Haber
Kurumsal
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Künye
  • Gazete Aboneliği
  • Danışma Telefonları
  • Yasal
  • Reklam Ver
Uygulamalar Türkiye Gazetesi App Store Türkiye Gazetesi Google Play
Takip Edin Favori mecralarınızda haber
akışımıza ulaşın
X Facebook LinkedIn YouTube Instagram TikTok Next Sosyal
Haber Verin Editör masamıza bilgi ve materyal
göndermek için tıklayın
Let me Know
Kaçırmayın Ücretsiz üye olun, gündemi
şekillendiren gelişmeleri önce siz duyun
© 2025 İhlas Medya Grubu. Tüm Hakları Saklıdır
Son Dakika Site Haritası RSS KVKK Aydınlatma Metni Gizlilik Politikası Çerez Politikası