Ünlüler ve çakmaları!..

Halk diliyle ünlü markaların takmalarına "çakma" adı verilir. Sanat dünyasında da ünlü sanatçıların taklitleri çok çıkmıştır ama her zaman taklitleri asillerini yaşatır diye bir söz vardır. Geçmişte hep taklit edilen sanatçılar olmuştur. Ama günümüzde ünlü sanatçılar kendi taklitlerini "çakma"larını kendileri ortaya çıkartıyor. Bunun ilk örneğini Rafet El Roman'dan gördük. Rafet ses rengi kendisine çok benzeyen Yusuf Güney'i piyasaya sürdü. Ama bu sefer tersi oldu Yusuf Güney kendisi tek başına yol aldı ve şarkısıyla birlikte iyi bir patlama yaparak Rafet El Roman tarafından piyasaya sürüldüğünü unutturdu... Bugünlerde de Tarkan yeni bir "çakma Tarkan" ortaya çıkartı. Emir isimli kendisine fiziken çok benzeyen sanatçıyı piyasaya sürdü. Emir'i çok eskiden beri tanırım, birçok sanatçının yanında basın danışmanlığı ve menajerlik yapıyordu. Tarkan'a benzerliği ile anılıyordu, ne yapmış ne etmiş Tarkan'a yanaşmış ve onunla albüm yapmış. Tarkan ile Rafet El Roman arasındaki fark, Tarkan'ın ortaya çıkarttığı Emir sadece görüntüsü ile kendisine benziyor, ama Rafet El Roman'ın piyasaya sürdüğü Yusuf Güney sesiyle insanları âdeta büyülüyor. Acaba Tarkan, bu sayede kendi reklamını mı yapıyor? Aynı başarıyı elde edebilecek mi, bunu zamanla göreceğiz. Burada Cem Yılmaz'a bir paragraf açmak istiyorum. Cem Yılmaz, bir dönemler ulaşılmaz, müthiş ve ekrana çıktığında herkesin ilgi ve merakla izlediği bir sanatçı idi. Son zamanlarda neredeyse her programda görmeye başladık. Yüzünü biraz eskitiyor gibi geldi. Neden böyle bir yol izlediğini anlayamadım, ekrana çok çıkınca biraz ağırlığı kayboluyor gibi. Yakında sabah programlarında görürsek şaşmam! Geçtiğimiz hafta Arda Turan'ı Habertürk'teki Saba Tümer'in programında izledim. Bir Fenerbahçeli olarak Arda'yı sevdim, çok sempatik geldi. Esprileri, hareketleri gerçekten tam bir şovmen gibiydi, Arda acaba kulüpten izin alsa da haftada bir talk show programı mı yapsa diye içimden geçirmedim değil. Eminim ki çok tutar. Çünkü çok zeki ve akıllı...