Kanser olmak istemiyorsanız, obez olmayın

Türkiye Endoskopik ve Laparoskopik Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Emin Ersoy, obezite sorununun sadece fazla kiloların getirdiği sıkıntıları yaşatmadığını aynı zamanda birçok hastalığın oluşumuna da zemin hazırladığına dikkat çekti.

Kaydet

Günümüzde obezitenin dünya genelinde arttığını söyleyen Prof. Dr. Emin Ersoy, bu önemli sorunun sadece görüntüsel bir sıkıntı olarak geçiştirilemeyeceğini söyledi.
Emin Ersoy, yaptığı açıklamada, gerek kötü beslenme alışkanlıkları gerekse yaşam şartlarının ağırlığının dünya genelinde obezitenin hızla artmasının en önemli nedenleri arasında olduğunu belirtti.
Türkiye Endoskopik ve Laparoskopik Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Ersoy, “Dünya genelinde bu hastalık için alınan önlemler ne yazık ki obez insan sayısının azalmasına yol açmıyor. Benim altını çizmek istediğim nokta, gerçek problemin görüntüsel olmaktan çok, sağlıkla ilgili yaşanan diğer ciddi problemlere de neden olması. Obez hastalarımızın neredeyse yarısından fazlasında kişinin yaşam kalitesini düşüren hatta yaşamına malolan başka problemler ortaya çıkıyor. Obezite hastalarının yarısından fazlası, yüksek tansiyon, diabet, kalp ve solunum sistemi hastalıkları, eklem hastalıkları gibi problemlerle mücadele ederken, asıl önemli olan bu hastalarda görülme sıklığı oldukça artan kanser olguları. Meme, kalın barsak, prostat kanserleri obez insanlarda daha sıklıkla görülüyor.”

Obezite başka hastalıklara yol açıyor

Prof. Dr. Emin Ersoy, İngiltere’de yapılan bir çalışmaya ilişkin verilere yer verdiği açıklamasında, elde edilen veriler çerçevesinde, 2035 yılına kadar her 4 yetişkinden üçünün obez olacağının hesaplandığını ifade etti.2030 yılında çoğu insanın fazla kilolu olacağının öngörüldüğünü söyleyen Ersoy, aynı araştırma kapsamında 700 bin kanser vakasının fazla kilolu ya da obez olduğunun saptandığını kaydetti.Türkiye Endoskopik ve Laparoskopik Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Emin Ersoy, sözlerine şöyle devam etti:“Yapılan bu araştırmaya göre, 20 yıl içerisinde görülecek obeziteye bağlı 700.000 kanser olgusunu sadece kanser vakaları olarak düşünmek doğru değil. Bundan başka, milyonlarca Tip diabet (şeker hastası), kalp hastaları ve kalp krizi geçirecek olan hastalar olarak da algılamalıyız. Dünya genelinde obeziteye karşı aktif ve başarılı önlemler alınmaması durumunda gelecek nesiller daha sağlıksız yaşamak zorunda kalacak. Bu önemli tehlikeyi bertaraf edebilmek için özellikle çocukların beslenmelerinin daha az şekerli ve fast food yiyeceklerden uzak bir şekilde planlanıp uygulanması ilk dikkat edeceğimiz husus olmalı.”

Çocuklarda obezite tehlikesini hareketli yaşamla bertaraf edin

Prof. Dr. Emin Ersoy, obezite riskinin düşürülmesi ve sağlıklı bir yaşam için çocukların daha fazla hareket etmeleri ve enerji harcamaları gerektiğini bildirdi.“Bilgisayar ve tabletler hareketi engelleyen en önemli faktörler. Oyun amaçlı olarak her an elde tablet olmamalı” diye konuşan Ersoy, obezitede hastalığında ise doğru tedavinin son derece önemli olduğunu vurguladı ve ekledi:“Bu konuda yapmamız gereken obeziteye bağlı yaşanabilecek sorunlardan uzaklaşmak için bu problemin mutlaka çözülmesi gerekliliğidir. Tedavi sürecinde öncelikle cerrahi olmayan tıbbi tedavilerin denenmesi gerekir. Ancak gerek olduğunda cerrahi tedaviler ile bu hastalıktan kurtulmak mümkündür. 2015 yılında İngiltere’de obez nüfus kadınlarda yüzde 30, erkeklerde yüzde 29 iken, bu oranın 2035’te yüzde 41’e ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu oran sadece yüzde 1 düşürebilirse 20 yıl içerisinde 64.000 kanser olgusunun engellenebileceği gerçeği ortadadır.”

Çocuklarınızın beslenme alışkanlığına dikkat edin

Prof. Dr. Emin Ersoy, obezite hastalığı ile ilgili uyarıları kapsamında problemin yaşanmaya başlamadan önlem alınmasının ilk adım olduğunu belirterek, bu konuda da ebeveynlerin tehlikenin büyüklüğünü görerek bilinçli hareket etmeleri gerektiğini söyledi.Türkiye Endoskopik ve Laparoskopik Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Emin Ersoy, obezite hastalığının belirlenmesinin ardından tedavi yöntemlerinin iyi araştırılarak hasta için doğru tedavinin seçilmesi ve kararlılıkla uygulanmasının önemine de vurgu yaptı.