Left
Lamba

HAYIRLI RAMAZANLAR

__:__:__
Lamba
Right

Kaçırılan, istismar edilen ve öldürülen çocukların failleri en yakında!

Kaçırılan, istismar edilen ve öldürülen çocukların failleri en yakında!

YAŞAM Haberleri

Kaçırılan, istismar edilen ve öldürülen çocukların failleri genelde “akrabalar ve komşular” çıkıyor.

Ziyneti Kocabıyık

TÜİK verilerine göre, 8 yılda 100 bin çocuk kayboldu, 26 bini evden kaçtı. Kaybolduktan sonra şiddete maruz kalan ve istismara uğrayan çocukların büyük bir kısmı vahşice öldürüldü, bazılarına ise hiç ulaşılamadı. O çocuklardan biri olan Leylâ Aydemir, 4 yaşındaydı. Ağrı’da ailesiyle birlikte bayramlaşmak üzere dedesinin köyünü gitmişti. Bir anda ortadan kaybolan Leylâ, tüm aramalara rağmen bulunamadı. 18 gün sonra defalarca bakıldığı dere yatağında cesedi bulundu. Leylâ’nın katil zanlısı olarak babasının amcasının oğlu tutuklandı.
Eylül ile Irmak’a kıyanlar da komşu çıktı. Minik Eylül’ün cansız bedeni bir elektrik direğinin dibinde gömülü olarak bulundu. Katil zanlısı Uğur Koçyiğit, hâlen cezaevinde. Manisa Alaşehir’de evlerinin önünde oynayan Irmak Kupal cinayetinin faili Himmet Aktürk, tüm Türkiye’nin gözü önünde suçunu itiraf etti. Otopsi raporunda tecavüze kalkışan cani Aktürk’ün Irmak’ın bedenine zarar verdiği ve boyun bölgesine baskı yaptığı yazıyordu.
Yalova’nın Çınarcık ilçesinde 31 Mayıs 2017 günü sokakta oynarken kaybolan 6 yaşındaki Eylül’ün tecavüz edildikten sonra boğularak öldürüldüğü açıklandı. Arama çalışmalarına da katılan Murat Ş. tarafından katledilen minik Eylül’ün cansız bedeni terk edilmiş bir inşaatta bir bavulun içinde bulundu. 2014 yılının Nisan ayında Adana’daki evinin önünde kaybolan 6 yaşındaki Gizem Akdeniz’in katili babasının kuzeni çıktı. Çocukların yüzde 68’ini ise babaları öldürdü.

EVRİM’İN ANNE, BABA VE AMCASI GÖZALTINDA
Tokat Turhal’da babaannesi Sati Atış’ın hayvanları suya götürürken evde bıraktığı, döndüğünde ise kaybolduğu belirlenen Evrim Atış’tan halen haber yok. Evrim’in annesi Dilek Atış, baba Burhan Atış ve amcası Niyazi Atış, babaanne Sati Atış ve komşuları Ali Hin, gözaltına alındı. Turhal İlçe Jandarma Komutanlığı’nda ifadelerinin alınmasının ardından babaanne ve Ali Hin serbest bırakıldı. Güvenlik güçleri soruşturmayı Evrim’in annesi Dilek, babası Burhan ve amcası Niyazi Atış’ın üzerinde yoğunlaştırdı.

'Evlatlarınıza mutlaka mahremiyeti öğretin'
Son yıllarda kayıp vakaları sayısal olarak arttı mı? Neden genellikle “zanlı” ailenin yakınındaki kişiler? Çocuklarımızı nasıl korumalıyız? Bütün bunları Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı ve AMATEM Koordinatörü Prof. Dr. Nesrin Dilbaz”a sorduk...

Çocuk kaçırma ve taciz olayları son yıllarda daha fazla mı arttı?
Aslında son 10-15 yıl önceye bakarsak daha fazla diyebilirim. Burada oranlar mı daha fazla yoksa insanlar bu konuda bilinç sahibi olup şikayet mi ediyorlar bu tartışılır diye düşünüyorum.

Bu tür olaylarda genellikle failler yakınlardan çıkıyor. Bu durumu nasıl yorumluyorsunuz?
Yapılan bütün çalışmalar bu tür vakalarda yabancıların oranının çok düşük olduğunu gösteriyor. Çocuğa hep öğretiyoruz ya “şeker verirse, çikolata verirse peşinden gitme” diye. Çocuklarımızın çoğu zaten bunu yapmıyor. Hiç tanımadığı birisinin peşinden gitmiyor. Onun için bu kişilerin ailenin güvenini kazanmış kişiler olduğunu görüyoruz. Ailenin yaşadığı yerlere girebilen, çocuklarını emanet ettikleri birisi. Tek başına odada bırakabiliyorlar, tek başına evde bırakabiliyorlar. Onun için birinci derecede olmasa bile hep yakınlardan görülüyor. Bizim ülkemizin en büyük problemlerinden biri de bunları kapatmaya çalışmak. Henüz çok fazla net değil. Çünkü bu konuda da çok şikayet gelmiyor. Bu kapatmalar da başka tacizlerin yolunu açıyor.

Peki bu kaçırılmaların ve çocukların ölü olarak bulunmasının sebebi sadece cinsel taciz amaçlı mı yoksa intikam sebepli olabiliyor mu?
Vaka bazlı baktığımızda olabilir. Çok sık görüyor muyuz? Hayır. Bana göre insanlar çok ciddi bir “psikopat” ya da “anti sosyal” olmadıkça birisiyle ilgili bir öfkesi ya da kini varsa genellikle ondan çıkarıyor. Yani eşinden ya da çocuğundan hele ki küçük çocuğundan çıkardığını çok daha az görüyoruz doğruyu söylemek gerekirse. Ama onun arkasına sığınarak, psikolojik hastalığını açıklamak çok daha farklı bir şey. Çünkü böyle bir motivasyon söylendiğinde hafifletici bir sebep gibi algılanabiliyor.

Çocuk kaçırmaları ve tacizlerde failin geçmişte şiddet görmüş olması ya da psikolojik olarak şiddete eğiliminin rolü nedir?
İster çocuk kaçırma, ister kadın şiddeti olsun bunların temelinde failin öfke kontrolünü yapamıyor olmasının rolü büyük. Ülkemizde öfke kontrolü ile ilgili ciddi bir problem yaşamaktayız. En büyük problem bu gibi görülüyor. Bu çocukluktan itibaren gelen bir şey. Bize danışanlar çocuklarını getirdiklerinde genellikle, “Hocam çocuk çok sinirli” diyorlar. Çocuklukta istediğinin hemen olmasını istiyor, bekleyemiyor. Bu erişkinlikte “Sen beni nasıl reddedersin, istediğimi nasıl yapmazsın” şeklinde bir öfke patlaması ile karşımıza geliyor.  

Ailelere çocuklarını korumak için hangi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?
İki şey söyleyebilirim. Birincisi çocuklarını gelecekte böyle bir erişkin olmaktan nasıl koruyabilirler? İkincisi de bu tür erişkinlerden çocuklarımızı şimdi nasıl koruyabiliriz? En önemli kısmı bizlerin çocuklarımızı yetiştirirken her istediklerinin kanun olmadığını; hayatta üzüntünün de mutluluğunun da olabileceğini öğretmek.  Bence son yıllardaki en büyük eksiklerimizden biri bu. “Ben haklıyım benim dışımdaki herkes haksız” diye baktığımızda çok yoğun bir öfke yaşamaya başlıyorsunuz.
Diğerine geldiğinizde mademki bütün çalışmalar bütün taciz ve kaçırma olaylarının aile yakınlarından olduğunu söylüyor. İki türlü korumamız lazım. Birincisi çocuğumuzu eğiterek onun kendini korumasını sağlamamız gerekli. Özel bölgelerine kimseyi dokundurtmaması gerektiğini, kız ya da erkek çıplak ortalıkta gezdirilmemesi gerektiğini, başkalarının onu soymasının normal olmadığını anlatmak şart. Böyle bir şey olduğunda  kim olursa olsun anne babaya hemen anlatmaları gerektiğini öğretmemiz lazım.

Özellikle cinsel taciz ve tecavüzlerde cezalandırma ne olmalı?
Mutlaka caydırıcı bir cezası olmalı. Ancak daha da önemlisi, böyle bir olay mahkeme aşamasına geldiğinde, mazur gösterecek ya da ceza indirimine sebep olacak herhangi bir sebep kabul edilmemeli.

 

Düzenleyen:  - YAŞAM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...