Balıkesir Manyas’ta tapulu arazileri elimizden alıyorlar!

“Feridun Ağabey... Yıllar önce Manyas Cumhuriyet köyü hudutları içinde hazine arazilerinden parseller hâlinde arsalar oluşturuldu. O zaman köy hudutlarının son kısımlarındaki arazilerdi. Yani yerleşim yerlerine ve köy merkezine uzak konumdaki arsalardı. Belli m² üzerinden köylü vatandaşa cüz'i de olsa ücret karşılığı tapu dairesinden tapulaştırılarak satıldı. Bu arada şunu da eklemek gerekli, bu arsalar belli bir süreç içinde (on yıl) bina yapılması kaydıyla şart koyularak satıldı. Tabii köylü vatandaşın kimisi yapabildi, kimisi yapamadı. Bunun üzerine zaman doldu ve dolduktan sonra yapılan binalar kaçak olarak işleme alındı. Ayrıca tapulu olan bu arsaların sözüm ona, belediyeye geçtiğini ve satın alınan gayrimenkulün tekrar aynı kişiye rayiç bedeli üzerinden satışına (ihale usulü) karar verildiğini söylediler.

Şimdi soruyorum! Bu insanlar suç mu işledi? Parasını vermiş ve tapusunu almış. Ne olmuş da “zamanı geçmiş” diyorlar? Maalesef yerel yönetim, parasını ödemiş olduğu tapulu araziyi tekrardan sahibine satmaya çalışıyor. Hülasa bu memlekette caniye af! Vergi kaçırana af! Sigortaya af! Neden vatandaşa kendi köyündeki 300/500 m²lik arsasına, üstelik bedelini ödemiş tapusunu almış olduğu hâlde ceza kesiliyor? Bizler maalesef çok mağduruz. Bu durumun düzeltilmesini silsile olarak Balıkesir Valiliğimize ve sonra İçişleri Bakanlığımıza ve hükûmetimize iletiyor ve mağduriyetimizin giderilmek için yetkililerimizden çözüm bekliyoruz. Saygılarımla.”

***

 

“Feridun Ağabey, herkesin derdine ortak oluyor, sevinçlerini ve üzüntülerini paylaşıyorsunuz. Teşekkürler size ve size bu imkânı veren gazetemize. Malumunuz artık neredeyse her hafta ya da her ay ülkemizde mega bir projeye imza atılıyor. Eskiden bunların bırakın imza törenine şahit olmayı, hayalini bile kuramazken şimdi böyle projeler sıradanlaştı ülkemizde. Bize bu günleri yaşatanlardan Allah razı olsun. Özellikle gazetemiz Türkiye bu tarz projelerin haberlerini çok detaylı anlatıyor ve bizi aydınlatıyor, gururlandırıyor. En son Japonlarla imzalanan İkitelli Şehir Hastanesinin imzası atıldı. Projeye dair detaylı bilgiler aldık gazetemizden. Fakat bu gibi onlarca projede sürekli olarak gördüğümüz bir eksiklik; yapılan bu binalarda, tesislerde kendi enerjisinin tamamını ya da bir bölümünü kendi karşılayacak bir sistemin kurulmamış olması. Son 15 yılda ülkemizde yüzlerce dev binalar, stadyumlar, havaalanları, yollar, köprüler vs. yapıldı. Oysa bunların neredeyse hiçbirinde “tesisin enerjisini kendisi karşılayacak, ya da atık suyunu geri kazandıracak” gibi detaylar düşünülmediğini fark ediyoruz.

Malumunuz, maalesef en büyük dışa bağımlılığımız enerji alanında. Sizin aracılığınızla yetkililere duyurmak istiyoruz, birçoğunun dünyada nadir benzeri olan böyle devasa projeleri yaparken basit bir sistemle binaların enerji ihtiyaçlarını karşılayacak sistemleri de düşünülse, böyle büyük tesisler, atık suyunu dönüştürse, elektriğini kendi üretse ne kadar güzel olacak…

***