Bir zamanlar Amerika…

A -
A +
Marslılar saldırır, Amerikalı kahraman dünyayı kurtarır..
Meteor dünyaya çarpmak üzereyken NASA problemi halleder..
Felakete yol açacak nükleer saldırı yine ABD tarafından sonlandırılır..
Doğal afetler ABD’li bilim adamlarının öncülüğünde engellenir..
Bizim nesil, benzer senaryo ile çekilmiş Hollywood filmlerini izleyerek büyüdü..
Dünyayı kötülüklerden, felaketlerden hep Amerika Birleşik Devletleri kurtarmıştır..
Yazının başlığı da İtalya-ABD ortak yapımı ünlü filmi hatırlatmış olabilir:
Once Upon a Time in America..
Fimde;
-Sokak çetelerinin gücü..
-Şiddet ve acımasızlık..
-Gangsterler dünyası..
-Kurulu düzeni, yani müesses nizamı ayakta tutma çabası anlatılmıştı..
Fazla uzatmayalım..
Sonuçta sinema ve dizilerle;
Amerikan hayranlığı ve gücü pekiştirildi..”
Zaten ABD, dünyayı askerî gücü ve medya propagandası üzerinden yönetmiyor mu?
 
TRUMP NE YAPTI?
 
Donald Trump bir şekilde başkan seçilince işler değişmeye başladı..
Derinden derine yıllardır birikmiş problemler su üstüne çıktı..
Dört yıllık görev sürecinde ABD hem iç, hem de dış siyasette kırılmalar yaşadı..
Son yaşanan Kongre binası baskını mesela..
Artık, ABD devletinden korkmayan bir kitlenin varlığı ortaya çıktı..
Herkes diken üzerinde..
Kongre yakınlarında siyah dumanlar yükselince Washington'da hayat durduruldu..
ABD’nin o ünlü müesses nizamı yıllardır başka ülkelere ne diyordu?
-Demokratik hak için kitlesel gösterilere saygılı olun..
Oysa Amerika kendi evlatlarına saygı göstermedi..
Kalkışma, darbe yapılıyor..” açıklamaları birbiri ardına geldi..
Kongreye girenler için terörist” ifadeleri kullanıldı..
Peki, TBMM’yi F-16larla bombalayanlar için benzer cümleler kuruldu mu?
-Hayır tabii ki..
Sahi ya;
-15 Temmuz gecesi yaşananlar tiyatro ya da bilgisayar oyunundan ibaretti..”
 
YEŞİL BÖLGE
 
Biden’ın Başkanlık töreni için olağanüstü önlemler alınıyor..
Âdeta Washington DC de, Bağdat'taki gibi ‘Yeşil Bölge’ ilan edildi..
Ortalık polis, asker ve gizli servis elemanlarından geçilmiyor..
FBI kendi polisine, askerine hatta gizli servis elemanına bile güvenmiyor..
Hepsi yeniden güvenlik taramalarından geçiriliyor..
Halk Washington’a yürüyecekKongre basılacak deseler kim inanırdı?
ABD’nin pandemi sürecinde yaşadıkları da inanılır gibi değil..
Bırakın dünyayı falan, kendisini bile kurtaramadı..
Hastalığa yakalananlar ve ölümler rekor üstüne rekor kırıyor..
 
CHP NİYE KINAMADI?
 
Güya demokrat geçinen CHP’nin yandaş kalemleri sessiz..
ABD’deki sert önlemleri eleştirmiyor..
Gıkları çıkmıyor..
Nerede bu sahte demokratlar?
1 Mayıs İşçi Bayramı Taksim’de kutlansın diye her sene kırk takla atanlar suspus..
Tabii ya..
Kamu düzeni bozulabilir..
Sokaklar terörize edilebilir..
Hatta yakılıp, yıkılabilir..
Türkiye’de olsun yeter ki..
İşte bu zihniyet ABD karışınca kaygılandı..
Telaşlandı..
CHP halka rağmen iktidara gelinemeyeceğini bir türlü anlayamadı..
İçeride askerî vesayetten, dışarıda da ya AB, ya da ABDden medet umuyor..
Yerli ve millîlik ne demek?
Siyaseten halka güvenmek..
CHP’nin altı okunda milliyetçilik ve halkçılık da var..
Geçmişte öyleydi, çoktan değişti’ dediğinizi duyuyorum..
Evet maalesef..
Milliyetçilik ve Halkçılık artık yok..
Yerlerine, Amerikancılık ve Mandacılık’ konulmuş öyle anlaşılıyor.,.,
CHP bir türlü anlayamasa da Yunan Dışişleri Bakanı bile Türkiye’nin değiştiğini, güçlendiğini gördü..
Yunan Bakan Dendias ne mi demişti?
-Türkiye o eski Türkiye değil..
Ulusal çıkarları için gözünü kırpmadan gemileri yakabiliyor..
ABD, Avrupa ne der acaba” diye düşünmüyor..
Askerini sahaya sürüyor..
Peki ya muhalefet?
Hâlâ;
-“ABDye danıştınız mı? NATOya haber verdiniz mi” endişesiyle karalar bağlıyor..
Bakın Millî Savunma Bakanı önce Libya ardından da Irak’a gitti.
Dışişleri Bakanı Pakistan'dan yeni döndü, şimdi Brüksel’e gidiyor..
Alman Dışişleri Bakanı Türkiye'ye geldi..
Cumhurbaşkanı dünya liderleri ile sürekli iletişim hâlinde..
Bölgesel, hatta küresel ölçekte yürütülen askerî ve siyasi diplomasi dikkat çekici..
Angela Merkel’in partisi CDU’nun yeni Genel Başkanı Armin Laschet’in kim olduğunu bilmiyorlar..
Armin Laschet, rk Armin’ olarak da tanınıyor..
Ve Erdoğan ile ilişkilere önem veriyor..
Pardon.. Doğru ya onlar için üzücü durum..
Tersi olsun isterlerdi:
-Türkiye için en kötü ne varsa o gerçekleşsin..
-Erdoğan düşmanları işbaşına gelsin..
CHP Erdoğan düşmanlığı’ üzerine kurulu stratejisi ile daha ne kadar gidebilir ki?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.