"Paşa namazı!.."

A -
A +
Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, yıllar sonra sessizliğini bozdu. FETÖ'cüleri döneminde ordudan ihraç etmediği eleştirilerine "Fetullahçılık o zaman suç değildi ki" diye cevap verdi. Konuşmasında ilginç bir şey söyledi. “İlk defa açıklıyorum. Ben mütedeyyin bir insanım. Generallikten beri namazımı kılarım. Orucumu tutarım. Ama hiçbir zaman, odamda ve mesai saatleri içinde namaz kılmadım” dedi. "Paşa çayı" diye bir şey biliriz, açık ve tatsızdır. Meğer bir de üç vakit kılınan “paşa namazı” varmış!?
Ordunun başında yer almış bir isimdeki bu iman parıltısına mı sevineyim... “Ama odamda ve mesai saatinde hiç kılmadım” diyerek farzı “kamusal alan”a sokmamasına mı şaşırayım!.. Yoksa namazın saklanacak ve itiraf edilecek bir şeymiş gibi gösterilmesine mi yanayım... Döneminde namaz kıldı diye askerlerin ihraç edilmesine ve bu yüzden takiyeci FETÖ'cülere yol açılmasına mı üzüleyim bilemedim.
  Harf hesabı   Hilmi Özkök “Benim FETÖ'nün evveliyle sonrasıyla hiçbir ilişkim olmadı. 'I' harfi gibi çizgisi belli biriyim. Hayatımda hiçbir saman 'S' harfi gibi olmadım” dedi. Paşanın harf örneği ilginç geldi. Öyle ya... Kimi B gibi çok gözlü. Kimi Y gibi tek ayak iki kollu. Kimi O gibi hayatın hep kendi etrafında döndüğünü sanıyor. Kimi Ğ gibi hiçbir zaman ilk önde değil, ortaların adamı. Kimi J gibi yönü hep sola doğru. Kimi Ş gibi kuyruklu. Kimi M gibi geniş, üç yere birden basıyor... Bizim devlette her harfi bulursun.     Darbe ahmaklığı   Durup dururken kendimizi darbe söylentilerinin içinde bulduk yine. CIA ile bağlantılı bir kuruluşun raporuyla başlayan tartışmaya Cumhurbaşkanı bile dâhil oldu ve bir soru üzerine “15 Temmuz’daki cevabı alırlar” dedi. Otuz altı padişahın on ikisinin darbe ile tahttan indirildiği, Başbakanın idama gönderildiği bu ülkede darbeci kafa yüzyıllardır var oldu olacaktır. CHP’nin akıl hocası konumundaki yapı, demokrasi dışı yollarla iktidarı ele geçime hayaliyle yanıp tutuşmuştur, yine tutuşacaktır. Fakat “darbe olacak, birileri harekete geçti” diyerek ortalığı ayağa kaldırmanın da âlemi yok. Kimse kusura bakmasın buluttan nem kapıp toplum huzurunu kaçırarak darbecilerin arayıp da bulamadığı zemini hazırlamak, hiçbir şey olmayacakmış gibi kulak asmamaktan daha büyük ahmaklık...     Derman belediyeciliği   CHP'li belediyeler göz dolduruyor (!). Listeye bakın: * Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin eski ATO Başkanı Sinan Aygün'den TOGO Kuleleri'nin mühürlenmemesi karşılığında 25 milyon lira istediği ortaya çıktı. * İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 236 milyon liralık yol yapım ihalesini adrese teslim yaptığı belirlendi. * Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül'ün 2 milyon liralık bir işi 15 milyon liraya yapmaya çalıştığı aldattığı karısı tarafından ifşa edildi. * Yalova Belediyesinde başkan yardımcısının talimatıyla ihalelerin aynı şirketlere verildiği, bu yolla 20 milyon liralık vurgun yapıldığı tespit edildi. * Antalya Büyükşehir Belediyesi, 170 milyon liraya yapılan Konyaaltı Sahil Projesinin işletmesini zarar ettiği gerekçesiyle iptal etti. Genel Sekreterin ihaleyi inandıkları kişiye vereceklerini söylediği ortaya çıktı. *** CHP'nin seçim sloganı "derman belediyeciliği" idi. Yapacaklarını ne kadar da iyi tarif etmişler. Belediyelerin kasaları millete değil ama CHP’ye derman oldu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.