Demirtaş ile ince ruhlu katil Dexter Morgan'ın mukayesesi

A -
A +

Bağcılar'daki meydanda HDP mitingi için toplanan kalabalıkla çok heyecanlanan CNNTürk muhabiri, mikrofonu uzatıp Selahattin Demirtaş'ı soruyor. Bazı genç kızlar, "Ay çok yakışıklı, bir haftadır bugünü bekliyorduk" diyor.

Yine Aydın Doğan medyasından Kanal D, onu genç, yakışıklı, iyi bir eş, ilgili ve güler yüzlü bir baba olarak tanıtan "Demirtaş'ın bir günü" videosunu yayınlıyor.

Demirtaş, bir ara Boğaziçi Üniversitesi'ndeki üç beş öğrenciyle çay içip, lavaboda bardağını yıkıyor. Üzüntüyle "herkes benimle fotoğraf çektirmek istiyor, yetişemiyorum" diyor.

Parlatıyorlar. Cilâ üstüne cilâ. Küresel aileleriyle birlikte HDP'nin barajı geçmesini sağlayıp, AK Parti'nin milletvekili sayısını düşürmeye endekslediler kendilerini. CHP'den umut yok ve tüm yatırım Selo için.

Aradıklarını buldular. Baby Face (Bebek yüzlü) ve yakışıklı bir lider. Gerçi dünya standartlarına göre, konuşurken ağzı yamulan biri (argodaki deyimi ayıp kaçar) yakışıklı sayılmaz ama malzeme bu, idare etmek lâzım. Sonuçta onu seçen Amerika'daki amcaları gibi biz de "Bon pour Orient", yani "Şark için iyidir" diyelim ve geçelim.

KAN DONDURAN MİZAH

Üstelik şakacı da bizim kerata. Daha iktidara gelmeden önce resepsiyonlarda "Sizin için baskı rejimi kuracaklar, insanları hapse atıp öldürecek diyorlar" diye şakayla karışık endişeli sorular yönelten şık hanım ve beylere "Herkesi keseceğiz, hiç kimseyi sağ bırakmayacağız, kendimizi bile ha ha ha!" diye kahkahalar atarak cevap veren Gestapo şefleri gibi, o da patlatıyor nükteleri arka arkaya:

"PKK tehdit edip mektup mu gönderiyormuş? Ay HPG de bana gönderdi. Doğrusu hafif ürperdim biraz. Ciddiler sanki. Çok ürktüm, ha ha ha!"

Bu arada twitter hesabından çakma "Tehdit mektubu"nu paylaşmış. Mektupta esprilere de atıf var, "Esprilerinle halkı öldürmek için sinsi bir plân içindesin" diye yazılmış.

Ha ha ha!

Bu da benden:
"PKK'lılar köylülerin kafasına silah mı dayıyormuş? Şefkat Tepesi dizisi mi çekiliyormuş? Ha ha ha!"

KOBANİ FESTİVALİ'NDE GÜLMEKTEN ÖLENLER

Yasin Börü'nün annesi ve babası da gülmekten ölüyordur mutlaka...
Ha ha ha!
Riyad Güneş, Hüseyin Ahmet Dakak, Hasan Gökgöz, Hakan Buksur Yusuf Çelik, Mundi Erdoğan ve 46 kişinin yakınları da keza.
Hele Gaziantepli Mustafa Kalkanlar! O karnını tutuyordur gülmekten Demirtaş'ın şakalarına. Bir gazetede anlatıyor Demirtaş'la tanıştıkları o günü. O kadar eğlenmişler ki. Eşi Gönül Kalkanlar'ın doğum sancısı tutunca arabaya bindirip hastaneye götürürken Kobani festivali yapan PKK'lı gençler, otomobilinin içine molotofkokteyli atmışlar. Sırf eğlence olsun diye. Altı yıl tedavi görerek hamile kalan Gönül hanım karnındaki 7 aylık Muhammed bebeği kaybetmiş ama olsun. Kokteyl parti bu. Sonuçta çok eğlenmişler. Selahattin bey iyi ki o çağrıyı yapmış.
Sadece o eğlenceyi arabanın içinde yaşayan 6 yaşındaki kızları Fadime'nin dili tutulmuş, günlerce konuşamamış ama şimdi o da çok gülüyormuş Selo amcasının esprilerine.

BEBEK YÜZLÜ KATİL DEXTER MORGAN

Demirtaş'ı her gördüğümde ister istemez aklıma dizi film kahramanı Dexter Morgan geliyor. Elimde değil.
2006 ile 2009 arasında Amerika'nın Showtime kanalında gösterilen bir dizi. Miami Metro Polis Departmanı'nda kan sıçrama analizcisi olarak çalışan Dexter Morgan'ın gizli hayatındaki seri cinayetlerini anlatan bir dramaydı.



Televizyon seyircileri onu "En harika katil" ya da "İnce ruhlu katil" diye çok sevdiler. İnsanları acımadan ölüme gönderen bebek yüzlü bir katil. Kendisini evlat edinen Harry Morgan tarafından öldürmeye kodlanmış bir adamdır Dexter Morgan. Babalığı, Dexter'e yakalanmamanın en iyi yolunun rol yapmak olduğunu öğretmiş, bu sayede şüphe çekmemesini ve normal gözükmesini sağlamıştır.
Ama bizim Selo, onun kadar yakışıklı olmasa da "normal" görünebilmeyi başarmada Dexter Morgan'dan başarılı.

BUNDAN İYİSİ ŞAM'DA ESAD

Neden mi?
Selo bir de muzip ve nüktedan bir adam.
İyi ki Kandil'de elinde silah, kan döken ağabeyinin yerine geçmemiş. İyi ki de "Bu oğlanın görece eli yüzü düzgün, siyasette kullanalım" demişler.
Türkiye ondan mahrum kalacaktı.
Baksanıza hem Sayın Demirtaş'ın ağzından çıkan bir lafla 53 kişi ölüyor, hem de hepimiz gülmekten ölüyoruz onun şakalarına.
Bundan iyisi Şam'da Esad. Pardon kayısı...
Demirtaş'ı yazdım ama şimdi ben de ürperdim biraz.
Nedense...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.