Yeni bir 15 Temmuz hikâyesi ve sınır tanımayan yalancılık

A -
A +
CHP’liler ve ulusalcılar yıllarca karşı çıktıkları hâlde 17-25 Aralık’tan itibaren teslim olup iş birliği yaptıkları FETÖ’nün 15 Temmuz gecesi başlattığı hain darbe girişiminde elleri kolları bağlı oturdu.
Bazıları geçen tanklara alkış tuttu ve “Erdoğan’a ölüm” sloganı attı.
Liderleri Kemal Kılıçdaroğlu FETÖ’cü darbecilerle anlaşarak tankların yanından sıvıştı ve Bakırköy Belediye Başkanı’nın güvenli evinde terlikle olan biteni seyredip kendisine görev verilmesini bekledi takım elbisesini giymeye hazır olarak. TSK içindeki Kemalist subaylar ise kazananın yanında yer almak üzere erketeye yattı.
Tabii darbecilerin sık sık yazdığım nedenlerle darbeyi erkene almak zorunda kalmaları, elektrifikasyon ve telekomünikasyon sistemini çökertememeleri, Cumhurbaşkanı, Başbakan, MHP lideri Bahçeli’nin, kimi milletvekillerinin dirayetli duruşları, en önemlisi halkın sokağa çıkıp bedenlerini ortaya koyup darbecilerin kurşununa ve bombasına karşı koyuşları, polisimizin ve emniyet güçlerimizin ortaya koyduğu müthiş mücadele nedeniyle neye uğradıklarını şaşırıp çuvallamaları yüzünden darbe başarısız oldu.
Kemalistler, Atatürkçüler ve CHP’liler, 15 Temmuz’da FETÖ’cü darbecilere teslim olmaları, hatta büyük bir kısmının da darbeyi desteklemesi nedeniyle eziklik içinde olduklarından, mahcubiyetlerini gizlemek üzere çeşitli manevralar çevirmekteler. Hatta liderleri, Fetullah’ın işaretiyle "kontrollü darbe" diye bir çirkef yalanı ortaya atınca buna dört elle sarılanlar da oldu.
Şimdi ezikliklerini gidermek için yeni bir hikâye yazmaya çalışıyorlar. Bazı gazeteci geçinen dangalaklar Halk TV ekranlarına çıkıp “Darbeyi CHP önledi” dediklerinde kahkahayla gülmüştük ama bunlar ciddiymiş. Nasıl olsa saftirik bir kitlemiz var, kendi yalanına bir süre sonra kendi de inanıyor diyerek yalanın dibini bulmaya kararlılarmış.
Önceki gün öyle bir yazı okudum ki küçük dilimi yutacaktım az kalsın. Avcı palavralarını fersah fersah aşacak boyutta bir masal anlatıyor Cumhuriyet yazarlarından biri.
Bakın aynen şöyle diyor:
“15 Temmuz’da da FETÖ’ye TSK içinde direnenler Kemalist subaylardı. Gerçekte darbeyi bastıranlar da onlar oldu; FETÖ tankları egzoza atlet sokulmasıyla değil, Kemalist subayların tanklarıyla durduruldu!  Ve AKP-FETÖ iş birliğiyle ordudan tasfiye edilen emekli subayların o gece beylik tabancalarıyla sokağa çıkıp FETÖ’ye silahla direnmesiyle darbe engellendi!” 
Güler misin ağlar mısın?
Beylik tabancalarıyla ha!
Bu nasıl sınır tanımayan yalancılıktır?
Utanma duygusu bu kesimde tedavülden kalktı mı Allah aşkına?
Böylesi uyduruk hikâyeler her söylenene inanan kitlenize bile aşırı derecede hakaret olmuyor mu?
Pes vallahi!..
 
FUAT UĞUR'UN DİĞER YAZISI İÇİN TIKLAYIN

Zam yap, hizmeti aksat, toplumu patlamaya hazır hâlde ve gergin tut

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.