TAHRİFİN TARİHİ... Pavlus’un taktikleri İslam dinine uygulanıyor

A -
A +
Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu
Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi
ebusofu@gmail.com
 
 
Pavlus “İncil’i açıp okuyabiliriz. İncil’in manası çok açıktır, her okuyan ilahi mesajı alabilir” diyerek Hazreti İsa’nın sünnetini gözden düşürmüştür. Gariptir bugün “misyoner ilahiyatçılar”, aynı ifadelerle İslamiyeti yaşanmış örneği olmayan bir din hâline getirmeye çalışmaktadırlar.
 
“Hadislerin sıhhatini tahkik” ediyoruz söylemleriyle aslında 1400 yıllık İslam geleneğinin temelleri sarsılmaktadır.
 
 
Hak ve batılın mücadelesi Hazreti Âdem’den beri devam etmektedir. Bu mücadele çerçevesinde Allahü teala, yarattığı kullarının sapkın yollara düşmemesi için onlara uyarıcı peygamberler göndermiştir. Batılın temsilcileri ise toplumları ifsat etmek için Allah'ın gönderdiği vahyi ve peygamberleri yalanlamışlardır. Dünya tarihi boyunca bu mücadele devam etmiştir. Batılın hak karşısında kaybettiği zeminler bir sonraki mücadele için örnekler teşkil etmiştir. Allah'ın peygamberlerini ve vahyini ortadan kaldırmak isteyen batıl, her dönem yaşadığı olumsuzluklardan ders çıkararak mücadelesini kuvvetlendirmeye, yeni yeni taktikler geliştirmeye gayret etmiştir. Batılın en yaygın yapmış olduğu şey, Allah'ın gönderdiği dini, vahyi bozmak olmuştur. Bu çerçevede Yahudilik ve Hristiyanlık batılın mücadelesinden “nasibini” almış, mukaddes kitaplar değiştirilmiştir. Aynısı İslam'a da tatbik edilmek istenmiş ve hâlâ bunun mücadelesi sürmektedir.
 
TIPKI HAZRETİ İSA’YA YAPTIKLARI GİBİ...
 
Hazret İsa’nın getirmiş olduğu mesaja saldırarak, Peygamber Efendimiz’den (sallallahü aleyhi ve sellem) önce gelen vahyi bozan batıl, bunu İslam'a da teşmil etmek istemiştir. İsa aleyhisselamın mesajı tahrif edilirken yapılan taktiklerin aynısı, İslam için de uygulanmaktadır. Hazreti İsa’nın mesajını bozarken, öncelikle ona cephe almışlar, sözlerini yalanlamaya çalışmışlar ve zulümlerde bulunmuşlardır. Fakat mesajı tahrif konusunda çok ciddi başarı elde edememişlerdir. Bunun üzerine öne çıkan Pavlus, taktik değiştirerek daha sinsi bir yola girmiştir. Hahamlar kurulu Sanhedrin’in üyesi olmasına rağmen tıpkı Ebu Cehil’in Hazreti Peygamber’e düşman olması kadar İsa aleyhisselama düşmanlık güden Pavlus, güya ona iman etmiş fakat gerçekte mesajını bozmak için mümin gibi davranmıştır. Bu şekilde İsa aleyhisselama inananları yanına çekmiş ve vahyi tahrif etmeye başlamıştır. İncil’i değiştirirken Pavlus'un kullandıkları taktikler ile bugünkü “misyoner ilahiyatçıların” yaptıkları şaşırtıcı bir şekilde aynıdır. Pavlus, “İsa, Âdem’den bugüne kadar insanlığın bütün günahlarını üstlenmiş, kendisini feda etmiş ve bundan sonra sevgi-iman merkezli din getirmiştir” diyerek İsa aleyhisselamın tebliğ ettiği ilahi dini ortadan kaldırmaya çalışmıştır ve bunda da başarılı olmuştur. Pavlus, devamında ilahi hukukun olmadığını, ilahi hukuk olursa insanların onu çiğneyerek günaha gireceğini, dolayısıyla insanların günaha girmemesi için hukuku kaldırdığını söyleyerek İsa aleyhisselamın mesajını kökten sarsmıştır.
 
GELENEĞİ ORTADAN KALDIRMA HAMLESİ
 
Bu taktikleri öncelikli olarak FETÖ'nün kullandığı bilinmektedir. Öte yandan “misyoner ilahiyatçılar” da İslam’ın geleneğini ortadan kaldırmaya uğraşmışlardır. Pavlus “İncil’i açıp okuyabiliriz. İncil’in manası çok açıktır, papazlara hiç gerek yok. Yaratıcı kutsal kitabı bize apaçık indirmiştir. Dolayısıyla her okuyan ilahi mesajı anlayabilir” diyerek İsa aleyhisselamın sünnetini gözden düşürmüştür. Gariptir bugün misyoner ilahiyatçılar yine aynı ifadelerle sünneti devreden çıkarmaya çalışıp, İslamiyet’in kaynağını sadece Kur'an-ı kerimle sınırlayarak, yaşanmış örneği olmayan bir din hâline getirmeye çalışmaktadırlar. Tıpkı Pavlus'un “İncil’le yetinilmesi” vurgusunda olduğu gibi modernist ilahiyatçılar da sünnetin devreden çıkarılması, bugüne kadar yaşayan İslam büyüklerinin göz ardı edilmesi gibi örneklerle ilahi mesajı bozma çabasını tekrar etmektedirler.
 
KİMLER “MİSYONER İLAHİYATÇI?”
 
“Misyoner ilahiyatçılar” diyerek tabii ki bütün ilahiyatçıları bunun içine katmıyoruz. İlahiyat fakültelerinde son derece muhterem hocalarımız vardır. Bunlar da İslam'ı daha kolay yaşama konusunda bize yardımcı olurlar. “Misyoner ilahiyatçılar” derken kastettiğimiz kişiler; Allah'ın kudretini reddeden, Peygamber Efendimiz’in hadislerini tartışmaya açan ve “Kur'an-ı kerimin mesajını Allahü teâlâdan alıp değiştirmiştir” ithamı ile Peygamber Efendimizi yalancılıkla suçlayanlardır. Misyoner ilahiyatçılar, önce hadisleri tartışmaya açıp, ardından Kur’an-ı kerimin “Peygamber sözü” olduğunu iddia ederek İslam'ın en temel iki kaynağını hedef almışlardır.
 
TAHKİK DEĞİL TAHRİF
 
Görünüşte tabii ki Kur'anı ve hadisleri ortadan kaldırmak istiyoruz şeklinde ifade kullanmamaktadırlar. Tıpkı Pavlus'un yaptığı gibi suret-i haktan görünerek, “hadislerin sıhhatini tahkik ediyoruz” söylemleriyle aslında 1400 yıllık İslam geleneğinin temellerini sarsmaya çalışmaktadırlar. Kaleme aldığımız “Misyoner İlahiyatçılar” adlı son kitabımızda tıpkı günümüzde de Hristiyanları ilk yıllarında yapılan tahriflerin ortaya koyduk. Allahü tealanın vaadi üzerine dinini koruyacaktır. Biz de buna inanıyoruz. Allah dinini korurken, dinine hizmet eden kişilere bizleri de dâhil eder inşallah...
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.