Oradan buradan -2-
1 Aralık 2020 02:00
Nerde kalmıştık? Ha, pandemi, yine hafta sonu yasakları falan hafiften bi bunalmıştık.
Koronavirüsü ciddiye alalım, hayatı da fazla umursamayalım, anlaştık? Oradan buradan yine sıraladık;
-Ne var yani bizim de özel güçlerimiz var! Bazı insanları gözümüzde büyütebiliyoruz...
-Kavgaların en çok 'Ne bakıyon len?!' diye çıktığı bir ülkede, otobüslere karşılıklı koltuk yapmak sizce de mantıksız değil mi?
-Ha deyince gelmez öyle mutluluk, ha ha ha diyeceksin...
-Annem, “Covid mi oldum ki? Boğazım kuruyor, çok susuyorum" dedi. Ben de “Bir insan kimin yanında susuyorsa en çok onunla konuşmak istiyordur azizim, he he” dedim. Piyyüvv, o nasıl cimcikti öyle!
-Herkes farklı bir pencereden bakar hayata, buna saygımız var. Ama arada sizin de bazılarının camını çerçevesini indiresiniz geliyor mu?
- Nesrin Sipahi’nin sesinden çalıyor radyoda; “Gözleri aşka gülen en taze söğüt dalısın” diyor şarkıda. Bu hayatımda duyduğum en kibar, en naif ‘Odunsun...’ deme şekli, sizce de öyle değil mi?
-Şarkı demişken, biz ‘Arkası gelmez dertlerimin’ şarkısını söylerken göbek atan bir toplumuz. Kimse bana normal olduğumuzu söylemesin!
-“Beni de samuray yap!'' diye haykırdım, ‘zar inceliğinde’ kaşar peynir dilimleyen büfecinin huzurunda... Maskesinin ardından ne ‘iltifat’ etti göremedim!
-El sanatları denince, ‘Osmanlı tokadı’nı tek geçerim...
-Pizzayı yuvarlak yapıp üçgen kesip kare kutuya koyanla, evleri kare/dikdörtgen yapıp adını ‘daire’ koyan kişi aynı kişi mi acaba?
-Pandemi sebebiyle artık gidiş gelişler kesildi ve fakat sorarım; eve gelen misafirin ‘tuvalet var mı?” deyu soruşuna bir ben mi gıcık oluyorum? Yok kardeş biz poşet kullanıyor karşı apartmanın damına atıyoruz!
- “Bu hiç adil değil! Anneler, bebekken biberonu, ilkokulda suluğu dayıyorlar çocuğun ağzına. Sonra evde sürahiyi kafaya dikince ejderha yutmuş gibi bağırıyorlar!” dedim küçük yeğenime... Sarılıp ağlaştık...
-Bu hiç adil değil -2-; Sosyal medyada bazı insanlara bakıyorsun; 'Best model of the world', dışarıda bi görüyorsun; 'Zort model of dı tırt…’
-Bu hiç adil değil -3-; Evde çocuk bardak kırsa ‘sakar’, anne kırsa ‘nazar’, baba kırsa ‘O bardağın orada ne işi var!..’
-‘Beş dakika’ geç gelen mesajın hesabını, geçmişteki hatalarla birlikte sadece 5 saniyede soran kadının yaptığı eziyete, ‘zamanda yolculuk’ denir...
-Bi yerden parfüm/deodorant alacağı zaman "Arkalardakilerden alayım da kullanılmamış olsun" diyenler, toplanın yarın parti kuruyoruz.
-Artık hayatıma sokacağım kişileri direkt tımarhaneden seçeceğim. Bir kere de "Hep beni mi bulur?" demek yerine "ben buldum!" demek istiyorum...
-Mevsimlerden kış favorimdir... Öküzler kesilir, odunlar yakılır... Ve tüm ayılar uyur...
Ninem diyor ki; İnsanı gözünden hayvanı bozundan tanırlar.
Koronavirüsü ciddiye alalım, hayatı da fazla umursamayalım, anlaştık? Oradan buradan yine sıraladık;
-Ne var yani bizim de özel güçlerimiz var! Bazı insanları gözümüzde büyütebiliyoruz...
-Kavgaların en çok 'Ne bakıyon len?!' diye çıktığı bir ülkede, otobüslere karşılıklı koltuk yapmak sizce de mantıksız değil mi?
-Ha deyince gelmez öyle mutluluk, ha ha ha diyeceksin...
-Annem, “Covid mi oldum ki? Boğazım kuruyor, çok susuyorum" dedi. Ben de “Bir insan kimin yanında susuyorsa en çok onunla konuşmak istiyordur azizim, he he” dedim. Piyyüvv, o nasıl cimcikti öyle!
-Herkes farklı bir pencereden bakar hayata, buna saygımız var. Ama arada sizin de bazılarının camını çerçevesini indiresiniz geliyor mu?
- Nesrin Sipahi’nin sesinden çalıyor radyoda; “Gözleri aşka gülen en taze söğüt dalısın” diyor şarkıda. Bu hayatımda duyduğum en kibar, en naif ‘Odunsun...’ deme şekli, sizce de öyle değil mi?
-Şarkı demişken, biz ‘Arkası gelmez dertlerimin’ şarkısını söylerken göbek atan bir toplumuz. Kimse bana normal olduğumuzu söylemesin!
-“Beni de samuray yap!'' diye haykırdım, ‘zar inceliğinde’ kaşar peynir dilimleyen büfecinin huzurunda... Maskesinin ardından ne ‘iltifat’ etti göremedim!
-El sanatları denince, ‘Osmanlı tokadı’nı tek geçerim...
-Pizzayı yuvarlak yapıp üçgen kesip kare kutuya koyanla, evleri kare/dikdörtgen yapıp adını ‘daire’ koyan kişi aynı kişi mi acaba?
-Pandemi sebebiyle artık gidiş gelişler kesildi ve fakat sorarım; eve gelen misafirin ‘tuvalet var mı?” deyu soruşuna bir ben mi gıcık oluyorum? Yok kardeş biz poşet kullanıyor karşı apartmanın damına atıyoruz!
- “Bu hiç adil değil! Anneler, bebekken biberonu, ilkokulda suluğu dayıyorlar çocuğun ağzına. Sonra evde sürahiyi kafaya dikince ejderha yutmuş gibi bağırıyorlar!” dedim küçük yeğenime... Sarılıp ağlaştık...
-Bu hiç adil değil -2-; Sosyal medyada bazı insanlara bakıyorsun; 'Best model of the world', dışarıda bi görüyorsun; 'Zort model of dı tırt…’
-Bu hiç adil değil -3-; Evde çocuk bardak kırsa ‘sakar’, anne kırsa ‘nazar’, baba kırsa ‘O bardağın orada ne işi var!..’
-‘Beş dakika’ geç gelen mesajın hesabını, geçmişteki hatalarla birlikte sadece 5 saniyede soran kadının yaptığı eziyete, ‘zamanda yolculuk’ denir...
-Bi yerden parfüm/deodorant alacağı zaman "Arkalardakilerden alayım da kullanılmamış olsun" diyenler, toplanın yarın parti kuruyoruz.
-Artık hayatıma sokacağım kişileri direkt tımarhaneden seçeceğim. Bir kere de "Hep beni mi bulur?" demek yerine "ben buldum!" demek istiyorum...
-Mevsimlerden kış favorimdir... Öküzler kesilir, odunlar yakılır... Ve tüm ayılar uyur...
Ninem diyor ki; İnsanı gözünden hayvanı bozundan tanırlar.