Beşiktaş için az kaldı…

''Önce F.Bahçe, şimdi de Galatasaray saf dışı kaldı. Beşiktaş, şampiyonluk kutlamaları için şimdiden hazırlıklara başlayabilir…''

Beşiktaş’ın neredeyse büyük unvan için yarım porsiyon da olsa vize alabileceği, takipçilerden Galatasaray’ın ise daha ne kadar kovalamacı olabileceğini belirleyeceği maçtı bu. 
Ev sahibi Galatasaray, Tudor’la buluştuktan sonra hangi akla hizmettir, oyuncu profilinin neresine uyar ki acaba, üçlü savunmayla çıktı bu maça da. Semih, Chedjou, Hakan sabaha kadar değiştir değiştir üçlü yerleştir, Galatasaray’ın savunma derdine çare olamazlar. Hele hele böyle bir düzende Bruma’yı, Podolski’ye yakın oynatmak yani kalabalığın içine sokmak o da garip bir düşünce. Tudor anlaşılan o ki, Karabük’teki oyuncu profiliyle istediği gibi at oynatmış. Buna karşılık lider Beşiktaş biraz fazla riskli başladı oyuna. Fenerbahçe’nin beraberliği, bu maçın da Beşiktaş’ın lehine bitmesi yukarıda bahsettiğim vizeyi yarıdan fazla da olumlu etkileyebilirdi. Ama hem Oğuzhan’ın hem de Talisca’nın ilk on birde bulunması Galatasaray için orta alanı, özellikle dikine ataklarda, olumlu kullanabilme avantajını sağlayabilirdi. Ama ne var ki Sneijder yüzünden on kişi oynayınca Galatasaray, bu riskli yerleşim hemen hemen hiç korku salmadı. 
Şenol Hoca 70. dakikada baktı ki Galatasaray’ın dörtlüye döndükten sonraki etkisi artmaya başlar gibi oldu, hemen Atiba’nın destekçilerini önce Tolgay’la sonra Gökhan İnler’le iki kat artırdı.  Ama Beşiktaş’ın oyuncu değişikliği sona erdiğinden bir Aboubakar ateşlemesi eksik kaldı. 
Şimdi şu tabloya genel bir bakış atalım; Beşiktaş hedefine giden yolda bir takipçisini daha saf dışı bırakır gibi oluyor. Hoş ben dünkü takipçi için sekizincilik ölçüsü biçmiştim ama… Beşiktaş’ın bütün rakiplerinden önde olduğu taraf; her türlü görevde, ama belli bir oyun kalıbı içinde birbirine eşit alternatif oyuncularının bulunmasıdır… 

MAÇIN ADAMI

Atiba… 

Şayet Atiba’nız varsa binanız depreme dayanıklı demektir…