Sudan ucuz gol kralı!

Geçen hafta Fenerbahçe’nin Fernandao’yu satışına eleştiri getirmiştim. Öyle ya, adam, hem de şampiyonluğa oynamayan takımda gol kralı olmuş ve Fenerbahçe’de goller atarak kurtarıcı olmuştu. Özellikle de bu sezon finallerinde... Ama daha tuhafı sadece 3 milyon dolara satılmış olmasıdır. Efendim, sözleşmesi önümüzdeki sezon bitiyormuş da ondan satılmış... Yeni yönetimin futbolla ilgili ilk harika (!) icraatı...

TFF, tüyleri diken diken etti!

Geçtiğimiz hafta, bendeniz köşemi hazırladıktan sonra bir haber patladı ekranlarda ve gazete sütunlarında. Mesele şu: Türkiye Futbol Federasyonu futbol menajerleriyle çalışma talimatının 11/4, 18/b, c, ç ve 23. maddesi üzerinden kulüpleri disiplin kuruluna sevk etmiş. Vay be! Hadi bir zahmet bak bakalım dedim şu maddelere... Sonra pişman oldum. Ne cezalar var bir bilseniz... Ama uygulayabilene tabii ki... Yahu yaz sıcağında kafanızı yormayınız be!

Yasak mı var?

Fenerbahçe’nin üçüncü defa üst üste şampiyonluğa ulaşmasını bir kere daha kutlayalım. Benim bu sporla ilgili bir merakım da var. Bir zamanlar NBA’de yasak olan ama sonradan serbest bırakılan alan savunması acaba bizde mi yasaklandı? Sloukas’ı, Dixon’ı, Wanamaker’i, hatta Datome’yi, Nunnaly’i, Melli’yi başka nasıl durdurabilirsiniz ki? Şimdiden bahse girerim ki, Obradovic yönetimindeki Fenerbahçe hocasını değiştirene kadar şampiyondur... Bu arada ben ne takımlar bilirim alan savunması karşısında tanınmayacak hâle gelen... Hani maçların zevki çıksın diye be...

Trabzonspor yargılama yapmalı!

Okay gitti. Kayserispor’da oynarken geleceğin Oğuz Çetin’i diye yazmıştım ama sonrasında o özelliklerini bırakıp sahada dövüşmeye başladı. Neyse, İspanya’ya gitmesi de başarıdır. Bu arada Yusuf için de kuyruk varmış... Yabancıları nasıl eriteceğiz diye her gün kafa patlatılıyormuş. Yahu koca Trabzonspor’u kim bu hale soktuysa, onların bir bir afişe edilip sportif yargılamaya tutulmaları gerekir. Haksız mıyım? Bu ülke futbolunda ihtilal yapan Trabzonspor değil miydi yoksa?

UEFA standardı!

UEFA, Galatasaray’a Şampiyonlar Ligi için izin kâğıdı verdi ama, gırtlağına da yapıştı. Dört yıllık bir sansür uyguladı. Beşiktaş yırtmış durumda şimdilik... Fenerbahçe bugünlerde hesap sunmaya gidecek... Trabzonspor zaten hesap verdi. Peki ya Başakşehir? Sadece Arda işi birkaç yıllık ambargo koydurur. Ama bu Avrupa patronunda ne ne zaman patlar, ya da ne ne zaman söner, bilebilmek çok zor...

Ronaldo diye biri...

Hiç unutmam bundan yıllar önceydi. Bir yaz günü evde Fransa’nın köy sahalarında düzenlenen özel bir genç millîler turnuvasını izliyordum. Bir aralık yüz kişilik tribünün bir kenarında Alex Ferguson’u gördüm. Yanında iki adam... Hemen bizim Türkiye gazetesini açıp, “Dikkat bir bomba patlayacak” dedim. Ve patladı da... Cristiano Ronaldo denen 17 yaşındaki Portekizli sol açık Manchester United’e 17 milyon dolar karşılığı, ailesinin de izni ile transfer olmuştu. Sonra mı? Zaten mal ortada... Utanmadan, sıkılmadan her uluslararası platformda gol rekorları kırıyor. Hani bizde de izleme komiteleri, scout palavracıları var ya...

Bravo kaleci Kerem...

Bizim A Spor’da bayramın ikinci günü sabah programı izliyorum... Konuklar, bir türlü değeri bilinemeyen teknik adam Ahmet Akcan ve bir zamanların Galatasaray’da sıkça yedek kalan kalecisi Kerem... Şundan bundan derken, Kerem harika bir cümle kullandı. Aynen şöyle: Büyük bir holdingi veya şirketi yönetmekle spor kulübünü yönetmek çok ama çok farklıdır... Bu cümleden payını alan Fenerbahçe... Peki, sebep ne? Yahu futbolda en üst sıralarda bulunan ülkeler 2-3 yıldan bu yana bütün Hollandalı teknik adamları postaladılar. Yani Cocu lafı geçti ya... Yahu, bu Hollanda bizim grupta bile ancak dördüncü olabilmişti. Pardon unutuyordum; bir zamanlar da Hiddink ikinci ligden yeni gelen Aydınspor’dan Kadıköy’e altı tane yedirmişti Fenerbahçe’ye...

Kimi yazdılarsa hepsi gitti...

Bizim spor medyasının büyük bölümü, özellikle de kendini gerçekten spor gazetesi sananlar başta olmak üzere, daha ligimiz bitmeden Üç Büyük firmaya kimleri aldırmadılar kimleri... Ve de ligler bittikten sonra baktım o isimlerin büyük kısmı 30-40 milyon avrolara başka kulüplere taşınmışlar... Yahu beyler; önce kulüplerimizin ensesindeki UEFA'yı bir hatırlayınız, sonra palavra peşine düşesiniz... Kimi kandırıyorsunuz acaba? Bence kendinizi!