Utanç mı?

A -
A +

Futbol dünyasının önemli ülkelerinden artık isimleri,  varlıkları yok olan Hollandalı hocalardan Cocu, maç sonrası diyor ki, “Utanç maçı idi...” Acaba kim utanmalı? Reyes’i tek ön libero oynatan mı? Elde ne kadar santrfor varsa sahaya sürüp Elif’in ciğerlerini patlatan mı? Attığı kaleci ikramı gol dışında arsa çalımı sevdalısı Ayew’i doksan dakika oyunda tutan mı? Her maç için ortalama beş yeni oyuncu değiştiren mi? FB TV’de bir idman izledim, çarşamba sabahı... Bizim gençliğimizde bile genç takımlarda dahi bu idmanlar yapılmazdı. Demek ki Cocu’ya göre F.Bahçe takımı daha o çizgide bile değil... Ya da Cocu henüz o çizgide değil...

Bizim çocuklar yine gitti...

Fenerbahçe transferin son günlerinde peşi sıra imzalar attırdı. Bunlardan biri 76 maçta sadece 2 gol atıp bir de asist yapan Brezilyalı Jailson... Bir diğeri ise Fransa’da doğmuş Cezayirli Yassine Benzia... Henüz önemli bir vukuatı yok... Bunlar için de, günün şartlarına göre iyi paralar döküldü haaa... 
Peki, bizim Barış ve Elif, hatta Hollanda’dan ithal genç ne olacak? Üç-beş imza daha vardı gençlerle ilgili... Malum! Ya Dereağzı’na yatırım, ya da başka ellere kiraya... 

Hani ne oldu, bizimkilerin geleceği? 2019-2020’de yabancı sayısının 8’e ineceğini kimse söylemedi mi size?

Terim Hoca’nın Belhanda’sı!

Kaç defa yazdım, kaç defa söyledim; “Bu Belhanda emekli olmuş... Galatasaray’ı on kişi oynatıyor” diye... Baktım Terim Hoca da maç sonrası bu emekliye aba altından sopa gösterdi. Hocam ben seni iyi tanırım. Sen aba altı falan yapmaz direkt dalardın... Ne oldu ki? Bana öyle geliyor ki, Terim Hoca’mız eline kalemi alıp kâğıdın başına geçmek üzeredir. 

Ne demek mi? 
Siz spor basını manşetinizde yer ayırınız! 
 
Utanç mı?
 
Canersiz Beşiktaş eksiktir!
 
Hangi kategoride bir maç olursa olsun, günümüz Beşiktaş’ı sahaya Canersiz çıkarsa alenen ve resmen on kişidir. Ne tempo yapabilir, ne süratini katlayabilir, ne de rakip toparlanmadan onların savunması içine ve arkasına sert, acımasız top atabilir... Bir ilk devreye bakınız, bir de ikinci yarıya... Şenol Hoca cidden yorulmuş gibi... Tolgay çıkar da Necip girerse, rakip Bursaspor daha yüreklice fazla adamla üstüne gelmez mi? Larin kaç maç kurtardı ki, Medel çıkıp da onun yerine girer? Adriano ya sol bektir, ya da yedektir hocam! Neyse, millî arada biraz dinlenin hocam!
 
Utanç mı?
 
Trabzonspor’da bu işi kim yaptı?
 
Nwekaeme ve Ekuman diye iki siyahi oyuncu... Kim buldu, kim getirdi, kaça mal oldular, doğrusu merakım büyüktür. Onazi’ye yeniden hayat kazandırmak önemli... Yusuf santrfor arkası serbest oynayınca hücrelerindeki hünerleri döktü. Acaba derim Trabzonspor Burak Yılmaz’ı satıp bir de para kazansaydı iyi mi olurdu? 
 
Utanç mı?
 
Utanç mı?
 
Sayın Kasapoğlu’yla buluşacağız...
 
Spordan Sorumlu bakanımız Sayın Mehmet Kasapoğlu aradılar. Önce yılın en iyi spor programı ödülü için kutladılar.  Mutlu oldum tabii ki... Kısa bir spor sohbeti yaptık ve yakın bir zaman içinde bizim Kadıköy’de bir deniz kıyısı çay mesaisi için sözleştik.   
 
Utanç mı?
 

Kâğıttaki keklikler!

Geçtiğimiz hafta Avrupa kupalarındaki dört temsilcimizin kuralar sonucu rakipleri belli oldu. Ve de bir patlama duyuldu spor basınında; “Lokum gibi rakipler!” Ben de bir soru sormayı düşündüm bu patlamadan sonra, “Maç torbada mı, yoksa sahada mı kazanılır?” Umarım kâğıttaki keklikler sahada da bu nitelendirmelerinde kalırlar... 
 
Haydi potaya!
 
Basketbol Kadın Millî Takımımız İspanya’daki Dünya Kupası’na hazırlık olarak İstanbul’da Nijerya ve Avustralya ile hazırlık maçları oynayacak. Erkekler de Dünya Şampiyonası Avrupa elemeleri için kolları sıvamış durumdalar. Spor Bakanımız, TBF Başkanı ve Millî Eğitim Bakanımız bir protokol imzalamışlar. Amaç ve hedef ülke basketbolu en üst düzeye çıkarmak... Haydi hayırlısı!  
 
Emre katliamı!
 
Emre Belözoğlu, gerek bizim ülkede, gerekse de yurt dışındaki dokuz senesinde ne çektiyse bacak arka adalelerinden çekmiştir. Dün de o bölgeleri tutup çıkmıştı. Kısa bir aradan sonra Erzurum’da yedek kulübesinde görünce hem şaşırdım, hem de meraklandım. Nitekim oyuna atılıp hem de o rakımda, o olumsuz hava koşullarında, iki dakika ya durdu, ya durmadı, aynı yeri tutup çıktı... Abdullah Hoca’mız, elindeki Türk futbolunun bu son nimetlerinden biri olanı ciddi şekilde koruma altında tutarak görevlendirmeli... Yoksa mı? Başlığa bakınız! 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.