Sen neymişsin be Cengiz!

Cengiz’in oyuna girişiyle birlikte hareketliliği, tekniği ve Rus kalesini perişan edişi maçın bizim tarafımıza gülmesini sağladı

Bir futbol maçında hele ki son yıllarda bir futbolcunun maçın seyrini değiştirdiğine, takımının koca bir yarıda hasret kaldığı baskılı oyunun yapıcısı olduğuna tanık olmamıştık. Tabii ki Cengiz Ünder’den bahsediyorum. Millî takım ilk yarıda tamamen yabancı ülkelerde oynayan elemanlardan kurulu savunması ve kalecisiyle direnen hücum aksiyonlarında organize olamayan bir görüntü sergiledi. Buna karşılık rakip iyi kapanabilmesinin yanı sıra oyuna çıkarken de boş sahalara adam ve top kullanarak maçın etkili olan tarafıydı.
Rusya’nın bütün topları golcüsü diye anılan Dyzuba’ya kullanmaya özen göstermesi ise lehimize olan bir yanlıştı. Çünkü Mert de Ozan Kabak da bu hücum silahını çok başarılı şekilde pasifize ettiler diyebiliriz.
 Devreden 1-0 yenik girdik içeri. İkinci yarıya çıkarken Efecan’ı içeride bırakıp, Cengiz Ünder’i ön tarafın sağ kanadına koyarak çıktık. Cengiz’in o kanatta görev alması solak bir oyuncu için sahanın tamamını daha rahat görmesine yararken, hareketliliği, tekniği ve Rus kalesini perişan edişi maçın bizim tarafımıza da gülmeye başladığının en büyük faktörüydü.
Rus takımının aklı böylece tamamen kendi arka sol kanadına yapıştı kaldı. Ve rakibin uzak direğine kullandığımız bir topta Merih topu âdeta Kenan’a çarptırarak skor tabelasının eşitlenmesinde başrolü oynadı. Bu yarıda artık bizim de direklere çarpan şutlarımız vardı. Hatta rakip kalecinin çok önemli iki kurtarışı da.
Demek ki Rus futbolu da emekleme devrine girmişti biz ise ağırlıklı olarak ihracatımızın ürününü almaya başladık.

MAÇIN ADAMI: Cengiz Ünder