Manipülasyonu kaynağında önleme konsepti

A -
A +
Türkiye yıllardır terörle mücadele ediyor. Sadece tek bir terör örgütü ile de değil. PKK-YPG, PYD ve türevleri başta olmak üzere DEAŞ,  FETÖ ve birçok aşırı sol-radikal terör örgü ile aynı anda mücadelesini sürdürüyor. Sahada terörle mücadelede zaman zaman konseptler yenileniyor. Örneğin 2017 yılından itibaren, terörle mücadelede “önleyici mücadele konsepti” çerçevesinde Türkiye’nin sınırlarının ötesinde “terörü kaynağında kurutma” stratejisi hayata geçirilmişti. Bu alanda da epeyce başarı elde edildi. Böyle bir giriş yaptım ama bu yazının konusu, sahada terörle mücadelenin askerî yönü değil. Terörle mücadele ederken karşılaşılan güçlükler çok katmanlı. Bu katmanlara her gün yenileri ekleniyor. Bunlardan en önemlilerinden biri de manipülasyonla ve çarpıtma haberle mücadele. Terör örgütleri kendi doğalarına uygun olarak, panik ve korku iklimini derinleştirmek, ülkedeki birlik ve bütünlüğü zayıflatmak, kendi destekçilerinin elini güçlendirmek ve uluslararası propagandalarına katkı sağlamak için her türlü dezenformasyonu, manipülasyonu yapacaktır. Yapıyor da zaten. Maalesef Türkiye’de terörle mücadelenin farklı bir zorluğu var. Çeşitli muhalefet partileri ve odakları mevcut iktidarla rekabetini sürdürürken, “iktidara zarar verebilecek her yol mubah”  mantığı ve stratejisi ile hareket ettiği için teröre karşı verilen mücadelede gerekli hassasiyeti göstermiyorlar. İşte en son Gara harekâtında şehit olan insanlarımızla ilgili tartışmalarda bir kez daha gördük. Devletin kurumlarının yaptığı açıklamaları itibarsızlaştırmak ve sorgulanır hâle getirmek için muhalefetin farklı cepheleri ve siyasetçileri, önünü arkasını düşünmeden çarpıtmalarla dolu açıklamalar yaptılar. Aslı astarı olmayan dezenformasyonları yaygınlaştırdılar. PKK’nın sözcülüğünü yapan HDP’nin milletvekilleri, terör örgütünün basın bürosu gibi çalışıyorlar. Her türlü tezviratı yapmaktan geri kalmıyorlar. Açıklamalarının uluslararası medyada Türkiye’ye karşı kullanılacağının zaten farkındalar. Ama terörle mücadeleye zarar veren tartışma ve manipülatif açıklamalar, artık sadece HDP ile sınırlı kalmıyor. HDP ile seçimlerde güç birliği yapan partiler de “HDP’lileri küstürmeyelim” saiki ile hareket ediyorlar. Onların ortaya attığı iddiaları, ürettikleri yalanları çıkıp iktidara karşı kullanıyorlar. Hatta soru önergesine bile dönüştürüyorlar. Gara harekâtının ardından Millî Savunma Bakanı Hulûsi Akar ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP ve İyi Parti’nin genel başkanlarını ziyaret ettiler. Birinci elden harekâtla ilgili ayrıntıları ve insanlarımızın nasıl şehit edildiğini anlattılar. Ayrıca Mecliste tüm çıplaklığı ile harekâtın ayrıntılarını bir kez daha anlattılar. Yapılan ve yapılacak çarpıtmaların önüne geçmek için aslında açıklanmaması gereken bilgileri bile kamuoyu ile paylaştılar. Düşünün, bir devletin içişleri bakanı, Meclis’teki muhalefet partilerinin bazılarının çarpıtmalarını ve manipülatif açıklamalarını durdurabilmek için şehitlerin fotoğraflarının olduğu dosya ile Meclis’e gelmek zorunda kalıyor. Çarpıtmaların ve algı üretmeye dönük yalan haberlerin önüne geçebilmek için şehitlerin ailelerine cenazeler tek tek gösterilip kayıt altına alınıyor. Ne kadar acı… Yine Millî Savunma Bakanı, şehitlerle ilgili çarpıtmaları ve yalanları etkisiz hâle getirmek ve yenilerinin ortaya atılmasını önlemek için bundan sonraki harekâtların icrasında da kullanılabilecek yöntemleri ifşa etme pahasına, harekâtın tüm ayrıntılarını en ince detayına kadar açıklamak zorunda kalıyor. Ama muhalefetin bazı unsurları çarpıtıcı açıklamalarından milim geri adım atmıyor. Dünyanın hiçbir yerine böyle bir muhalefet yok. “Akıllarda soru işareti kalmasın” bahanesinin altına sığınarak, terörle mücadeleyi bu kadar siyasallaştırmanın ülkelerine zarar vereceğini bilmiyor olamazlar. Son yıllarda, “terörü kaynağında kurutma” ve “önleyici mücadele konsepti” ile terörle mücadelenin askerî yönünde çok önemli başarılar elde edildi.   Artık bundan sonra, terörle mücadelenin farklı bir boyutu olan manipülasyonu ve dezenformasyonu kaynağında kurutmak için önleyici bir mücadele konsepti şart. En az sahadaki mücadele kadar bu mesele önemli…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.