“Unutulan” Ada!..

A -
A +

Başkan Mustafa Cengiz Ada konusunda sessizliğini sonlandırmalı, ne yaptıklarını, ne yapacaklarını gür bir sesle ortaya koymalıdır… 

Anlaşılıyor ki, Galatasaray’ın başına Adnan Polat gelmeli, “biraz sonra yazacağım meselenin kökünden halledilmesi için”; başka çare yok, bana göre, başka da “başka çare bulacak adam” yok!..
Yooo, “para, mara, takım, makım, futbolcu, mutbolcu, satılan, satılmayan Riva, miva, Florya, milorya, tüzük, müzük gibi” sorunlardan söz etmiyorum.
“Ada”, diyorum, “Galatasaray Adası” diyorum, “Suada” diyorum, ama “bu yönetim dönemine bakarak” tam da “denilmesi gereken” sıfatıyla “şöyle” diyorum; “Unutulan Ada!..” 
“Ada” denildiğinde, “Ünal Aysal, Duygun Yarsuvat ve Dursun Özbek yönetimlerinin ne kadar kamufle etmeye çalışsalar da, ‘Derin Galatasaray baskısı ile’ frene basışlarını” da yazdığım için, dahası işte “Bu işin çözümü için Galatasaray’ın başına Adnan Polat gelmeli” diyorum. Zira…
“Ada’nın da, kulübün de başına Galatasaray Eğitim Vakfı Başkanı İnan Kıraç korumalı ‘Mehmet Karaaslanlı Suada’ sorununu adeta ‘temelli’ çıkaran” iki başkandan (Öteki rahmetli Özhan Canaydın) biri olduğu” ve “Ada konusunda olanları ve gerçekleri artık gördüğüne ve stat sorununu çözdüğü gibi bu sorunu da çözeceğine inandığımdan”  Mayıstaki genel kurulda “Adnan Polat başkan olmalı” diyorum.
Ve geliyorum bugüne; “Galatasaray’ın her derdine deva oluyoruz” gösterilerini sürdüren Mustafa Cengiz yönetimine soruyorum; “Ada’yı neden unuttunuz”, neden tek kelime bile etmiyor, “dosyanın masa üstünde olduğunu” söyleyemiyorsunuz?..
Duyuyorum; Galatasaray Genel Kurulu’nun “Ada Galatasaray’ındır, Galatasaraylıların kullanımına açılmalıdır, başka bir işletmeciye verilmemeli, başka amaçlar için kullandırılmamalıdır” anlamına gelen ve de “Suada’yı tarihe gömen” kararının iptali için “Suada İşletmecisi” Mehmet Karaaslan’ın açtığı dava reddedilmiştir.
Amma, “gene duyduğuma göre (İnşallah doğru değildir)” bu karar “hâlâ Karaaslan’a tebliğ edilmemiş, mahkeme kaleminde durmaktadır”; neden?..
“Duyumum doğru ise” Galatasaray avukatlarının “gerekli parayı yatırmaları” ve “Karaaslan’a tebligatın yapılmasını sağlamaları” görevleri değil midir?..
“Bunca zamandır bu yapılmayınca”, işte “başka söylemler” kulaklara fısıldanmaya başlamıştır; “Karaaslan, yıkım enkazının ‘yıkılması gerekenden fazlasını  kaldırarak’ orayı yaz mevsimine hazırlamaya hazırlanmaktadır!..”
Bu fısıltıların doğru olduğuna inanmıyorum, inanmak da istemiyorum, zira “Karaaslan’ın bu işe kalkışması için, Galatasaray Yönetim Kurulu’nun izni gerekmektedir!..”
Mustafa Başkan ve yönetiminden “böyle bir kararın çıkması” mümkün değildir ve çıkmaz!..
Ama bunca yıldır “Reina / Suada” cambazlıkları ile “nelerin gerçekleştiği” de bilinmekte ve insanlara “Acaba” dedirtmektedir.
İşte onun için Mustafa Cengiz “Ada konusunda sessizliğini” sonlandırmalı, “Ne yaptıklarını, ne yapacaklarını” gür bir sesle ortaya koymalı, “Galatasaray avukatlarına ‘Galatasaray Adası’ konusundaki görevlerini hatırlatmalıdır!..”
Mesela, o avukatlar, asgarisinden, evet “hiç olmazsa” yıllardır “Ada konusunda ‘tek kişilik ordu’ gibi mücadele eden”, dahası bugünün yönetiminin, “Disiplin Kurulu üyesi” avukat Tayfun Akçay’a “ne yapmaları, nasıl yapmaları gerektiği sorabilirler”, biliyorum ki, “bu konuyu da, bu konusunun dava dosyalarını da ondan daha iyi bilen Galatasaraylı” yok!..
Onu aradım, konuştum; “Şu ana kadar beni arayan olmadı” dedi; neden acaba?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.