Eller aya, biz yaya!..

A -
A +
Pandemi, "boş tribünleri" getirir ve kulüplerin kasalarında büyük boşluklar oluştururken", Avrupa'nın en büyüklerinin "yıllardan beri hayalini kurdukları" bir proje" gene konuşulmaya ve tartışılmaya başladı; "Avrupa Premier Ligi!.."
Dolar milyarderi "ABD'li" patronların Liverpool'u ve Manchester United'i "bu projenin hayata geçmesi için" düğmeye basmışlar. Real Madrid ise, Başkan'ı daha iki sene önce "Avrupa Süper Ligi'ni kuracağız" dediğine göre, ABD'li patronların yanında hemen yerini almış gibi.
"16 Takımlık (18'de olabilir)" Avrupa Premier Ligi'ni kuracak kulüpler; Liverpool, Manchester United, Manchester City, Arsenal,  Real Madrid, Barcelona, Juventus, Milan, Bayern Münih, Paris Saint Germain. Davet edilecek kulüpler: Atletico Madrid, Tottenham, Roma, Borussia Dortmund, Marsilya.  Bu konuda kulislerde "iddialı" fısıltılar dolaşıyor; "dolar trilyoneri JP Morgan'ın Wall Street Bankası bu proje için 6 milyar dolarlık bir finansman paketi hazırladı / FIFA'nın desteği var / UEFA tümüyle karşı…"
Burada biraz duralım ve spor tarihinden bir örnek verelim; 1940'lı / 50'li yıllarda, Dünya tenisinde, "Kramer Sirki" diye atılan bir organizasyon zirvede idi. Amerikalı Kramer, zamanın en ünlü tenisçileri, Pancho Gonzales'leri, John Newcombe'leri, Buddge Patty'leri, Ken Rosewall'leri, Frank Segman'ları organizasyonunda toplamış, Wimbledon başta, dünyadaki "amatör tenisin ünlü turnuvalarını gölgede bırakan" süper tenis turnuvaları ile büyük paralar kazanmış ve tenisçilere de kazandırmıştı!.. 
Aynı süreçte… "Bireysel" bir spor branşındaki bu sirk benzeri" bir başka organizasyon da "takımsal" olarak "üst düzey profesyonel spor organizasyonların en gösterişlisi ve ünlüsü" olarak tarih yazmaya başlamıştı; hâlâ yazıyor; ABD'de National Basketball Association. Bilinen adı ile NBA!.. Kulüp kasalarından milyar dolarlar çıkarıp sokan, basketbolculara çift-üç rakamlı 6 sıfırlı rakamlı servetler kazandıran, tribünlere milyonlar, ekran başlarına milyarlar toplayan bir organizasyon!.. Şimdi soruyorum; neden, "Uluslararası Avrupa Kulüpler Birliği" oluşturulup, "Avrupa Premier Futbol Ligi" kurulmasın?..
Bitmedi; Avrupa'da "Balkanlar - Kafkaslar Ligi, İskandinavya Ligi" konuşulurken, Asya - Avusturalya Ligi, Amerika Ligi, Afrika Ligi için neden çalışmalar başlatılmasın?..
Dünya futbolunda "bunlar konuşulur, tartışılırken", biz hâlâ "haftalarca, günlerce, 'gece ve gündüz' demeden saatlerce TV ekranlarında, spor sayfalarınki manşetlerde, 'hakemlerin infazı' ile" uğraşıyorsak, dahası Futbol Federasyonumuz "aylardır, hakemlerin hak ettikleri paraları ödeyemiyorsa"; sormamız gerekmiyor mu; ne olacak futbolumuzun hâli?.."
 
"Başarısızların" spor medyasıyız!.
Avrupa kupalarında çöküntü, sadece futbolumuzda mı? Basketbolda "ne hâldeyiz" takımlarımızın aldığı sonuçlar ile ortada!..
Futbolumuz ve basketbolumuz bu hâlde iken, spor sayfalarımızı, TV ekranlarımızı "bu iki spor branşını tahsis edip", öteki bütün sporlara "üvey evlat muamelesi yaptığımızın" farkında bile değiliz!..
Hâlbuki, uluslararası müsabakalarda, şampiyonalarda, turnuvalarda başarılı olan takımlarımız var; Avrupa / dünya şampiyonluklarını / olimpiyat madalyalarını hedefleyen çok sayıda sporcularımız var!..
Hangilerini hatırlıyoruz, hangilerini yazıyoruz, hangilerini Türk sporseverleri ile buluşturuyoruz?..
Çok nadir olaylarda "çok nadir" istisnaları bir yana bırakıyorum ve de soruyorum:
Hadi, "özel sektör medya kuruluşlarının spor servislerinin pek umurunda olmuyor", o spor branşları; ya milletin ve devletin TRT'si ne yapıyor?..
 
Şampiyon adaylarında durum!.. 
Süper Lig'in 6'ncı haftasına girerken ve "Avrupa maçları hüsran ile sonuçlanmışken" şampiyon adaylarının başkan ve teknik adamlarının içinde bulundukları "ruh hâline" bir göz atalım…
Trabzonspor'da başkan Ahmet Ali Ağaoğlu ile teknik direktör Eddie Newton; zordalar!..
Beşiktaş'ta başkan Ahmet Nur Cebi ile teknik direktör Sergen Yalçın; zordalar!..
Galatasaray'da başkan Mustafa Cengiz ve teknik direktör Fatih Terim; araları şeker renk!..
Fenerbahçe'de başkan Ali Koç ile teknik direktör Erol Bulut; araları çok iyi ve mutlular!.
Başakşehir'de başkan Göksel Gümüşdağ ve teknik direktör Okan Buruk; alınan sonuçlar problem ama aralarında henüz "problem yok" gibi görünüyor!..
Başkanlar: "Kendileri istemezse" koltuklarında oturmaya devam edecekler!..
Teknik direktörler ise: Eddie Newton; her an gidebilir. Sergen Yalçın; durumu Eddie Newton'dan biraz daha iyi. Erol Bulut; şimdilik "en rahat" o. Fatih Terim; rahatsız, hem takımdaki bazı oyunculardan, hem de yönetimle uzlaşamamaktan. 
Okan Buruk: "Rahatlık ne kadar devam edebilir" sorusu gündemde!..
Allah hepsine kolaylıklar versin!.. 
 
Geleceğin sporunu bile bilmiyordum!.. 
Yüzüm kızararak yazıyorum; "Geleceğin bir sporu varmış"; Japonya kaynaklı. Ve de yıllardır özellikle Doğu Asya'da şampiyonaları, turnuvaları yapılıyormuş.
2019'da da bu spor İstanbul'a gelmiş ve üniversitelerimiz üzerinden Türk insanına tanıştırılmış. Ben "yeni" duydum!.. Geleceğin sporu, "arttırılmış gerçeklik" oyunu imiş. Birkaç yıl sonra olimpiyatı bile yapılacakmış. "Teknoloji / görüntü / bilgisayar / insan" dörtgeninde yapılan bir spor…
Ben internette araştırdım, ne yalan söyleyeyim, pek bir şey anlayamadım.
Bu sporun adı Hado. Haydi, bilgisayar / spor tutkunları, Hado'ya!..
 
ŞAKA!..
Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir "UEFA kıstaslarına uygun bir şekilde stadyumlara yüzde 30 oranında seyirci alınmasını istiyoruz" demiş!..
Kime demiş; "kararı verecek olan" Federasyon değil mi?
Yoksa, Federasyon özerk değil mi?..
"Sağlık ve tedbir bakımından" Bilim Kuruluna ve Sağlık Bakanı'na sorulacaksa, Sayın Başkan'ın "dilini tutan" mı var?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.