Şenol Hoca'ya mesajımdır!..

A -
A +

Bu millet, sana "onca milyon avro maaşı, bu sonucu alasın" diye mi veriyor?..

Maçtan sonraki "eveleme gevelemeler" sana da, Türk Millî Takımı'na da yakıştı mı?..

------

Sonunda "Sen" ettin edeceğini, ama ne yazık ki, "Türkiye" buldu, Şenol Hoca’m!..
Millî Takım, senin takımın değil, bu milletin, hepimizin takımı!..
Millî Takım ile "oyun oynamaya" kalkamazsın!..
"Ay yıldızlı forma" için, ister özel olsun, ister resmî, ister Dünya Şampiyonası olsun, ister UEFA Uluslar Ligi, her maçında alınacak sonuç önemlidir ve de hele hele işin sonunda "Uluslararası alanda küme düşme var" ise!.. 
Ne yazık ki, bütün uyarılarımıza rağmen, "İnadım inat" dedin ve de "torba kadro / çorba taktik" uygulaması ile Türkiye'yi "iki takımla girse, birinin birinci, birinin ikinci olabileceği" bir grupta "sonuncu yaparak" küme düşürdün; seneye Lüksemburglarla, Güney Kıbrıslarla, Estonyalarla, Ermenistanlarla, Karabağlarla, Gürcistanlarla, Kosovalarla oynar ve de bol bol galibiyet alırsın artık; çok yaşayasın emi!.. 
Millî Takım’ın bir iskeleti vardır, "o iskelet içinde, kadrodaki diğer oyuncuları da deneyerek" oynatırsın, "özel maçlarda", hem "deneme için", hem "maça alıştırmak, takıma alıştırmak, iskeleti teşkil edecek oyuncularla uyumlarını sağlamak" için!..
Ama "Sen" ne yaptın; "resmî maçlarda yapılmaması gereken" her şeyi yaptın; "yapman gerekenleri" ise çöpe attın!..
Türk futbolunun yeri, "daha altta düşecek küme olmayan" küme midir, sevgili Hoca’m?..
Bu millet, sana "onca milyon avro maaşı, bu sonucu alasın" diye mi veriyor?..
Maçtan sonraki "eveleme gevelemeler" sana da, Türk Millî Takımı'na da yakıştı mı?..
Bak sevgili Hoca’m, "bu hezimet için mazeret ve bahane olarak söyleyeceğin" tek kelime yoktur ve olamaz!...
İspanya'dan 6 gol yiyen Alman Millî Takımı’nın hocasından sonra, bu turnuvanın "en başarısız hocası" sensin!..
"Efendim, Avrupa Şampiyonası finalleri…"; bırak onu, daha zamanı var, bugünkü hezimetin (Bulabileceğim en hafif kelime bu) hesabını ver önce…
Elini vicdanına koy… Ve "yaptığının bedelini" öde!..
Nasıl ödeyeceksin; ben sana söyleyeyim; derhal ve derhal Türk Millî Takımı'nın iskeletini oluşturacaksın; herkes o takımı ezberleyecek…
Sonra, cezalı olanın, formsuz olanın, sakat / hasta olanın yerine takıma girecekleri tespit edecek ve yanında oturtacaksın!..
Yani "bu yaptığının hata olduğunu" kabul edecek, "doğru yolu" bulduğunu göstereceksin!..
Ve de, kamuoyu vicdanında affedileceksin!..
Çok şey yazmak istemiyorum ama "sadece" bir örnek, "Millî Takım’dan, saha kenarından, maç içinden ne kadar uzak kaldığını" göstermeye yeter!..
"Sol bek oynattığın ve de kulüp takımında da oynadığı sürede" Fenerbahçe'nin de, Millî Takım’ında hemen hemen her yediği golde "payı olduğu görüldüğü hâlde", hâlâ ve hâlâ Caner'i "sol bekte ilk on bire koyup sahaya süren" bir Hoca için bilmem ki, "ben daha ne yazayım", ne diyeyim?..
Kendine de, Caner'e de, Millî Takım’a da, TV ekranı başındaki milyonlarca Türk'e de "nasıl bir çile çektirdiğinin" farkına artık var ve "yapman gerekeni" yap!..
Millî Takım’la oynama; canımız yanıyor!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.