Demirören talimat verdi, hakemlerin parası yattı!

Geçen hafta hakemlerin maaşlarının ödenmediğini ve hatta performans adı altında bu sözleşmeli hakemliğin sallandığını bu sütunlarda dile getirmiştik.
Dün hakemlerin maaşları hesaplarına yatırıldı. 
Öyle anlaşılıyor ki; maaşlar bundan böyle normal yatacak. Performans gibi yuvarlak laflar veya belirsizlik ortadan kalkmış oldu.
Faal bir hakemin gidip, TFF ile bu konuları konuşması görüşmesi de çok kolay değil.
Ancak biz gerekçeleriyle yazınca; TFF yönetimi konulardan haberdar oluyor.
MHK Başkanı Yusuf Namoğlu’nun çabasını da kimse inkâr edemez.
TFF Başkanı Yıldırım Demirören’e doğru bilgi zamanında ulaştığında asla kayıtsız kalmıyor, netice alınıyor.
Cengiz Zülfikaroğlu, sezon bitiminde yine böyle hakemlere ödemelerdeki aksaklıkları bu sütunlarda okuyunca çok üzülmüş, beni aramış ve konunun takipçisi olmuştu.
Sayın Demirören, bu konularda hakemlerin güvencesi olduğunu dün bir kere daha ortaya koydu.
Hakem ve yardımcı hakemler bayrama gönül rahatlığıyla ve yüksek bir moralle girdi.
Bu arada TFF 1. Lig hakemlerinin antrenman paralarının 3 aydır yatmadığını da hatırlatalım.

Bayram şekeri olsun!
Hakemlere hep şunlar söylenir, durulur.
- Şöyle koşacaksın, böyle yer alacaksın. 
- İngilizce öğren. Beslenmene dikkat et.
- Aman MHK’lara karşı bir kusurun, kabahatin olmasın.
- Bu forma, bu kokart; TFF’yi, UEFA’yı, temsil ediyor.
Ama hiçbir hakeme, gözlemciye ya da hakem yöneticisine kimse şunları söylemez. 
Biraz da bayramı vesile ederek, ben bir şeyler söylemek istiyorum.
1) Hayat hakemlikten ibaret değil; ailenizin, sağlığınızın, işinizin önüne geçmesin.
2) Dost biriktirmeye gayret edin, düşman biriktirmeyin. Dostunuz ne kadar çok olursa, o kadar güvende olursunuz.
3) MHK Başkanlığı, üyeliği, FIFA kokardı, hakemlik, gözlemcilik hepsi gelip geçici şeyler. Bu unvanlarla itibar kazanmayın. 
4) Klasman için, maç için kapıları aşındırmayın. Bir başkasının hakkını araya koyduğunuz güçlü kişilerle gasp etmeyin. Hakkınız olmayan bir klasman size hayır getirmez. Yüzlerce örnek sayarım.
5) Ey yönetici ve sorumluluk makamında olanlar; hakkı olmayanı sırf size yakın diye yukarı taşımayın. Sonra fena mahcup oluyorsunuz.  
6) Üç tane büyük maça çıktın diye yolda yürüyüşün değişmesin. Yarın ne olacağın belli değil. 
7) Ey MHK üyesi dostlarım, öyle hakemle-gözlemciyle konuşurken sesini yükseltme. TFF yöneticisi sana sesini yükselttiğinde içinden ne geçiriyorsan, hakem de aynısını içinden geçiriyor.
8) MHK Başkanlığı, üyeliği, FIFA kokardı, Süper Lig hakem kadrosu, eşsiz birer mutluluk kaynakları değil. Hayatta başka tatlar da var. 
9) Medeni cesaretiniz yüksek olsun ama iddialaşmayın. Sakın “Ben hata yapmam, benim her yaptığım mutlak doğrudur” demeyin. 
10) Vefakâr olun. 
Bugün bayram, size en çok sıkıntı verenleri arayın, bayramlaşın. Helalleşin. İnanın, kendinizi çok daha huzurlu hissedeceksiniz… 

Teknik adamların hâli!
Şu andaki dünya hakemliğinin patronu, hem UEFA hem re FIFA Hakem Kurulunun başındaki Pierluigi Collina, hakeme itirazı tamamen kaldırma arzusunda. Hakeme itiraz etmek için konuşmayı bile istemiyor. Kaptan dışındaki oyuncular için birtakım yaptırımlar hazırlığında.
Bizde ise teknik adamlar her geçen gün ipin ucunu kaçırıyor.
Maça olan dikkatlerini bırakıyorlar, verilen bir taç kararına bile itiraz ediyorlar.
Bu defa 4. hakemler maçı takip etmek, hakemine yardımcı olmaktan çok, teknik direktörlerle bir mücadele içinde oluyorlar.
Geçen hafta Kasımpaşa’nın hocası, maçın uzatma süresi için 4. hakeme yapmadığını bırakmadı.
Uzatma süresini sahadaki hakem belirler. 4. hakem sadece kaç dakika uzatma olduğunu duyurmak için tabelayı kaldırır.
Bizim teknik adamlar daha bunu bile bilmiyorlar.
Teknik adamlara ciddi yaptırımlar şart. TFF, MHK ve kurullar, “kulüplere yaranacağız” diye bu kadar tolerans göstermemeli. 
İstatistiklere bakın; Avrupa kupalarında tribüne en çok gönderilenler, Türk antrenörlerdir.

MHK unuttu galiba!
Süper Lig yardımcı hakemlerinden ilk 3 haftada 3 maça gidenler oldu.
Ama 44 yardımcıdan sekizi daha siftah yapamadı.