Novak’tan Abdurrahim’e

A -
A +

Kazanan “idare etti”, kaybeden geçen sezon şampiyonluğu kaçırdıktan sonra içine düştüğü travmanın etkilerini uzun süre yaşayacak gibi…

¥ Kötü... Çok kötü… Kadrolar kötü, futbol kötü, bomboş tribünler kötü… Adı “dev maç” ama pozisyonsuz 4 golle bitiyor!
¥ Kadrolar geldiğinde, Trabzonspor’un on birde, Beşiktaş’ın yedeklerde biraz daha ağır bastığını düşünmüştüm. Bordo-mavililerin geçen yılki kadrosundan epey isim kalmıştı hiç olmazsa.
¥ Beşiktaş’ın geçen ilk maçına çıkan kadrosundan ise sadece iki isim vardı (Vida, Boyd.)
¥ Maç başladığında ise iki takımın da yavaş ve ihtiyatlı olduğunu gördük. Özellikle Beşiktaş “1 puan cepte kalsın, 3 gelirse ne âlâ” futbolu oynuyordu. (Atiba bile ön bloktaki dörtlünün değil arkadaki dörtlünün içinde dolaşıyordu.)
¥ İlk yarı bitti; en çok ismi duyulması gereken Guilherme ve Oğuzhan gerçekten sahada mı diye oyuncu listesine baktım.
¥ İkinci devre futbolu da farklı değildi. Bu “ruhsuzluğu” ancak taraftar düzeltebilir.
¥ Beşiktaş iki şans golünden sonra işi kolayladı diyeceğim yanlış anlaşılacak. “Şans”tan kastım, Boyd’un vuruşunda Hüseyin’e çarpmasa kalecinin kurtaracağı bir şuttu. Mensah’ın penaltı golünde ise Trabzon’un yeni transferi Flavio’nun “aptalca” hareketi vardı.
¥ Takıma katkı yapsın diye alınan Flavio hem penaltı yaptırıp hem de kırmızı kart görünce, maç 63. dakikada bitti. Gerisi Dorukan’ın asistle, Lens’in golle “tedavisiydi.”
¥ Kazanan haklıdır. Ama kaybeden, geçen sezon şampiyonluğu kaçırdıktan sonra içine düştüğü travmanın etkilerini uzun süre yaşayacak gibi…
¥ İlk hafta maçlarının yarısını misafir takımların kazanması, seyircisiz bir ligde deplasman kavramının içinin boşaldığını gösteriyor.

MAÇIN ADAMI: N’Sakala

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.