PUTİN: BİR HOLLYWOOD RÖPORTAJI

A -
A +

Samimi mi, rol mü yapıyor kestiremiyorsunuz... Hakkında o kadar uçlarda fikirler var ki; 

o kimine göre ülkesine eşitlik getiren bir süpermen, kimine göre ise otoriterliğin kitabını yazan bir başkan...

Amerikalı yönetmen Oliver Stone'un, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin röportajı yayınlandı. 

Stone birikimli, fakat sorularıyla sürekli olarak Rusya'nın gücünü test ediyor. ABD seçimlerini Rusya'nın, Trump lehine hacklediğine dair haberlerden etkilenmişe benziyor. Rus lider ise defalarca reddediyor bu haberleri...

Röportajı yapan kişi yılların yönetmeni Oliver Stone olunca, "Bir miktar yıldız tozu mu katılmış çekimlere acaba?" diye de düşünüyor insan tabii! 
Bir an geliyor önce ABD'ye, sonra dünyaya sertlik rüzgarları estiren eski KGB ajanı, Rusya Devlet Başkanı Putin bu röportajda, ülkesinin egemenliğini ve halkını canla başla savunan bir komutan edasında. Bir bakıyorsunuz; yeni dünyanın, teknolojinin geleceğini öngören, çevre hassasiyeti olan bir vizyoner oluyor...

PUTİN: BİR HOLLYWOOD RÖPORTAJI
"HEPİMİZİN DOĞUM LEKELERİ VAR" 

Stone, dünyada Rusya'ya dönük demokrasi eleştirileri olduğunu söyleyince Putin, şu sözleri sarfediyor...
"Hepimizin doğum lekeleri var. Ülkemiz bin yıl boyunca monarşi ile yönetildi. Stalin, 1917 komünist devrimi ile kendisini devletin başında buldu. Toplumlar da aşama aşama gelişmeli..."

Asıl, 25 milyon Rus vatandaşının yurtsuz kaldığı Sovyetler Birliği'nin yıkılması, Glasnost (Açıklık) ve Perestroyka (Yeniden Yapılanma) politikaları Rus lider için büyük hayal kırıklığı... Fakat aynı zamanda Putin'in başkanlığına kapı açan bir dönüm noktası bu olaylar... Önceki başkan Boris Yeltsin'in alkol bağımlılığı ve ülkeyi yönetemez hale gelmesiyle ilgili sorulara olumsuz cevaplar vermek istemiyor, yakışık almayacağını düşünüyor. Yeltsin'in halef olarak neden kendisini seçtiğini ise bilmiyor.
"Bilakis kimseden desteğim, hiçbir grupla bağlantım yoktu." diyor. Önceleri bu teklifi reddetmiş çünkü "Milyonlarca insanın sorumluluğunu yüklenmeden yaşamak daha güzel." diyor...

Büyük bir enkaz olarak devraldığı ekonomide, oligarşi ile olan meşhur mücadelesi ile milli geliri 700 Rubleden 29 bin Rubleye çıkararak halkın güvenini kazandı... Ve bilinenin aksine ülkesindeki özelleştirmeleri durdurmadığını, daha eşit ve adil olması için çabaladığını söylüyor. 
"Bazı kişilere ani zenginlik getirerek oligarşiye yol açan düzenlemeleri kaldırdım." diyerek belki de "piyasa dostu" olduğu mesajını veriyor.

PUTİN: BİR HOLLYWOOD RÖPORTAJI
CASTRO'NUN SIRRI

Stone, Putin'e güvenliğini nasıl sağladığını sorup Castro kadar olmasa da (!) birkaç kez suikasta uğradığını hatırlatınca, Castro'nun yıllar önce kendisine söylediği bir sözü paylaşıyor; "Bunca suikasttan nasıl kurtulduğumu sanıyorsun? Güvenliğimle kişisel olarak ilgilenerek!" 

Tam burada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kişisel koruma ekibi ile ilgili son tartışmalar akla geliyor... Erdoğan da dış ülkelerde güvenliğini kendi ekibinin sağlaması konusunda çok net.

Röportajın Putin'in sarayında geçen bölümleri çok esprili... Putin'in en çok güldüğü bölümler burada. Kızları, damatları ve torunları ile bu konutta yaşayan Putin, onlara fazla vakit ayıramadığını söylüyor. Yine de şikayetçi değil, "Bu ülkeye hizmet etme fırsatını bulduğum için şükürler olsun." diyor. 
Stone, devasa konutun nasıl ısıtıldığını sorunca Rus lider "Daha kolay sorular beklerdim!" diyor. Dünyaya doğal gaz veren bir ülke liderine daha iyi bir soru düşünülemez herhalde!

TRUMP-PUTİN GÖRÜŞMESİNE GÜNLER KALA...

Yönetmen Oliver Stone, birkaç ay önce Amerikan Ulusal Güvenlik Dairesi NSA çalışanı Snowden'ın filmini çektiği için röportajın kilit bölümü, Rus liderin bu konudaki açıklamaları.
Çünkü Rusya, ABD'nin vatan haini ilan ettiği Snowden'a 2013'te sığınma hakkı tanıdı. Ve ABD birkaç kez iadesini istese de tek taraflı iade mümkün görünmüyor.
En ilginç nokta ise, eski bir KGB ajanı olan Putin'e göre Snowden'in devletin dinleme sırlarını ifşa etmesi hainlik değil; "Çünkü bunu kamuya açık yaptı. Ülke sırlarını Rusya'ya ya da başka bir ülkeye ifşa etmedi." 
Fakat, NSA'nın başka ülkeleri dinlemesi konusunda Putin, ABD'nin bunu devletleri kontrol amacı ile yaptığını söyleyerek Trump ile ilk görüşmesi öncesi net mesajlar veriyor...

Amerikan dış politikası ile bölümde Putin, ABD'den sürekli "Ortağımız" diye söz etse de o ortağın Rusya'daki 2000-2012 yılları arasındaki seçimlere sürekli müdahale ettiği iddiasında. Hem de bu müdahale Amerikalı diplomatlar tarafından açıkça yapıldı. Muhalafet güçleri ile beraber yürüyüşler yapıldı. Bu yürüyüşler ve muhalif gruplar için kaynak sağladılar. 
Bütün bu olanlara rağmen Putin, Rus-Amerikan ilişkilerinde yeni bir sayfa açmamız gerekiyor." diyor. 

CLINTON, BUSH, OBAMA, TRUMP 

Tam dört ABD başkanı gördü Putin... Ve ona göre aralarında hiçbir fark yok! Şaşırtıcı değil mi? ABD'yi yöneten gücün bürokrasi olduğunu söylüyor Putin ve Başkan olana dek adaylara gösterilmeyen birçok gerçek olduğu düşüncesinde...
"Mesela Obama'nın seçimden önce Guantanamo'yu kapatma vaadi vardı. Fakat yapamadı. Üstelik bunu ciddi anlamda istediği halde!"
Trump konusunda ise temkinli iyimser şu anda...
İlk görüşmenin 8 Temmuz'da Berlin'de başlayacak G-20 zirvesinde yapılması bekleniyor. En önemli konu Suriye... Dünyanın gözü bu görüşmenin üzerinde. Çünkü; her iki ülke de Suriye'de başrolde. Ve bazı bölgeler DAEŞ'ten kurtarıldı. Fakat hala güçlü ve petrolü kontrol ediyor. 
Putin her sabah Suriye'deki Rus komutanlar ile telekonferans yapıyor. O anda Stone'a, "Türk meslektaşlarımızla Deyrizor ve El Bab'da IŞİD'e karşı eylem hazırlığı içindeyiz." diyor.

G-20'de, 6. yılına giren Suriye krizinde, "Mülteci gelmesin!" dışında ne çözüm(!) üretilir göreceğiz... Yine de neredeyse dünyanın bütün ordularının Suriye ve Irak'ta yaptığı operasyonlar dişe dokunur bir sonuç vermişe benziyor!

"HER ZAMAN UMUT VARDIR..."

Ülkesindeki %15'lik müslüman nüfus ile ilgili sohbette Putin, "İslamın birçok mezhebi, farklı akımı var. Ana akımlar Sünni ve Şii akımlardır. Fakat ben eninde sonunda bir köprü kurulacağı kanaatindeyim." deyince Stone, "Aksi takdirde Moskova'da halifelik olacaktır." diye gülüyor...
Putin'den gelen cevap: Dikkat edin de Washington halifeliğe dönmesin!

Bütün bu karışıklığa rağmen Putin, Suriye ve Ortadoğu konusunda şaşırtıcı derecede iyimser. Dileriz bu iyimserlik hakikat olur, bölgeye bir sükunet gelir ve bu coğrafyanın insanları huzur bulur...

Dünyanın en önemli sorunu olarak öne çıkan "Terörizm" konusuna gelince, Putin'e göre bu, işin bahanesi. Asıl konu sosyal ve ekonomik kontrol ve devletlerin üstün olma derdi. 
"Oysa dünyanın en mühim mücadelesi yoksullukla olmalı, çevresel bozulma ile olmalı, nükleer silahların önlenmesi ile olmalı..." diyor. Yani sahici ve insani sorunların hızla bütün dünyanın üzerine geldiğini söylüyor.
Gel de Putin'e hak verme...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Seda Akbay - Son Yazıları