İstemesini bilirsen...

A -
A +
“Bu mesele üzerinden 5 yıl geçti ama bazı şeyleri daha yeni yeni idrak etmeye başladım...”
 
Üniversiteye başlayana kadar yaşadığım şehirden dışarı hiç çıkmamıştım. Benim yaşadığım şehir Mardin iken üniversite kazandığım şehir Bolu olmuştu. İlk defa uzun mesafeli otobüs yolculuğu yapacağım için nasıl bir şey olduğunu bilmiyordum. Lakin birkaç arkadaş bana tavsiyelerde bulunmuştu. O tavsiyelere uyarak yanıma kitap aldım. Bunlarda birisi “Menâkıb-ı Çihâr Yâr-i Güzîn” idi. Yani dört büyük İslam halifesinin menkıbeleri.
İlk halife Hazreti Ebubekir-i Sıddık (radıyallahü anh) efendimizin menakıbını okurken kalben “Ya Rabbi bu mübarek zat hürmetine...” diye dua etmiştim.
Bolu’ya babam ile gelmiştik ve babam otogarda iken sosyal paylaşım sitesinden yer bildiriminde bulundu. Daha önce babam ile hiçbir muhabbeti olmayan bir abi, babamın paylaşımının altına “hayırdır kardeş, yolculuk nereye?” diye yorum yapmıştı. Babam da Bolu’ya üniversite kaydı için gittiğimizi ama kalacak yerimiz olmadığını söyledi. Mesaj atan abi Düzceliymiş. Daha öncesinde Şanlıurfa’nın bir ilçesinde imamlık yapmış. Orada kendisine çok iyi davranmış insanlar. O da bu güzel şehrin insanı diyerek bize yardım etmek istemiş... Bizi otogardan alıp üniversiteye götürdü bütün işlerimizi halletti, kalacak yer ayarladı ve babamı da yolcu edip gitti.
Bu mesele üzerinden 5 yıl geçti ama bazı şeyleri daha yeni yeni idrak etmeye başladım. Ebu Bekir-i Sıddık efendimizi vesile ederek edilen dua hayatımı değiştirmişti. Okuduğum bölüm hemşirelik ama şu anda Bolu'nun en mübarek ve en güzel yerinde çalışıyorum ve en güzel insanların olduğu yurtta ikamet ediyorum. Bir gece Hayreddin-i Tokadî hazretlerini ziyarete giderken etrafta birkaç izmarit görmüştüm ve içimden samimi bir şekilde burada çalışmanın ne kadar güzel olabileceğini geçirmiştim. Aradan 2 ya da 3 yıl geçti cuma günü son sınavı verip üniversiteyi bitirdik ve cumartesi günü bir telefon geldi:
“Hayreddin-i Tokadî derneğinden arıyorum, bizimle çalışmak ister misin?”
Telefon eden adamı tanımıyorum, orada çalışan arkadaşların hiçbirini tanımıyorum ama çağrıldık elhamdülillah. İnsanlara yemek yedirmenin sevabı hakkında bir yazı okumuştum ve o günden sonra aşçılara hep gıpta ederdim. Hayreddin-i Tokadî hazretlerinin ziyaretgâhının yanında aşevi de bulunmakta ve orada pişen yemekleri, mübareği ziyaret edenlere dağıtma saadetine de kavuştuk elhamdülillah... Verenin şanı büyük yeter ki samimi isteyin.
             Rumuz: "Cihangir"-Bolu İhlas Vakfı Erkek Öğrenci Yurdu
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.