Büyük şehirlerde genç olmak -1-

A -
A +
Yakın çevresinde örnek alabileceği bir üst kuşağın var olması “gençlik” için çok önemli bir etkendir. Özellikle ergenlik çağına gelindiğinde aklın beyinden çıkıp duyguların hâkim olduğu dönemlerde genç insana ne kendisinin ne ailesinin gücü yetmektedir. İçi içine sığmayan bir ruh hâli vardır o dönemlerde. Doğruyu eğriyi seçemeyecek şekilde karışık bir duygu yapılanması yaşanır. Hayatta birey olarak yer alması gerektiğine inanan bir sürece girmiştir. Ama nerede ve nasıl olması gerektiğini kendisi de bilemeyen bir konumdadır.
O yaşta insan buz üzerinde kayan bir otomobil gibidir. Söz konusu otomobilin her bir şeyi tamamdır. Ama şoför otomobiline hâkimiyet kuramaz. Fren yapsa fren tutmaz, direksiyon çevirse direksiyon anlamsızdır. Otomobildeki kontrol mekanizmaları buz üstünde iken otomobile bir fayda sağlamamaktadır.
Ergenlik dönemi denilen dönem de insanın hayatında bireysel olarak kendi kontrol mekanizmalarının bir şey ifade etmediği edemediği bir buzlu süreçtir.
O süreçte nice güzelim araçlar hiç yok yere şarampole yuvarlanmış, ya da duvara toslamış ya da kaza yaparak hasar almış ise ergenlik döneminin buzlu sürecinde de nice genç insan hasar almıştır. O dönemdeki kaygan zeminde yolunu ve istikametini öyle bir değiştirmiştir ki bazen o istikamet hayatının geri kalan sürecini dahi etkileyecektir.
İlk aşklar bu süreçte başlar… Öyle lezzetlidir ki onu o aşk lezzetinden kimse alıkoyamaz. Oysa gelip geçici bir hevestir çoğu… Tıpkı süt dişleri çıkan çocuğun bir süre sonra hepsinin teker teker döküleceği gibi genelde bu dönem de zaman içinde unutulan bir süreçtir.
Bu süreçte insanın çevresine bakışında da hiç değişmeyeceğini zannettiği saplantıları olur. Ama yaşı gereği büyük hayranlıklara imza atamaz. Bir siyasi lideri kendine örnek almaz ama mahallenin en kabadayısını pekâlâ kendine hemen örnek alabilir.
Dünya çapında ideolojileri irdeleyecek bilgiye elbette ki sahip değildir ama o ideolojinin ismiyle hareket eden kendi bölgesindeki küçük gruplara büyük hayallerle karışmak ister. Aslında bu bir bakıma sığınma duygusudur. O yaş, çocukluktan çıkıp birey olmaya başlama yaşıdır. Bu ise sorumluluk gerektirmeye başlayan yaştır.
İşte bu yaşta insan kendine yeni bir ortam ve dayanacağı kendini sahiplenebileceğini düşününce rahatlayacağı veya sorunu olduğunda çözüme kavuşturacağına inandığı bir hâmi, bir koruyucu arar...
          Mahmut Erdemir-Konya
 
 
 
ŞİİR
 
          Gözüm yok...
 
Dünya denen bir pazara uğradım
Tanıdığım hiç kimseye nazım yok.
Yemeğime kuru ekmek doğradım
Dilde türkü ellerimde sazım yok.
 
Müsrif insan taş üstüne taş koymaz
Cimri insan misafire aş koymaz
Merhametsiz gözlerine yaş koymaz
Yaradan'a el açmaya yüzüm yok.
 
Çalışırım böyle gayret ederim
Miskinlere her gün hayret ederim
Namertlere dilim hoyrat ederim
Mert olana bir ufacık sözüm yok.
 
Kimselere yük olmamak niyetim
Çektiklerim ödediğim diyetim
Bilmiyorum ne kadardır fiyatım
Şu dünyada zerre kadar gözüm yok.
 
Kadir Fidan/Dağların Şairi
 
 
 
 
 
 
FAYDALI BİLGİLER
 
ÇIĞ: Yüksek dağların tepesinden kopup eğimi fazla yamaçlardan yuvarlanarak büyük kütleler hâline gelen kar yığınlarıdır. Senenin hemen hemen aynı mevsiminde meydana gelir ve genellikle çığ oluğu denen yolları takip ederek önlerine rastlayan ağaçları söküp binaları yıkar. Bağ, bahçe gibi yerleri tahrip eder. Hatta can kaybına sebep olurlar. Çığlar bazen o kadar çok büyük yığınlar meydana getirirler ki, hacimleri yüz bin metreküpü geçer. Bazen bir milyon metreküpü geçenlere de rastlanır. Dağların tepesinden eteklerine doğru esen rüzgârlar, karların erimeye başlaması, gök gürlemesi gibi ses titreşimleri veya sarsıntılar çığın başlaması için birer sebep olabilir.
Çığların etkisi kar kütlesinin kaymasına orantılıdır. Asıl çığ diye adlandırılan ve karların erime zamanı hâsıl olan çığlar ise kar altındaki taş ve toprakları da beraberinde toplayarak büyük yığınlar meydana getirirler. Önlerine rastlayan ağaç, bina gibi her türlü engeli tahrip eder.
Bu vesileyle Van-Bahçesaray kara yolunun 33. kilometresinde yaşanan çığ felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.