Belki de CHP'nin ihtiyacı olan şey bir ideolojidir?

Yanlışsam düzeltin: CHP'nin kurucu ideolojisi Kemalizm denilen bir katı laikçi-milliyetçilik. Başarısızlığı ispatlanmış bir üçüncü dünyacı kalkınma modeli de yol haritası...
Bu ideolojiden geriye ne kaldı günümüz CHP'sinde?
Milliyetçilik deseniz, ülkenin defacto savaş hâlinde olduğu bir rejim olan Esad'a bu ülkenin meclis çatısı altında övgüler düzen CHP milletvekilleri. Türkiye'nin devlet politikasının gayrimeşru gördüğü bir rejimi ziyaret eden parti, CHP. Bu ülkenin ulusal güvenlik meselelerini günlük siyasete meze eden CHP.
Katı laikçilik deseniz, bu ülkenin kurucularının zulmünden kaçıp Kahire'ye yerleşen bir din adamının oğlunu Cumhurbaşkanı adayı gösteren CHP. Hayatını ve kariyerini İslami ilimler üzerine kurmuş bir isim için kampanya yapan CHP.
Ekonomi konusunda yol haritası nedir CHP'nin? Çözüm süreci konusunda aklınızda kalan bir CHP söylemi var mı? Ermeni meselesinde ne derler? Suriyeli göçmenler konusunda düşmanlık dışında bir sözü var mı CHP'nin? Şehir planlaması konusunda belediyelerin kendisinde olduğu bölgelerde bir başarısı var mı?
Tüm bu alanlarda "istemezük" dışında bir duruşu var mı CHP'nin?
2000'lerde CHP bir siyasi partiden ziyade askerin PR ajansıydı. CHP'nin bu dönemde sorunu ideolojisiydi.
2010'lar itibariyle CHP'nin sorunu bir ideolojisinin olmaması.
CHP lider değiştirse de, bazı kadrolarını tasfiye etse de, ana sorun konuşulmadığı sürece sorun devam edecek CHP'de. CHP bir ideoloji geliştiremediği sürece yapılan tüm revizyonlar boşa...
Ne istediğini bilmeyen ama ne istemediğini bilenlerin partisi CHP. 'Anti-Erdoğan'cılık dışında bir sözü olmayan bir hareket CHP.
Bu yüzden Erdoğan kazandıkça, CHP iki katı kaybetmeye mahkûm.
Zira Erdoğan paradigmasına karşı alternatif bir paradigma üretmekten bile aciz bir parti CHP.
Bu durum düzelir mi?
Her seçim yenilgisi sonrası, bu seçim yenilgilerini başarı olarak sunmaya çalışan basiretsiz siyasetçiler yönetirken CHP'yi, bu pek mümkün değil.
Kaybettikçe artan bir özgüvenle ahkam kesen, kendi cehaletlerinden bihaber halkı cahillikle suçlayan, kanaat önderleri ile, bu pek mümkün değil.
Yeni Türkiye'yi görmeyen, paralel bir evrende, 'Sözcü Türkiye'sinde yaşayan, gerçeklikle bağını kaybetmiş teşkilatlarla, bu pek mümkün değil.
Bunlar varken mümkün olan tek şey tescilli seçim hezimetleri...