HAYIRLI RAMAZANLAR

__:__:__

İki dirhem kaç çekirdek?

Düzenleyen: /
İki dirhem kaç çekirdek?
İki Dirhem Bir Çekirdek, Haber

KÜLTÜR - SANAT Haberleri

‘İki dirhem bir çekirdek’ şık beyleri anlatsa da dört keçiboynuzu çekirdeği bir karat yapar piyasada.

Tartı aletlerinin geçmişi insanlık tarihi kadar eskidir, eski Mısır resimlerinde ipli teraziler görürsünüz mesela. Anadolu da ondan geri kalmaz, Asur ve Hitit kabartmalarında tartı tutanlar vardır, Kültepe, Kaniş, Boğazköy’den hayli malzeme çıkar. Kefeler, dirhemler, okkalar...
Romalılar eşit kollu terazilerden, topuzlu kantarlara geçerler ki bunlarla dengesiz ürünler de tartılabilir kolaylıkla. 
Takıver gitsin kancaya…
Derken yaylı kantarlar girer hayatımıza, çerçiler, tacirler kuşaklarına bir cep terazisi sıkıştırmadan çıkmazlar yola. 
Eskiden böyle müstahzar (hazır ilaçlar) nerdeee? Tabipler reçetelere formül yazar, götürüp yaptırırsınız eczacıya. Sıhhat bu, milimin ehemmiyeti var, bu yüzden hassas teraziler kullanırlar. 
Eczane terazileri genellikle camekan içinde durur ve tabana oturur. Alttan bir kolla yükseltilince kefeler oynamaya başlar. Elbette standartları vardır, “nizamname-i Eczacıyan”a uymak zorundadırlar. 

YAŞASIN BÜYÜMÜŞÜM
O günkü eczanelerde bir de… Evet bildiniz beyaz boyalı basküller olur, müşterilerini tartıverirler hayrına. Demir bir çubuk üzerinde kayan bakır çıkıntı boyunuzu da tespit eder ayrıca. Minik beyler, küçük hanımlar “yaşasın büyümüşüm” diye çığlıklanırlar.
Ecdadımız ağırlıkları benzetmeyi sever, “gavur ölüsü”nden, “tüy gibi hafif”e zengin bir deyim hazinesi bulunur dağarcıklarında. Bir fiske tuz, bir çimdik un, bir demet maydanoz, bir diş sarımsak, bi gıdım kahve, bir kapak sirke, katrecik, habbecik, iğne ucu kadar…  İki dirhem bir çekirdek ifadesi ile şık beyler anlatılsa da, dört çekirdek bir karat yapar piyasada. Daha ziyade keçiboynuzu çekirdekleri kullanılır. Zirai ilaçlar, suni gübreler derken onun da ayarını kaçırdık sonunda.  
Uzunluklar parmak, karış, kulaç diye gider, endaze, arşın, top, futa...  Tay, denk, sepet, heybe, tulum, çuval, bohça. 
Su kaynakları hilal, kamış, lüleyle ölçülür bir de masura… 
“TK” bir tatlı kaşığı,  “SB”  su bardağıyla…  “KKK”  kibrit kutusu kadar. Miktar-ı kafi, size kalmış, artık nasıl uyarsa kafanıza. Ha bir de “eşek sudan gelesiye” var ki Allah muhafaza!

HALEP ORADAYSA…
Lakin devlet flu tabirlere itibar etmez, nizamnameyi yazar, tatbik ve takip eder sıkı sıkıya. Evzan-ı hafife (hafif vezinler) miskal, dirhem, denk, kırat, buğday, nakir, kıtmir, zerre diye küçülürken, okkalı vezinler kile, kıyye, batman diye çıkarlar yukarıya. Yetmedi rubu, çeki, kantar… Suriye civarında müdd, mekkuk, rıtl, gırara vardır, Mısır’da irdep, kadeh, veyba… Osmanlı mahalli birimleri iptal etmez. “Amaaan bırak çalışsınlar, nasıl geliyorsa kolaylarına!”
Tahılcılar kendi usulleriyle anlaşır, madenciler kendi tarzlarıyla… Yolla üç vagon, salla beş araba… Ulaşım ve nakliye kolaylaşınca bir kararname daha yayınlanır (1869), beşlik, altılık, 12lik sistemlerin yerine onlusu geçer hayata. Yok öyle bi sigara içimlik yol, iki evlek tarla… Milimi milimine ölçülecek, geçilecektir evraka. 

TERAZİ LASTİK…
Derken mahalle bakkallarına ördek kafalı teraziler yerleşir (Kuleli, Fener, Topane, Şafak marka), gramlar tahta kutunun oyuklarında... 
Bu arada kantarlar da kendilerini aşar, fıçı tartanlardan tutun, çift taksimatlılara kadar. Bebek baskülü, sakat baskülü, jokey baskülü… 
Ziyaeddin Said baskülleri bilumum hububatçılara. 
PTT oturaklı teraziler imal eder bu arada. Bir de su terazisi var mâlum, meyil için bakarlar ona. Evet, çekül şakuli işlerde yardımcı olur ama ufki hattı teraziden sorarlar.
İki dirhem kaç çekirdek?
SIVILAR KAPLARLA
Ölçü kaplarını sütçülerden hatırlasınız, yarım, bir, iki litrelik olurlar. Galvenizli saçtan mamuldürler, iç içe girer, yer kaplamazlar. 
Ahşap hacim kapları ise zahirecilerin işine yarar. Kile, şinik, ölçek, kova… 
Cumhuriyetli yıllarda Batı’ya açılırız. Misal, medeni kanunu İsviçre’den alır, ölçü birimlerinde bağlanırız Fransa’ya. (BIPM- Burreau İnternasyonal des Poids et mesures). Halbuki bir çok ülke milli kalır, benzini galonla alır, sürati mille ölçerler mesela. Ağırlıkta ons, libre, pound; uzunlukta inch, food, yarda...

KIRK YILDIR SABIRLA
Halen Bursa TOFAŞ Müzesinde misafir ağırlayan “Kantarın Topuzu” sergisini gezince hayret edeceksiniz. Biz bi tadımlık sunabildik, gezenler seyretsin doya doya.
Yıl1980... Ünlü koleksiyoncu Naim Arnas Beyoğlu’ndaki ofisine gitmektedir bakına bakına. Dolapdere’den geçerken kırık dökük bir dükkâna gözü takılır, sanki albenili parçalar vardır kenarda. Kadran, ibre... Saat olabilir mi acaba? Bakmak için girer, baskülmüş meğer. Üzerinde “rahat durunuz ve 5 kuruş atınız” yazmaktadır iri bir hurufatla. O beş kuruş, zamanla on kuruş, 25 kuruş, bir lira, 2.5 lira, hatta bir milyon olacaktır ama o tarafı mevzuumuzun dışında. Neyse pazarlık edip satın alır ve bir meraktır uyanır terazilere kantarlara… İşte o gün bugündür ölçü aletleri arar, bitpazarlarını, hurdacıları, antikacıları tarar, müzayedeleri kovalar sabırla. Takriben 3500 parça... İnanın böyle bir koleksiyonu zor bulursunuz dünyada. 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...