Başbakan: Kılıçdaroğlu beni derinden üzdü!
Basbakan: Kiliçdaroglu beni derinden üzdü!
Başbakan Ahmet Davutoğlu grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu AK Parti grup toplantısında Cemevi'ne yaptığı ziyareti aktarırken bir Alevi dedesinin elini öpmeye kalkıştığını söyledi ve "Kimse bizim önümüzde diz çökmeyecek. Diz çökecek olan, el öpecek olan devlettir bundan sonra.Bundan sonra millet amir devlet memurdur." dedi.İşte o konuşmadan satır başları...
"Çok yoğun bir 15 gün sonunda tekrar buluştuk. Geçen hafta yurt dışında olduğum için sizlerle görüşememiştik. Öncelikle dün 24 Kasım öğretmenler günüydü. 81 ilden gelen meslektaşlarımla buluştum. Bir kez daha Türkiye'nin her bir köşesinde çalışan öğretmenleri tebrik ediyorum. Bakın milli kavramı sadece 2 bakanlıkta var. Milli savunma ve Milli Eğitim. Bu demektir ki bir ülkenin güvenliği eğitimden geçer. İktidara geldiğimizden beri öğretmen sayımızı 2 kat artırdık ve dün bir müjde daha paylaştık Ocak ayında 15 bin öğretmen daha atayacağız.
"VANDALLARA KARŞI ÖNLEM ALACAĞIZ"
İş güvenliği paketini açıklamıştım. Yine bu çerçevede madencilikle ilgili değişiklikleri de içeren bir taslağı TBMM'ye taşıyacağız. Kişisel verilerin korunması gibi çok önemli bir konuyu bu hafta tartışacağız. İç güvenlik tasarımız dün Meclis'e sunuldu. Buradaki temel amaç insan özgürlüklerini korumak için gerekli güvenlik şartlarının sağlanmasıdır. Devrim mahiyetinde değişiklikler yaşayacağız. Bu düzenleme ile vandallara karşı önlem alınacak.
G20 zirvesinde küresel sorunları tartıştık. Bu oturumda 3 hususu vurguladım.
1-Siyasi istikrar: O masa etrafında odada olanlar arasında en uzun iktidar bizdik. 12 yıllık başarımızı anlattım. Küresel ekonomik kriz olmasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti 12 yıl boyunca istikrar gösterdi. Gurur duyuyorum. Siyasi istikrar ekonominin olmazsa olmazıdır.
2-Makroekonomik istikrar: Ekonomik göstergeler hem iç hem de dış piyasaya umut vermiyorsa zaten siyasi istikrarı da tutamazsınız. Biz makroekonomik istikrarın bu ülkede teminatıyız. Türkiye bu ikisini birlikte yürütmeye kararlıdır. Eylül ayında cari açık 2,2 oldu. İlk defa cari açıkta böyle bir düşüş görüyoruz. Ekim ayında kurulan şirket sayısı yüzde 24,4 arttı.
Bu zirveden Başkan Obama olmak üzere birçok liderle görüştük. Türkiye'nin ulusal konulardaki kanaatlerini belirttik.
"25-26 ARALIKTA IRAK İLE ORTAK KABİNE TOPLANTISI YAPACAĞIZ"
En önemli ziyaretlerimden birini de Bağdat'a gerçekleştirdim. Irak söz konusu olunca biz hiç bir kardeşimize etnik kökeni üzerinden bakmayız. Sayın Abadi ile çok detaylı görüşmeler yaptık. İnşallah Türkiye ile Irak arasında 2009 yapılan ortak kabine toplantısını 25-26 Aralık'ta Türkiye'de gerçekleştireceğiz. Abadi dışında Sayın Selim Cumhuri ile görüştüm yaklaşık 1,5 saat süren bir beyin fırtınası yaptık.
"EĞER ESAD BİZİ DİNLEMİŞ OLSAYDI..."
Irak bizim en önemli ticaret ortağımızdır. İş adamlarımıza sesleniyorum; kaygıları bir kenara bırakıp Irak'ın yeniden inşası için yardım edin. Irak'taki her bir şehir sizleri kardeşçe kucaklayacaktır. Bağdat'tan Erbil'e geçtim. Sayın Barzani ile IŞİD tehditti sonrasında ortaya çıkan bölgesel konjektörü ele aldık. Oranın istikrarı Türkiye'nin istikrarı için önemlidir. Gece saat 2 civarında Erbil'e indim. Şehre giderken her yerde bizim şirketlerin tabelalarını gördüm. İşte biz bunu istiyoruz. Rüyamız hayalimiz bu.Eğer Esad bizi dinleseydi Halep'te böyle olacaktı. Esad bizi dinleseydi Gaziantep Halep arasında mülteciler değil hızlı tren gidip gelecekti. Biz bunun planını yapmıştık. 4 yıldır Halep gibi güzel şehri havadan karadan vuran bu zalimden hesap sorulmalı. Bir gün Halep kurtulacak ve biz ora ile ortak kabine toplantısını tekrar yapacağız.Cuma namazına Erbil'de bir camiye gittik. Hoca hutbeyi Türkçe, Kürtçe ve Arapça okudu. İşte bizim istediğimiz bu. Yunus Emre'nin güzel Türkçesini Kürt bir hoca Irak'ta okuyorsa asıl barış budur.
GEREKİRSE AKDENİZ'DE SONDAJ YAPARIZ
Erbil dönüşü Sayın Biden ile görüştük. Bizim tutumumuz çok açık IŞİD benzeri örgütlere karşı her yerde mücadele verdik ve vereceğiz. Ama IŞİD durup dururken ortaya çıkmadı. 2 sene önce IŞİD yoktu o yüzden IŞİD'i ortaya çıkaran unsurların ortadan kaldırılması lazım öncelikle. Biden ile Akdeniz mevzusunu da görüştük. Doğu Akdeniz aynı zamanda bizim denizimizdir. Bize kimse orayı kapatamaz.
BURADAN DİĞER LİDERLERE MEYDAN OKUYORUM
Yurt dışı ziyaretleri sonrası Ağrı'ya gittik. Patnos'ta büyük bir muhabbetle karşılandık. Oradan Erzincan'a geçtik. Erzincanlı kardeşlerimi de bir kez daha tebrik ediyorum. İnşallah Erzincan yeni bir hastaneye kavuşacak. Ayrıca Erzincan-Sivas hızlı treni de en kısa zamanda hayata geçecek. Erzincan'dan Dersim'e geçtim. Orada çok anlamlı bir şekilde karşılandık. Bundan rahatsız olanlar oldu. Çünkü onlar siyasetlerini bir bölgede yaparlar. Buradan meydan okuyorum diğer liderlerde bir günde bu 3 yere ziyarette bulunsunlar. Emin olun hiç bir insanımızın gözünde kin, husumet görmedim. Hepsinin gözleri ışıl ışıl gerekirse sondaj da yaparız. Kimse bizim emrivakilere gözümüzü kapatacağımızı düşünmesin.
EL ÖPECEK OLAN, DİZ ÇÖKECEK OLAN DEVLETTİR
Canevi'ne yaptığım ziyarette bizi sofralarına davet eden Horasan erenlerine selam ediyorum. Orada yaptığım konuşmada dedim ki herkes neye inanıyorsa açıkça konuşabilir. Kimse kimseyi korkutamaz artık bu ülkede. Yeni Türkiye budur. O sofrada gözü yaşlı olmayan bir kişi görmedim. Çıkışta bir dede elimi öpmeye kalktı, ne haddimize... Ben de kendisinin eline sarıldım. Kimse bizim önümüzde diz çökmeyecek. Diz çökecek olan, el öpecek olan devlettir bundan sonra. Bundan sonra millet amir devlet memurdur.
KILIÇDAROĞLU BENİ DERİNDEN ÜZDÜ
Sayın Kılıçdaroğlu'nun MİT'le ilgili söylediği hususlar konusunda cevap verirken Sayın Kılıçdaroğlu'nun kayınvalidesinin vefat ettiğini öğrendim. Hemen konuşmamın konusunu değiştirdim kendisine taziye dileklerimi ilettim. Ve hepiniz şahitsiniz bugüne kadar kendisine hiç bir şey demedim. Kendisini aradım, taziyelerimi ilettim. Daha sonra Kılıçdaroğlu'nun eleştirilerine bana da hakaret edecek şekilde devam etmesi beni derinden üzdü. Taziye gününde yaptığı konuşmaları önüme getirip cevap verecekmişsiniz dediler, hayır dedim. Ama ben kendisine bugün de bir şey demeyeceğim. Muhterem eşlerine hürmeten bugün kendisinden bahsetmeyeceğim. Buradan bütün siyasi liderlere sesleniyorum. Gelin üslubumuzu yumuşatalım. Neyi nerede nasıl konuşacağımızı standartlaştıralım. Gelin acıyı da paylaşmayı bilelim. Bugün Kılıçdaroğlu'nun tutumuna bakıp yarın kendine gereken cevabı vereceğim.
SAHİP ÇIKMAK SİZE Mİ KALDI SAYIN BAHÇELİ
Sayın Bahçeli ihanet kelimesini çok rahat kullanıyor. Kim kime ihanet ediyor.Bahçeli hangi zihniyete sahip çıkıyor. Tek parti dönemine sahip çıkmak size mi kaldı sayın Bahçeli?Bizim devlet anlayışımız millete hizmet edilir. Millet adam edilmez.Yeni Türkiye düzeninde milletin bir kesimine 'ur' 'çıban' diye bakan anlayışına yer yoktur.Dersim'de suçlu suçsuz kendi içinde değerlendirilir. 13 bin kişinin öldürüldüğü devlet kayıtlarına geçen şekliyle her tür silahın kullanıldığı bir vaka varsa, ondan 5-6 sene sonra aynı devlet zihniyeti eğer Bahçeli'nin lideri rahmetli Türkeş'i, Fethi Tevetoğlu'nu tabutluklara koymuşsa ve koyarken de devrin savcısı aynen bugün Bahçeli'nin tabiriyle ihanet içindelerdi demişse hangi zihniyete sahip çıkıyorsunuz.
GİT BU SÖZLERİ TUNCELİ'DE SÖYLE
Sayın Bahçeli'ye meydan okuyorum. Tunceli bu ülkenin bir parçası ve cesaretin varsa git bu hain, terörist sözlerini Tunceli'de söyle. Haydi git aynılarını söyle.Elaziz, Diyarbekir adları nasıl değiştiyse Dersim adı da öyle değişti.Sayın Bahçeli ite er meydanı. Bu sözlerini Türkiye'nin her yerinde söyle.İhanet suçlamasını Bahçeli'nin kendisine aynen iade ediyorum.
ww.turkiyegazetesi.com.tr
Yayın Tarihi
|
Bizi Takip Edin
YORUMLAR
