Dünyaya ders olsun

Türkiye’nin Suriyeli mültecilere yönelik çalışmalarını ve göçmenlerin durumlarını yerinde görmek isteyen Almanya Başbakanı Angela Merkel, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve AB Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, Gaziantep’te incelemelerde bulundu. Davutoğlu, Merkel, Tusk ve Timmermans, 4 bin 818 Suriyelinin yaşadığı AFAD Nizip-2 Konteyner Kent ve Konaklama Tesisi’ni ziyaret etti. Liderler, yöresel kıyafet giyen Suriyeli kız çocukları tarafından çiçeklerle karşılandı. Suriyeli çocuklarla basın mensuplarına poz veren ve onlarla sohbet eden liderler, daha sonra kampa girdi. Yerli ve yabancı yaklaşık 300 gazetecinin izlediği karşılama alanında “Dünyada en çok mülteciye ev sahipliği yapan ülkeye hoş geldiniz” pankartları yer aldı. Liderler, kamp içerisinde açılan ve mültecilerin yaptığı resimlerin yer aldığı sergiyi de gezdi. Zaye Zof ismindeki Suriyeli kadının çizdiği Başbakan Davutoğlu ile Merkel'in kara kalem çalışması da liderlerin dikkatini çekti. Suriyeli ressam Zof, resmi çizerken en çok Başbakan Davutoğlu'nun gözlüklerinde zorlandığını ifade etti. Sığınmacılardan biri heyettekilere, Türkiye'de Türk gibi yaşadıklarını belirterek, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Allah güç versin" diye dua etti. Bunun üzerine Davutoğlu da "İnşallah" dedi.
10 MİLYAR DOLAR HARCADIK
Davutoğlu, yaklaşık 500 metrekare spor alanı, 300 metrekare oyun parkı alanı, 2 çamaşırhane, 1 market, 2 kuaför, 1 mescit, 2 TV salonu ve 2 internet salonunun bulunduğu barınma merkezi hakkında Merkel ve beraberindeki Avrupalı liderlere bilgi verdi. Liderler, 282 personel görev yaptığı 4 bin 818 Suriyelinin yaşadığı barınma merkezinde Suriyeli çocuklarla yakından ilgilendi. Barınma Merkezi yetkilileri tarafından AFAD Nizip-2 Barınma Merkezi’nde bugüne kadar 363 çocuğun doğduğu, merkezde bin 818 Suriyeli çocuğun eğitimine devam ettiği belirtildi. Barınma merkezinin yaşam şartları hakkında detaylı bilgiler veren Davutoğlu, Türkiye, Suriyeli sığınmacıların yaralarının sarılması ve yeniden hayata tutunmaları için BM standartlarında yaklaşık 10 milyar ABD doları tutarında bir kaynak harcandığını, uluslararası toplumun ise Türkiye’nin bu fedakarlığına katkısının bugüne kadar yalnızca 462 milyon ABD Doları olduğunu ifade etti.