"Çince'de kriz diye yazarsanız, bunun iki mânâsı vardır, birisi krizdir ama diğeri fırsattır!" İş dünyamız bu sözü artık ezberledi. Ezberledi ezberlemesine de; bundan ne anladı, anladığını nasıl uyguladı buna bakmak gerekiyor. Belki de bu ihtiyaçtan hareketle bu hafta 16.'sı düzenlenen İnsan Kaynakları Kongresi'nin teması "Farkında mıyız?" olarak belirlenmiş. Yöneticileriyle televizyon programında bir araya geldiğimiz "PER-YÖN" Türk iş dünyasına yönetim konusunda büyük katkılar sağlayan bir sivil toplum kuruluşu. Televizyondaki sohbette en çok dikkatimi çeken ve de sevindiren husus şu oldu: "Bu yıl geçen yıllara göre katılımcıların yarıdan fazlası insan kaynakları bölümü yöneticileri değil, genel müdür ve diğer üst yönetim sorumluları imiş!" Yani artık Türkiye'de "İnsan yönetimi"nin önemi üst yönetim tarafından daha çok anlaşılmakta. İşte yönetimin kalitesi özellikle kriz dönemlerinde kendini hissettiriyor. Affedersiniz "kalitesiz yöneticiler" yazıya başlarken söylediğimiz kriz-fırsat ilişkisini, kısa vadeli mali çıkarlar için değerlendirip, hemen işten çıkarmalar için fırsat görüyorlar. Aslında bu hâlâ "entelektüel sermayenin ne olduğunun şuuruna varamamış" bir davranıştır. Ve de Türkiye'nin çok kısa bir süre sonra daha şiddetle ihtiyaç duyacağı "birikimli çalışan ihtiyacı"nın şiddetlenmesine yol açacaktır. Aslında gider kalemleri içinde % 5'lerde seyreden maaş ve ücretlerden yapılacak acımasız tasarruf yerine, krizi gerçekten fırsata dönüştürecek yeni anlayışlara yelken açmak gerekir. Çünkü insan; istediği, gönlü alındığı, güvenildiği, adam sayıldığı zaman verimini onlarca kat artırabilen bir varlıktır. Kısa süreli kriz anlarında onlara sahip çıkan ve bunun için gereken fedakârlığı yapan gerçek iş liderlerine ve şirketlerine işler normale döndüğünde akıl almaz katkılar sağlayabilir. "Köşeden ahkâm kesmekle kriz yönetilmez" dediğinizi duyar gibiyim. Ama yine de siz krizi fırsata dönüştürmekle, fırsatçılığa dönüştürmek arasındaki nüansı hatırlayın ve de krizi çalışanlarınızla birlikte göğüslemeyi deneyin, rahat edersiniz.