"Kimdir bu Baba Haydar?"

A -
A +
Kânûnî Sultân Süleymân, bir gece rüyâsında, ak sakallı, nûr yüzlü birinin, sırtını sıvazlayıp;
"Efendim, Eyüp'teki Baba Haydar, kulübesinde sizi bekliyor" dediğini işitti.
Ardından uyandı.
Ve kendi kendine;
“Kimdir bu Baba Haydar?” dedi.
O ara Şeyhülislâm geldi.
Ona sordu bu zâtı.
Şeyhülislâm;
“Eyüp'te hiç bu isimde kimseyi bilmiyorum" deyince, Lalasını çağırıp; "Hazırlan, Eyüp'e gidiyoruz" dedi.
Velhâsıl Eyüp'e vardılar.
İnsanlara sordular.
Tanıyan çıkmadı.
Bu esnâda bir çocuk;
"Siz şu ileride oturan amcayı mı arıyorsunuz?" diyerek köhne bir kulübeyi gösterdi.
Varıp kapıyu vurdular.
İçeriden bir ses geldi:
"Buyurun Pâdişâhım."
Girip selâm verdiler.
Baba Haydar oturuyordu.
Ancak binlerce sinek yüzünü kaplamış, onu gizliyorlardı.
Sultân Süleymân;
"Hazret, şu sinekleri kovsan da yüzünü görsek" dedi.
O cevâben dedi ki:
"Gücünüz varsa siz kovun!”
Sultân çok uğraştı.
Ama kovamadı sinekleri.
Baba Haydar kalktı.
Pencereyi açtı ve:
"Haydi hepiniz dışarı!" dedi.
Sinekler bir anda boşalttılar odayı.
Sanki emir almış gibi...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.