1600 CC'lik kafalar

A -
A +

Türkiye'de satılan her yüz otomobilden 95 tanesinin motor hacmi 1600 cc'nin altındaymış.
Neden bu hale geldi? Vergi oranları yüzünden. Yüce devletimiz 1600 cc üstü araçlardan yüzde 90 ÖTV alıyor. Sonra bu yüzde 90 ÖTV'den bir de KDV alıyor. Buna verginin vergisi diyorlar. Dünyada bir örneği daha yok.

1600 sınırının hikmetini açıklayan bir kamu görevlisi çıkmadı. Eskiden bir anlamı vardı; yerli üretimi teşvik, tasarrufu teşvik, küçük aracı teşvik..Bugünkü anlamı ne? Emisyon değerleri esas alınıp silindir hacmi takıntısından kurtulsak kaybımız ne olur? Madem her yüz araçtan 95'i 1600 cc altı, vergi kaybı da olmaz.

Bilgi edinme kanununa dayanarak bir vatandaş -tam adres neresidir emin değilim- Maliye Bakanlığı'na yazı yazıp sorsa..Dese ki, Türkiye'de ne kadar makam otomobili var ve bunların ne kadarı 1600 cc altında..Cevap gelmeden biz de tahmin yürütsek ne kadarı 1600 cc altıdır? Yüzde 5..

Sonra muhatabı değiştirip ikinci soruyu sorsak: Kamu görevlileri neden 1600 cc üstü araçlara biniyor? Devlet başkanı, başbakan, bakanlar, onların altı, onların da altı tamam..İhtiyaç, prestij, güvenlik..Daha aşağısına ne oluyor?

İlçesinden beldesine, kaymakamından valisine kadar hepsinde büyük araç merakı..Sürate ihtiyaçları var desek sınır belli..Zırh, güvenlik vs desek..İlçedeki adam zırhlı araca niye ihtiyaç duyar..Keyf ve statü merakı desek..

Kağıt üzeri sahtekarlıklar burada da geçerli. Bakıyorsunuz kaymakama tahsis edilen araç 1600 cc yerli bir araç..Yanında belediye başkanı var..Bindiği araç  kiralık miralık ama 2500 cc..Ayıp olmasın diye ne  yapılıyor, kaymakamın aracı garaja çekilip ona da büyük bir araç kiralanıyor. Ya vakıf karşılayacak ya da büyük illerde olduğu gibi belediye, yakıtıyla kirasıyla bir çözüm bulacak. Hile hurda. Çok ihtiyaç ise dilediği araca binme hakkını verin..Veya yönetmelikle sınırlar çizin..Belediye başkanı babasının parasıyla binmiyor ya..Kaymakam da binsin.

Hile hurda uydur kaydır boşluk bul kılıf dik hastalığı iliklerimize kadar işlemiş. Her şeyi serbest bıraksanız bu insanlar veya hepimiz yine kılıflık bir iş yapmadan rahat edemeyiz.

...

Yine ticari araç statüsü var..Güya teşvik..ÖTV oranı düşük. Önce bu ülkenin insanları ticari araç alıp otomobil gibi kullandı. Sonra boşlukların bir kısmı doldurulup alan daraltıldı ama hâlâ geçerli. Bugün ticari araç kategorisinde öyle araçlar var ki, emniyet bakımından birçok otomobilin üstünde. Buna rağmen devlet ayırım yapmadan hepsine aynı tahdidi getirmiş: 90 km hızın üstüne çıkamazsın..Neden? Sen kamyonetsin. Vergisi de kamyonet gibi yüzde 25 olsa tamam diyeceğim. Orada o vergiye tamah ettiysen bu limite razı olacaksın..Bu devlet bizim güvenliğimizi bizden fazla düşünüyor desem..dediğim gibi birçok araçtan daha güvenli üstelik yurt dışında o araçlar için böyle bir sınır yok. O zaman gerekçe ne? Hız sınırını ihlal etmeyen yok..Nadiren ağa takılıyorlar. Kural işlemiyor. Neden bu işlemeyen kurala dönüp bakan bir kamu görevlisi yok.

Üstelik bu küçük konular hep şikayet ettiğimiz vesayet kurumlarının, faiz lobisinin, baronların, dış düşmanların, içerdeki hainlerin işi ve icraatı değil. Elimizi kolumuzu bağlayan yok. Oturun biraz da küçük işlere kafa yorup küçük insanları mutlu edin.

* * *

Küçük işlere örnek:
Hadımköy yolunda bir yabancı market var. 20 senedir faaliyet gösteriyor. Önünde U dönüşü yapılamaz levhasına rağmen 20 senedir insanlar orada U dönüşü yapıyor. 20 sene boyunca bir Allahın kulu oraya bakıp nasıl bir çözüm bulup bu insanları bu kuralı ihlalden kurtarırız dememiş. Levhayı kaldırmayı da akıl etmemişler. Soran da olmamış. Ne yapsam, paralelciler buraya U dönüşü yapılamaz levhası dikmiş ihbarında bulunsam ilgilenirler mi?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.